Selamm! İkinci bölümü yazmaya başladım.
Umarım beğenirsiniz. Bölümleri vakit bulduğum zaman parça parça yazıyorum, çok bekletmemeye çalışıyorum.
İyi okumalar...
2.BÖLÜM : KARAR
Duyduklarım karşısında şoka uğramıştım. Çilem karşımda oturmuş artık bu okula gelemeyeceğini söylüyordu. Ne tepki vereceğimi ya da ne yapacağımı bilmiyordum. Böyle bir şey olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Hayat böyleydi hiç ummadığın zaman karşına bir sürü zorluk çıkarabiliyordu."Neden? Bu okulda ne var ki. Benim yüzümden bu okulda kalamıyorsan artık okulda görüşmeyiz" dedim bir anda. Sonradan söylediğimin bende mantıksız olduğunu farkettim fakat anlayamıyordum. Neden bu okulda kalamıyordu? "Seninle ilgili olduğunu sanmıyorum. Bana nedenini söylemediler." Konuştukça daha da kötüleşiyordu. Ben de onu dışarı çıkardım arka bahçenin merdivenlerine oturduk.
O an Çilem'e belki de onun hayatını derinden etkileyeceğini düşündüğüm bir soru sordum. "Senin kararın ne?" Durdu. 5 dakika boyunca hiçbir şey söylemedi. Onun ne yaşadığını bilmiyordum. "Seni anlıyorum" diyemezdim. Çünkü yaşamadığım, görmediğim, duymadığım birşeyi anlayamazdım. Sonra dolu gözlerle konuşmaya başladı.
"Bilmiyorum. Ne yapacağımı, nereye gidecegimi, ailemin düşüncesini hiçbir şeyi bilmiyorum. Okula gitmek, okulumu en kısa sürede bitirmek istiyorum. Ama Eskişehir'e tek başıma gitme fikri beni korkutuyor " üzgün gözlerle ona baktım.Bugün okulda son günüydü. Belki onu bir daha göremicektim. Bir an da kendi fikrimi ona söyledim. "Bence Eskişehir'e git. Seninle görüntülü konuşuruz. Seninle gelmek, sana destek çıkmak çok isterdim fakat ailem beni asla oraya göndermez buna adım gibi eminim. Senin hayallerin var onları takip et.." Ardından başıyla onaylarcasına kafasını salladı. Düşünmeye ihtiyacı vardı..
Uzun bir aradan sonra dersler bitmişti. Çıkışta Çilem taksiye binip eve gitti. Ben de bugün olanları düşünmek için yürüyerek eve gittim.
Eve girdiğimde annemle babam oturma odasında oturmuş konuşuyorlardı. Onlara geldiğimi söyleyip odama çıktım. Annemle babamın konuşmasına kulak misafiri olmuştum. Benim hakkımda endişelendiklerini dile getiriyorlardı, haklılar. Çoğu zaman onlara birşeyleri anlatmıyorum. Mesela Çilem olayını onlara anlatsam mı diye yolda düşünüyordum.
Sanırım anlatmak en doğrusuydu. Eğer Çilem'in bir sorunu varsa bunu tek başıma çözemezdim. Üstümü değiştirip aşağıya oturma odasına indim. Annemle babamın karşına oturup onlara birşey anlatacağımı söyledim. Birbirlerine baktılar. Uzun süredir odama kapanıp onlarla böyle konuşmadığım için şaşırmışlardı. Daha fazla beklemeden olayları anlatmaya başladım:
"Dün okuldan çıktım. Çilemle projeye çalışıcaktık, gelmedi ve telefonlarımı açmad-" derken babam sözümü kesti ve bunun önemli birşey olmadığını herkesin başına gelebileceğini söyledi. Anlatıcaklarımın bitmediğini söyleyip devam ettim. "Dediğim gibi Çilemden haber alamadım. Ardından eve geldim yemek yedikten sonra aradım ve bu sefer açmıştı. Sesi durgundu. Nedenini o an anlamasam da herşey bugün ortaya çıktı. Ailesi Çilem'in bu okula gelmesini istemiyor.." durdum.
Annem ve babam neden dercesine bana baktılar. "İlk başta bende sizin gibi şaşırdım. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Ona iki seçenek vermişler ya okula gitmeyi komple bırakıcak ya da.. Eskişehir'e taşınıcak." Olayı bu şekilde annemlere özetledim. Annemler çok şaşırdı. Ara sıra birbirlerine bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Çilem'i tanıyorlar. Neşeli, sevecen, yardımsever olduğunu fakat ailesi? Dışarıdan bakıldığında samimi görünen ailesi birşey çeviriyor olabilirdi. Bunu anlamak için çok erkendi.
Annem şaşkın bir ifadeyle "Neden?" Diye sordu. Beklediğim bir soruydu. O yüzden duraksamadan cevap verdim. "Nedenini o da bilmiyor. Ailesi detaylı bilgi vermemiş. Ailesini ve Çilem'i az çok tanıyorsunuz. Sizce nedeni ne olabilir?" Diye soruverdim. Babam düşünür bir ifadeyle bana bakıyordu. Ardından lafa atladı. "Ailesinin nedenini anlayamayız. Dışarıdan bakıldığında dört duvar arasında yaşananları bilemeyiz. Olaylar elbet çözüm bulur. Fakat arkadaşının Eskişehir'e gitme taraftarıyım. Okuluna devam etmeli."
Babamın düşünceleri, kelimeleri aşırı hoşuma gitti. Sanki daha önceden böyle bir konuşma hazırlamıştı. Aileme fikirleri ve düşünceleri için teşekkür edip odama çıktım. Bugün çok yorucu geçmişti. Bir an önce yatağıma yatıp uyumak istiyordum.
Hiç beklemediğim bir andan telefon titredi. Mesaj gelmişti, Çilem'den. Hemen mesajı açıp okudum. Kararımı verdim yazıyordu. Ne düşünüyordu, ne yapacaktı? Çok bekletmeden cevap verdim. Gidicek misin? kısa ve öz bir şekilde konuşuyorduk. Bana kalırsa gitmesi onun için en iyisi olucaktı ve beni memnun eden bir cevap verdi Gidecem. Tek çarem bu.
Haklıydı, başka ne yapabilirdi ki? Sesini duymak için aradım. Bekletmeden açtı. "Senin için en iyisi bu olacak. Ne zaman gidiyorsun?" diye sordum. İstemsizce sesim mutlu çıkıyordu, evet arkadaşım gidiyordu fakat en azından orada daha mutlu olabilirdi. "Yarın..." Mutsuzdu. Kararını zorla vermiş gibiydi. "Ailem de senin gibi düşünüyor." ailesiyle aynı fikirde olmak bana iyi hissettirmemişti. Bunu en başından anlamıştım.
Ailesi Çilem'in burada kalmasını istemiyor muydu? "Yarın otobüsle gidicem" onun yanında olacağımı ve destek çıkacağımı belirttim. Bana güven duymasını istiyordum. En azından yanında güvendiği biri olsun....Vedalaşıp telefonu kapattım.
Başımıza ne gelecek bilmiyordum ya da Çilem buradan gittikten sonra kendini nasıl hissedecek. Belki de yeni bir başlangıç yapmanın vaktidir. Yeni bir başlangıç için herşeyi yıkmanın vakti... Gece gündüzü yakalayamazdı, insanda çoğu kez yaşamı Dünden beri yaşadıklarımı böyle özetliyorum. Olanlar o kadar hızlı gelişti ki.
En son proje ödevi yapmayı planlıyorduk.. Şimdi ise nerelere geldik. Ve anladım ki birçok insan sesini dışarıya duyuramadığı için kendi içinde savaşırmış. Sanırım Çilem yalnızca bunlardan biri...
---
BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELDİKKK! BUGÜN OKULA GİTMEDİĞİM İÇİN DOLU DOLU BİR BÖLÜM YAZDIM. MUTLAKA SON PARAGRAFI OKUYUN.. ÇOK HOŞUMA GİTTİ. UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR, OY VERMEYİ UNUTMAYIN^^
-MUTLU KALIN:3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜNEL (𝐓𝐀𝐌𝐀𝐌𝐋𝐀𝐍𝐃𝐈)
Teen Fiction"Bu yol elbet bir gün bitecekti ama yol bitmeden gücümüzün tükeneceğini kim bilebilirdi..." --- Çilem ailesinin isteğiyle eğitimini devam ettirmek üzere Eskişehir'e yolculuğa çıkar. Çıktığı bu yolculukta başına geleceklerden habersizdir. Onun gibi...