Herkese merhaba uzun zamandır yeni bölüm atmıyordum, fırsat bulmuşken yazıyım dedim. Bu sefer aşağıya gif değil fotoğraf koydum. İyi okumalar...♡
16.BÖLÜM: GERÇEKLER
(Zeynep'in ağzından)
Telefon görüşmesinin üzerinden bir hafta geçti ve arkadaşımın mahsur kaldığı tünelin krokisi çıkarıldı. Bugün büyük gün yani kazı çalışmaları başlayacak. Çalışanlar kazının ne taraftan yapılacağını belirledi ve ona göre bir kişi aşağıya enkazın olduğu yere indirilip herkesi kurtarıcak.Bende orada olup biteni izlemek için iş yerinden izin aldım. Saat şu an 12.45 ve kahvaltımı edip odama çıktım. Şimdi ise üstümü giyinicem. Bugün hava yağmurlu olduğu için siyah boğazlı bir kazak, altıma ise siyah keten bir pantolon giydim. Son kez aynanın karşısına geçip saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım.
Evden çıkarken annemlere haber verdim ve direkt otobüs durağına doğru yürümeye başladım. Durağa geldikten bir kaç dakika sonra otobüs geldi ve kartımı okutup en arka koltuklardan birine oturdum ve yol boyunca dışarıyı izledim.
Yaklaşık yarım saat sonra kazı çalışmalarının olduğu yere gelmiştim ve bir sürü çalışan buradaydı. Bütün bunları yöneten Can abi beni görür görmez el salladı bende ona aynı şekilde karşılık verdim.
Yanlarına doğru gittiğimde Can abi bana tünelin krokisini gösterdi. Elinde kırmızı bir kalem vardı ve krokinin üzerinde bir yere kalemle nokta yaptı. İşaretlediği yeri göstererek "sanırım arkadaşın burada mahsur kaldı. Çalışmaları buranın üzerinden yapıcaz." dedi.
Tebessüm ederek onayladım ve "cidden çok teşekkürler." dedim. Çünkü bu işte Can abinin çok büyük emeği vardı. "Hava iyice soğudu şurada baraka gibi biryer var oraya git sana kahve falan yapsınlar." gerçekten üşümeye başlamıştım ve çok beklemeden barakaya doğru gittim. Aşırı uzakta değildi bu yüzden bir kaç adımda barakanın olduğu yere ulaştım.
İçeri geçtiğimde bana kahve ikram ettiler ve sonra burada tek kaldım. Kahvemi içerken bir yandan da camdan dışarıyı izliyordum. Çok geçmeden bir kaç tane alet çalıştırmaya başladılar. Sanırım kazı başlıyordu.
Bütün bu gerçeklerle nasıl yüzleşeceğimi bilmiyordum çünkü yaşadıklarımız çok ağır şeylerdi. Yavaş yavaş kazıyı başlatıyorlardı. Tünelin çöktüğü yerdeki taşları kaldırmaya başladılar önce. Betonlar ve taşlar azalmaya başlamıştı bile. Sanırım bugün arkadaşıma kavuşacaktım...
---
(Çilem'in ağzından)
Kaç gündür buradayız hiçbir fikrim yok fakat tek bildiğim şu an kazı çalışmaları yapılıyor. Bizim bulunduğumuz yerin biraz ilerisinden sesler geliyordu ve kızlarla beraber oraya doğru yürümeye başladık. Tam olarak o tarafa geçemedik çünkü her taraf tozlarla ve büyük taşlarla kaplıydı.Bu yüzden oraya geçmemiz gerçekten zor olucaktı. Fakat kazı çalışmalarının başlaması bile bizim için bir başlangıçtı, en azından farkedilmiştik. "Yanlış yeri kazıyorlar." zeki kız bizim arkamızda duruyordu ve konuşmaya başlamıştı.
"Buraya gelemezler mi?" ardından Asel lafa atlamıştı. Konuya dahil olmak için "buraya geçmeleri çok zor olur." dedim ve zeki kız beni onaylarcasına başını olumlu anlamda salladı. "O zaman biraz daha beklememiz gerekiyor. Keşke onlarla şuan konuşabilsek." Asel tebessüm ederek konuştu ve bizde ona eşlik ettik.
Ardından tekrardan eşyalarımızın olduğu yere döndük. Buraya geldiğimizden beri başımıza çok fazla şey geldi. Çoğu zaman umudumuzu yitirdik fakat şuan farkedilmiştik. En azından kurtuluş için umut ışığı yanmıştı...
---
(Zeynep'in ağzından)
Birkaç saattir kazı yapıyorlar bu süre zarfında yarım saat de olsa uyumuşum. Kalkar kalkmaz barakadan çıktım ve kazı çalışmalarının olduğu yere gittim. Gittiğimde çoktan kazı yapılmıştı ve içeri gireceklerdi.Sonunda bu an gelmişti. Sonunda arkadaşım ve oradaki insanlar kurtulucaktı. Bir tane görevli bütün korunaklı kıyafetlerini giymişti ve beline kalın bir ip bağlanıyordu. Bu ip ile onu aşağıya sarkıtacaklardı.
Bütün hazırlıklar olunca adamı yavaş yavaş aşağıya bırakmaya başladılar. Arada sırada komutlar veriyorlardı. Aşağıya inen adam bir kaç dakika sonra gözden kayboldu. Bundan sonra yapmamız gereken tek şey beklemekti.
Telaşlı bir şekilde etrafta volta atıyordum. Ardından bir ses yükseldi ve adam gelmeye başladı. Heyecanlı bir şekilde başına toplandık. Yukarı ilk geldiğinde belindeki ipten kurtuldu ve öksürmeye başladı.
Sonra beni bozguna uğratan bir cümle kurdu. "Aşağısı kayalıklarla dolu hiçbir şey yok. Yanlış yeri kazmışız..."
---
YENİ BÖLÜM NASILDI?
UZUN ZAMANDIR BÖLÜM ATMIYORDUM, UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. FİNALE ÇOK AZ KALDI^^
OY VERMEYİ UNUTMAYIN. OKUDUĞUNUZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER. GÖRÜŞÜRÜZ...-MUTLU KALIN ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜNEL (𝐓𝐀𝐌𝐀𝐌𝐋𝐀𝐍𝐃𝐈)
Teen Fiction"Bu yol elbet bir gün bitecekti ama yol bitmeden gücümüzün tükeneceğini kim bilebilirdi..." --- Çilem ailesinin isteğiyle eğitimini devam ettirmek üzere Eskişehir'e yolculuğa çıkar. Çıktığı bu yolculukta başına geleceklerden habersizdir. Onun gibi...