XIV• Aziz Veliaht

141 14 74
                                    

"HOŞ GELDİN
AZİZ VELİAHT"

▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️Karşımdaki kadından ayırmadım gözlerimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️
Karşımdaki kadından ayırmadım gözlerimi. Görev ile beraber geçmişimi verecekti. İnanmalı mıydım bilmiyorum ama içten içe inanmak istiyordum. Aklıma takılan bir nüans kalbimi yokladı

Agnes ve diğerleri de aynı şeyi vadetmişlerdi. Kime inanmalıydım ki. Kader tanrıçalarına mı yoksa kaçak mahkumlara mı? Cevap kesinlikle bilmiyorum olacaktı

Kader tanrıçasına değerlendirici bir bakış attım. Atropos sakinlikle beni izlemeye devam etti. Fakat Clotho ve Lachesis, Atropos gibi değildi. Onlar tam tersine sinirliydi ve bıkkındı

Cevabımı bekliyorlardı ve kararımı çoktan vermiştim. Geri dönmek için kabul edecektim "tamam. Ne yapmalıyım?" Clotho'nun yüzüne gülüş yayıldı ve Lachesis'e döndü. Atropos ikisinden de üstün gözüküyordu ve bunun da farkındaydı. Kibirle bana bakıp güldü

"Görevini o kadar kolay öğrenemeyeceksin. Sen bulacaksın Alen, doğru mu Alen ismin?" Onayladım ve merak ettiğim soruyu sordum. "Peki sizin çıkarınız ne olacak Atropos?" Üçünün de yüzü kasıldı. Öfkeyle bakan gözlerinde sağlıksız bir ışıltı görüldü. Clotho dişlerinin arasından konuştu "birincisi biz senden üstünüz. Senin Tanrıçanız ve sen saygılı olacaksın. İsmimizle hitap etmeye layık değilsin" ilgiyle ve dalga geçerek baktım onlara

Derince bir nefes alan Lachesis devam etti "ikincisi bize bunu soramazsın çünkü biz çıkarcı değiliz" durdurdum ve öfkeyle konuştum. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve sakin kalmaya yemin ettim

"Siz benim hiçbir şeyim değilsiniz. Ne tanrıçam, ne de tanıdığım birisi. Ben buraya ait değilim ve bunun farkındasınız. Ayrıca inanın bana burada kaldığım bu zaman içerisinde şunu anladım ki kimse çıkarsız yardım etmez. Herkesin bir çıkarı isteği var" Atropos'un yüzü gevşedi ve rahatladı

Kağıda bir şey yazdıktan sonra uzatmadan önce konuştu. "Görevleri yaptıktan sonra hem senin istediğin olacak hem de bizim. Şimdi bilmene gerek yok" onayladıktan sonra üçü birden ürkütücü bir ses tonuyla konuşmaya başladılar. Ahenkli ve aynı anda.

"Uzun bir yol var önünde

"Sarıkamış'a sarılmış bedenler

"Affetmeye yalvaran ruhlar

"Lethe'ye dalıp da çıkan canlılar

"Önce Minotor, sonra Kerberos

"Dedalus'un derinliklerinde bir şiir gibi

"Bekliyor kurtarılmayı

"Anahtar kilidi açacak ama ortada yok

"Ölümlü evine dönecek ama ev yok

BEN TANRIÇAYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin