Selam^^ Yeni bölüme hoşgeldiniz. Kitabın ilk iki bölümünde kitabın başlığı olan 'TÜNEL' ile alakalı herhangi bir şey yoktu. Asıl olaylar şimdi başlıyor. Hazır olun.. Şarkıyı dinleyebilirsiniz. Hikayede geçen Çilem'in dinlediği şarkı.
iyi okumalar!3.BÖLÜM: YOLCULUK
Hava kararmıştı. Çilem bugün gidiyordu.. Ben bunu hala kabullenememiştim. En yakın arkadaşım gidiyordu ve ben ne onunla gidiyor, ne de ona yardımcı olabiliyordum. Otobüs ile gidecekti. Benim ailem, Çilem'in ailesi ve birkaç tane arkadaşı da buradaydı. Çok kalabalık değildik, sanırım herkese haber vermemişlerdi. Çilem her zaman olduğu gibi üzgün, halsiz ve yorgun görünüyordu.Herkesle vedalaştıktan sonra yanıma geldi. İkimizin de gözleri doldu, birkaç dakika birbirimize öylece baktık. İkimizde konuşamıyorduk. Sesim titreyerek zar zor bir şekilde "Beni aramayı unutma" dedim. Olumlu anlamda başını salladı, çok kötü durumdaydı. Birbirimize sarıldık.
Sanırım düşündüğümüzden daha uzun sürmüştü ki Çilem'in annesi 'kızım acele et" dedi. Son bir kez vedalaştık, sanırım bu bizim son yüzyüze görüşmemizdi.. Çilem otobüse bindi biz de arkasından onu izledik. Bizle göz teması bile kurmadı. Aradan 10-15 dakika geçti. Yolculuk onun için başlamıştı...
(Çilem'in anlatımıyla)
Benim bir şeyler anlatmama pek alışık değilsiniz... Ben Çilem. Ailemin kararıyla okumak için Eskişehir'e gitmek üzere bugün yolculuğa çıkan normal bir kızım. Kimseyle konuşmadım, sustum. Yolculuğa başladığımızda dışarıyı izledim. Koltuklarımızın önünde tabletlerimiz vardı. Birçok kişi film izliyordu, yanına yemek alıp yiyenler bile vardı.
Ben sessiz kalmayı tercih ediyordum. İlk tercihim hep bu olmuştur. Tek temennim bir an önce Eskişehir de olmaktı. Ailemin durumu iyidi, bana orada kalmam için bir ev kiralamışlardı. Sorun şu ki ben evi görmemiştim.. Gittiğim yeri de bilmiyordum. Eskişehir'e ilk gidişimdi, yalnız.
Biraz zaman geçtiğinde görevliler kurabiye, çay, kahve, meyve suyu gibi atıştırmalık bir şeyler dağıtmaya başladılar. Ben de kendime kahve aldım, ayılmam gerekiyordu. Henüz 1 saat bile olmamıştı fakat benim şimdiden başım ağrımaya ve midem bulanmaya başlamıştı. Yolculukları sevmiyordum...
Yarım saat sonra
Kahvemi bitirdikten sonra yorgunluktan uyumuşum. Şimdi kalktım kısık gözlerle etrafa bakınıyordum. Görevliler hâlâ yiyecek dağıtmaya devam ediyordu. Görevlinin birini yanıma çağırdım, ne kadar zamanımız kaldığını soracaktım. Ne kadar uyuduğumu ve saatin kaç olduğunu bile bilmiyordum.
Elimi kaldırıp muavini yanıma çağırdım. Yanıma gelir gelmez "Yolculuğa daha ne kadar var?" diyerek meraklı gözlerle sordum. Benim aksime çok neşeli ve güler yüzlü biriydi. Kısık bir sesle "2 saatimiz kaldı, canınız sıkılıyorsa tabletten film izleyip, şarkı dinleyebilirsiniz, kulaklıklarınız mevcut. Yardıma ihtiyacınız olursa buradayız" diyerek kibarca cevapladı. 2 saat mi vardı! Zaman çok yavaş geçiyordu ve benim de canım sıkılmaya başlamıştı.
Ben de tabletten rahatlatıcı bir müzik açıp gözlerimi kapattım ve şarkıyı dinlemeye başladım. Birkaç dakika sonra yanımda birinin kıpırdadığını hissettim. Gözlerimi açıp yan tarafa baktım. Sırf bu tarz durumlardan dolayı tek oturma taraftarıyım... Öbür türlü rahatsız oluyorum fakat maalesef böyle bir imkan yoktu. Yanımda 1.60 boylarında, esmer, gözlüklü bir kız oturuyordu.
Elinde felsefe kitabı vardı. Fakat hiç rahat görünmüyordu, kulaklığımı çıkarıp kıza doğru eğildim ve kısık sesle konuşmaya başladım. "Rahatsız oluyorsan yer değiştirebiliriz." Kız bana ters bir bakış attı, itici gözüküyordu. Şimdi bana kızacaksınız, biliyorum. Fakat elimde değil. Öyle gözüküyor.. "Hayır, teşekkürler" dedi. Tahmin ettiğim gibi kalın bir sesi vardı. Kızla daha fazla ilgilenmedim ve kulaklığımı takıp önüme döndüm.
Muavinler tek tek koltukların yanına gidip bir şey söylüyordu. Tam bizim yanımıza gelirken kulaklığımı çıkardım ve can kulağıyla yanımıza gelen görevliyi dinledim. "2 saatten daha az kaldı. Zaman hızlı bir şekilde ilerliyor gerçekten," gülümsedi ve devam etti "size ara sıra bilgilendirmeler yapıcaz. Şimdi otobüsün içi kararabilir. Yerinizden ayrılmayın ve korkmayın. Tünelden geçicez. Birbirinize sahip çıkın" diyerek bana ve yanımdaki adını bilmediğim kıza baktı. Tünelden mi geçicektik? Annemler bana bununla ilgili bilgilendirme yapmamışlardı.
Bunları düşünürken bir anda otobüsün içi kapkaranlık oldu. Neon ışıkları yaktılar. Tabletten saatime bakmaya başladım. Saat 19.30 du. Zaman bana göre çok yavaş geçiyordu ve ben bu yolculuğu nasıl yapacağıma hala inanamıyordum.
Birden otobüste kıpırdanmalar oldu. Ben ve yanımdaki kız etrafa bakıyorduk, sanki yolculuğumuz bitmişti ve herkes toplanıyordu. Nedeni neydi? Bir anda neon ışıklarda kapandı.
Muavinler tekrardan bizi uyarıyor ve korkmamamız gerektiğini söylüyorlardı. Fakat korkum bu değildi. Otobüsteki insanların toplanıyor oluşuydu, özellikle bu karanlıkta.... Tam kıza eğilip bu durumu söyleyecek iken bir anda otobüs durdu.
Şimdiye kadar başıma nasıl bir şey gelmedi diyordum ki asıl olaylar şimdi başlıyormuş. Her kafadan bir ses çıkmaya başlamıştı. Herkes çok telaşlıydı. Şoför arabayı çalıştırmaya çalışıyordu. Yanımdaki kız kan ter içinde kalmıştı, nefes nefeseydi. Ona doğru eğildim, suyumu verdim.
Zaten ben hiç içmemiştim, içmekte istemiyordum. Hızlı bir şekilde suyu içip bana geri uzattı. "Teşekkür ederim" dedi. İyi olup olmadığını sorduğumda yüzüme baktı ve "Tünellerden korkuyorum, sanırım daha fazla burada kalamayacağım" dedi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Korku dolu gözlerle ona baktığım sırada muavinlerden biri "Sanırım bir müddet buradan çıkamayacağız, işler rayında gitmiyor. Tünel bu akşam yani birkaç dakika sonra yıkılacakmış...."
----
BÖLÜM BAYA HEYECANLI OLDU! SİZCE DEVAMINDA NELER OLACAK? ÇİLEM'İN BAŞINA NELER GELEBİLİR? OTOBÜSTEN ÇIKABİLECEKLER Mİ? BUNLARIN CEVABINI BİR SONRAKİ BÖLÜMDE ALABİLİRSİNİZ. BUNDAN SONRA BÖLÜMLERİ ÇİLEM'İN AĞZINDAN YAZICAM. ÇÜNKÜ EN BAŞINDAN BERİ ANA KARAKTERİMİZ OYDU VE BÜTÜN BU OLANLAR ONUN BAŞINA GELİYOR. HİKAYEYİ OYLAMAYI UNUTMAYIN. DESTEĞİNİZ İCİN TEŞEKKÜRLER.....;)
-MUTLU KALIN^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜNEL (𝐓𝐀𝐌𝐀𝐌𝐋𝐀𝐍𝐃𝐈)
Teen Fiction"Bu yol elbet bir gün bitecekti ama yol bitmeden gücümüzün tükeneceğini kim bilebilirdi..." --- Çilem ailesinin isteğiyle eğitimini devam ettirmek üzere Eskişehir'e yolculuğa çıkar. Çıktığı bu yolculukta başına geleceklerden habersizdir. Onun gibi...