Merhaba yeni bir bölümle geldim:) Biraz geç yazıyorum özür dilerim. Projelerim var ve Tübitak da görevliyim. Ayrıca derslerde yoğunlaştığı için aktif olamıyorum. Kusuruma bakmayın. Teşekkürler ^^
İyi okumalar...8.BÖLÜM: KAYIP
Sessiz, sakin, cesur ve yolculuk boyunca bana eşlik eden kişi.... Arkadaşım demiyorum çünkü henüz o kadar yakın değildik. Bu yolculuğa başladığımda çok güzel geçiceğini umuyordum. Fakat tam tersi oldu. Hatta çok daha kötüsü. Birbirimizi bırakmayacaktık. Sahip çıkıcaktık, olmadı. Bizi sakinleştirmek için uzaklaştı ve şu an bizden uzakta. Nerede olduğunu bilmiyoruz. En azından ben bilmiyorum.Bunlar planlanmış mıydı? Daha önceden böyle birşey olucağını biliyorlar mıydı? Biz neredeydik? Bir oyunun içindeydik veya öyle sanıyorduk. Kendimi nerede bulucağımı da bilmiyordum. Ne yalan söyleyeyim buradan çıkacağımız konusunda bile şüpheliyim. İnsan birini kaybettikten sonra değerini anlıyordu. Vazgeçtiğinde değil. Size arada sırada yaşadıklarımdan ya da başıma gelenlerden çıkardığım dersleri anlatıcam. Sizlere kurallar vericem.
Kural 1: Bu hayat ilk önce sana ders verir, sonra da çalıştırmadığı yerden sınav yapar. Bu yüzden bu hayatta olacak hiç bir türlü şeye şaşırma.İçimde acı vardı. Sadece acı değil, korku da vardı. Endişe vardı. Bir sürü duyguyu aynı anda hissediyordum. Aramızdan kimsenin zarar görmesini istemiyordum. Belki de kendimi onlara karşı sorumluluk sahibi hissettiğim içindir. Bence sorumluluk duygusundan da değil. Başka bir şey... İçimde farklı bir duygu vardı. Sanırım yeni yeni anlıyorum.
İçimde acı vardı. İçimde acı var. Çünkü acı gidenin değil, kalanın hikayesidir. Ve hikayeyi hep kalanlar bitirir.. ya da hikaye kalanları bitirir. Dediğim gibi insan hayatı çok değer verdiği birini engelleyince daha doğrusu değer verdiği birini kaybettiğinde anlıyordu. Bana hayatı öğrettiğin için teşekkür ederim...
Sen bu oyunun kaybedeni misin bilmiyorum ama umarım kurtuluşa hep beraber buluruz.(1saat sonra)
Gözlerimi araladığımda heryer kapkaranlıktı. Gözümü zar zor açıyordum. Hatta hiç açamadım diyebiliriz. Korkuyla olduğum yerde kıvrandım ve kalkmaya çalıştım. Fakat ilk başta olduğum yerde hareket edemedim. Üstüme betonlar, tuğlalar düşmüştü. Üşüyordum, ellerim buz tutmuştu ve titriyordum. Yavaş yavaş hareket etmeye başladığımda öksürmeye başladım.Tuğlaları yavaş yavaş üzerimden atmaya başladığımda bu düşündüğüm kadar zor olmamıştı. Heryer toz olmuştu ve etrafta sisler vardı. Hiç bir yeri göremiyordum. Şu an diğerlerinin yanına gidip onlara yardımcı olmalıydım. Fakat bu şekilde onları bulmak zor olacaktı. Kendimi bir şekilde belli etmem gerekiyordu. Belki beni duyarlar diye bağırmaya başladım.
"NEREDESİNİZ?"
"SES VERİN!"
"İYİ MİSİNİZ?!"
Fakat çabalarım boşunaydı. Kimse beni duymadı, duymuyorlardı. Duysalar bile ses çıkarmıyorlardı belki.Biraz daha rahatlamak için üzerimdeki betonları attıktan sonra dizlerimin üstüne çöküp oturmaya başladım. Kısık gözlerle etrafa bakınıyordum. Sadece yolcu koltukları gözüküyordu. Onlar da harap olmuş bir biçimdeydi. Çoğu yerdeydi, kırılmıştı. Bu da bize engel oluyordu. Onun dışında hiçbir şey göremiyordum. Bütün umudum gitmişti. Kendimden başka kimseyi göremiyordum en kötüsü de onları bulamayacağımı düşünmekti. Dirseklerimi dizlerimin üzerine koyup ağlamaya başladım. Sanki beni duymalarını, farketmelerini istiyormuşçasına bağıra bağıra ağlıyordum.
Üşüyordum. Korkuyordum. Endişeliydim. Kendimden çok onlar için. Ailem kararlarıma saygı duymuyordu. Bunu hiç bir zaman kabullenmeyecekler biliyorum. Fakat benim Eskişehir'e gitmemi istiyorlar mı? Belki de bilmiyorlar bile.. Peki ya onlar? Onların aileleri var. Belki de buradan çıkamadıklarında aileleri çok üzülecek, mahvolacaklar. Ben ağlamaya devam ederken bir anda bir ses bana eşlik etmeye başladı. Başka biri daha ağlıyordu. Ağlamamı durdurup kendime gelmeye çalıştım.
Ağlayan kişinin ince, tiz bir sesi vardı. Bir kişi daha buradaydı, benimleydi. Bu ümitlenmeme neden olmuştu. "Neredesin?" sesimi olabildiğince duyurmaya çalışarak bir soru yönelttim. Benim burada olduğumu anlamıştı sanırım şaşırmamamıştı, ağlamaya devam ediyordu. Birşeyler geveledi fakat anlamadım. O kadar kötü durumdaydı ki konuşamıyordu. "Sakin ol ve sakın sessiz kalma seni bulucam!" onu sakinleştirmeye çalışıyordum.
Olduğum yerden doğruldum. Ayağa kalkmaya çalışıyordum. Fakat bu imkansızdı. Bende emekleyerek kızın sesini takip etmeye başladım. Ellerime taşlar battığı için yaralar oluşmaya başlamıştı bile. Olabildiğince hızlı olamaya çalışıyordum. Bir yandan da onun yanına gittiğimi anlasın diye bağırıyordum. Şu an kızı bulmaya o kadar odaklanmıştım ki herşeyi unutmuştum. Bir an da ses kesildi. Olduğum yerde kalakaldım.
Artık ne ağlama sesi ne de kendi adım seslerim geliyordu. Hiç bir ses yoktu. Kıza tekrar bağırmaya başladım. "NEREDESİN? SUSMA! LÜTFEN. BİR TEK SEN Mİ VARSIN? YANINDA BİRİLERİ VAR MI? KONUŞ" yine herhangi bir ses yok.. Ne olmuştu? Az önce ağlıyordu. Nasıl bir anda sesi kesiliyordu? Nefessiz mi kalmıştı? İyi miydi? Kafamda bir sürü senaryolar kuruyordum. Zihnimde bir sürü düşünce vardı. Olduğum yerde kalakalmıştım. Bu sefer korkudan titremeye başlamıştım.
Belki de şu an bana oyun oynanıyordu. Sadece bana değil hepimize. Bize bir oyun oynanıyordu veya biz öyle sanıyorduk. Nerede olduğumu bilmiyordum ya da içeridekilerin iyi olup olmadığını. Tek bildiğim ben de kaybolmuştum.
---
SİZCE NASIL OLDU?? TEK BİRŞEY SÖYLEYEBİLİRİM AŞIRI HEYECANLI BİTTİ. HER BÖLÜMÜN SONUNDA SİZİ HEYECANLANDIRIP, KORKUTUYORUM. ÇİLEM KENDİNİ O KADAR UNUTTU Kİ KENDİNDEN ÇOK KURTULUŞU ARAYANLARI DÜŞÜNÜYOR. BU YÜZDEN KENDİNİ DE KAYBETTİ SKHSUSHJDDJ.
SİZE BİRKAÇ SORU SORUCAM;SİZCE AĞLAYAN KIZ CİDDİ MİYDİ? YOKSA OYUN MU?
ÇİLEM DİĞERLERİNİ BULABİLECEK Mİ?
KENDİSİ KURTULACAK MI?
BUGÜNLÜK BU KADAR AYRICA BU HİKAYEDE FARKLI OLARAK İKİ TANE GİF KULLANDIM. GALERİMDEKİ BÜTÜN GİFLERİ BURADA PAYLAŞASIM VAR EJUSEHİS. HER NEYSE OY VERMEYİ UNUTMAYIN. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER.
-MUTLU KALIN!:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜNEL (𝐓𝐀𝐌𝐀𝐌𝐋𝐀𝐍𝐃𝐈)
Teen Fiction"Bu yol elbet bir gün bitecekti ama yol bitmeden gücümüzün tükeneceğini kim bilebilirdi..." --- Çilem ailesinin isteğiyle eğitimini devam ettirmek üzere Eskişehir'e yolculuğa çıkar. Çıktığı bu yolculukta başına geleceklerden habersizdir. Onun gibi...