Selamm! Hikayemiz 200 okunmaya ulaşmış, çok teşekkürler:) Gördüğümde çok mutlu oldum. Çoğunuz hikayenin kurgusunu beğenmişsiniz, bu beni çok mutlu etti. Elimden geldiğince yeni bölüm yazmaya çalışıcam. Şarkıyı mutlaka dinleyin. Lana Del Rey tek kelimeyle mükemmel...
İyi okumalar...7.BÖLÜM: KORKU
Okuduğum şey karşısında şok olmuştum. Dolu dolu konuşmak isteyip tek kelime edemiyordum. Benim artık kurtuluş yolum yoktu. Sadece benim değil benimle beraber burada olanlarında. O yüzden sizlere bir tavsiye vermek istiyorum herşeyin zamanı yaşadığınız 'o andır' mutlu olmayı ertelemeyin veya birşeyler yapmayı. Çünkü canınızın istediği zaman ölmeyeceksiniz. Garip olan ne biliyor musunuz? İhtiyacımız olan ya da aradığımız mutluluğun, neşenin, rahatlığın hep sonsuz olmasını isteriz. Garip olan; bunları, sonu olan dünya için isteriz.Önceden bunu çok fazla söyledim. Yalnız kalmak istiyordum... Fakat az önce şunu anladım kaybolmaya çok ihtiyacım olduğunu sanıyordum, halbuki ben en çok bulunmaya muhtaçtım. Şu an öyle bir yere geldik ki hiçbir sokağın, caddenin adı yok. Ben bunları düşünürken etraftaki herkes koşuşturuyordu.
Ellerine su şişelerini almışlardı ve deprem olurcasına sallanan otobüste herkes yere çökmüş kendini koruyordu. Ben ise karşılarında dikilmiş üzgün gözlerle onlara bakıyordum. Bir anda sarsılma oldu ve aniden yere düştüm. Tam o sırada kendime geldim ve düşündüklerimi bir kenara bırakıp elimdeki kağıdı aceleyle cebime atıp ayağa kalkmaya çalıştım. Ayağa kalkar kalkmaz koltuğumun olduğu yere gidip kendi şişeme su doldurmaya başladım.
Bende diğerlerinin yani Kurtuluşu Arayanlar'ın yanına gittim. Onlara böyle diyordum aslında bende onlardan biriydim. Hepimiz buraya gelmiştik ve geldiğimiz gibi de çıkacaktık. Şu an burada bunun için mücadele veriyorduk. Birbirimize kenetlenmiştik, birbirimizi koruyorduk.
Otobüsteki kadınlardan biri bana doğru eğilip "Buradan çıkabilecek miyiz?" diye sordu. Ona ve yanındaki çocuğuna üzgün gözlerle bakmaya başladım. Kimsenin ümidinin gitmesini istemiyordum. Birbirimize güç, kuvvet vermeliydik. "Evet. Buradan çıkıcaz. Sen sadece sakin ol" diyerek onu teselli ettim. Fakat burada boş boş duramazdım, duramazdık. Hemen ayaklandım ve ilerideki kabinlere doğru yürümeye başladım. Herkes arkamdan bana geri dönmemi bunun riskli olduğunu söylüyordu.
Onlara arkamı dönüp "Burada korkak gibi durmaktansa harekete geçicem." dedim. Herkes korkuyordu, haklılardı. Bende korkuyordum fakat insan korkularını onlara dönüşerek yeniyordu. Artık karanlıktan korkmuyordum çünkü bende karanlıktım.. Bir an önce şoför koltuğunun oraya doğru ilerlemeye başladım. Otobüsün haritasını arıyordum.
Ne alaka diye soruyor olabilirsin ama eğer yıkım olursa herkesin otobüsün içini ezberlemesi gerek. En azından böyle bir durumda birbirimizi bulabilelim. Babam bana her otobüste veya trende bu tarz bir haritanın bulunduğunu anlatmıştı. Bu yüzden umudumu yitirmeden aramaya başladım. Sonunda bulmuştum! Tozluydu fakat işimize yarardı. Bir an önce kurtuluşu arayanların yanına gittim ve haritayı onların önünde açtım.
Herkes bana şaşkın bir şekilde bakıyordu. Daha fazla zaman kaybedemezdik bu yüzden "Yıkım olursa birbirimizi bulabilmemiz için otobüsün içini ezberlemeliyiz." diyerek kısa kestim. Bende diğerleri gibi haritayı incelemeye başladım. Yanımda duran esmer kız "Belli bir nokta belirleyelim herkes oraya gelir." dedi. Bende herkese fikrini sorduktan sonra ortak bir karar vererek bir yer belirledik.
Otobüs kapısının tam önünü belirledik. Çünkü kapı sıkışmıştı ve bir ihtimal de olsa yıkım esnasında kapı açılabilirdi. Otobüsteki gençlerden biri "Eğer kapı açılırsa büyük ihtimal kolaylıkla kapıdan çıkabiliriz. Çünkü bu tünel uzun yıllar burada ve taşları eskimiştir. Kolaylıkla hareket ettirebiliriz." diyerek ortaya bir düşünce attı. Çok mantıklı konuşmuştu. Herkes ona bakınca sanırım utandı ve başını aşağıya doğru eğdi. Kabullenmeseler bile bir çoğu bize alışmıştı. Fakat konuşmayan tek bir kişi vardı. Zaten o da asosyal birine benziyordu.
Biran da biz konuşurken yukardan birşeyler düşmeye başladı. Herkes çığlık atmaya başlamıştı. Yıkım gerçekten başlıyordu. Esmer kız karşımıza geçip bizi sakinleştirmeye çalışıyordu. Arkaya doğru yürürken ona dur dememle otobüsün üstümüze yıkılması bir oldu..
Ve yolculukta yanımda oturan, adını bile bilmediğim kız bizden uzakta belki de otobüsün diğer ucunda yıkımın altındaydı. Bizden ayrılmıştı.. Tanımadığım biri için bu kadar endişelenmem normal miydi?
---
SİZCE BÖLÜM NASILDI? ELİMDEN GELDİĞİNCE UZUN YAZMAYA ÇALIŞTIM:) BİRAZ HEYECANLI OLDU VE YIKIM SONUNDA OLDU SKDHSJSUSJ. OY VERMEYİ UNUTMAYIN! SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ.-MUTLU KALIN^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜNEL (𝐓𝐀𝐌𝐀𝐌𝐋𝐀𝐍𝐃𝐈)
Ficção Adolescente"Bu yol elbet bir gün bitecekti ama yol bitmeden gücümüzün tükeneceğini kim bilebilirdi..." --- Çilem ailesinin isteğiyle eğitimini devam ettirmek üzere Eskişehir'e yolculuğa çıkar. Çıktığı bu yolculukta başına geleceklerden habersizdir. Onun gibi...