▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️
"Merhaba tanrıçam" dedikten sonra elinde beliren ateş topunu bizi izleyen halka doğru fırlattı. Korkuyla kaçışanlardan sadece bir tanesi cayır cayır yanmaya başlamıştı. Çığlık çığlığa yanarken gözümü korkuyla yanan adamdan çekip izleyen halkta gezdirdim.
Onların korkuları benim işime yarıyordu. Elimi çırptığımda gözler bana döndü "izlediniz ve gördünüz. Benim tarafımda olun ki size hiçbir şey olmasın" dememle karşıdan yanıma yaklaşan Apollon'u gördüm.
Koskoca tıklım tıklım dolu meydandan sadece 2 kişi tarafımıza geçmişti. Sinirle elimi çarpmamla yeri siyah sis kapladı. "Yanımda durun" diye emrettim ama herkes Apollon'un etrafına dolandı.
Sislerimi çektiğinde Apollon karşıma geçti ve güldü. Yüzünde kendini beğenmiş bir gülümseme vardı. Mızrakları ve oklarını kaldıran savaşçılara indirmeleri için işaret verdim. Uzun tırnağımı Apollon'un yanağında, boynunda daha sonra da göğsünde gezdirirken konuştum. "Yanımda olsaydın keşke. Seninle neler neler yapılırdı?" Dediğimde arkadan Agnes'in kesik kesik nefes alışverişini duydum.
Apollon gülerek yüzüme bakıyordu ki göğsündeki izi hissedince elim orada durdu ve göğsünü açtım. Tuniğini yırtar gibi açtığımda eli saçıma geldi ve kulağımın ardına sıkıştırdı. "Senin büyün bana işlemez sevgili" dedikten sonra boynumdan tutup kendine siper aldırdı. İri vücudunun yarısını anca kapatsamda kendinden emin bir şekilde boynuma elindeki hançeri bastırıp konuştu.
"Tek hareketle keserim gırtlağını" diyerek hançeri biraz daha bastırdı. Agnes ile göz göze geldiğimde sakin olması için gülümsedim. Daha sonra gözüm Damon'un koluna girmiş Andra'ya değdi. "Hallederiz" diyerek dudak oynattığında kafa salladım ve elimi Apollon'un kaslı koluna koydum.
Geri geri çekilirken oklar havalanmıştı ki Agnes okları indirtti ve kalan herkese dönüp konuştu. "Sakın ha. Tek bir hareketle hepinizi bu hayattan silerim" diyerek bana döndü. Yüzümdeki gülümseme ile Apollon'a doğru konuştum. "Kimse sana dokunmayacak düz yürüyebiliriz" inanmadı ama Agnes ile bakışınca hançeri çekti ve yolu işaret etti. Başım dik bir şekilde üzerimi düzeltip önden yürüdüm.
"Neden bunu yaptın?" Dedim ve göğsündeki yanık izini işaret ettim. Elini göğsünde yazan adıma koyup konuştu "seni unutmak için. Yoksa biraz zor vazgeçerdim senden çünkü aklımı karıştırıyorsun" güldüm ve yanında yürümek için yavaşladım. "Başarılı oldun mu?" Onaylayarak kafa salladı
"Sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum" demesiyle durdurdum ve parmak uçlarımda yükselip dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Hareketsiz kalan Apollon karşılık vermedi ama geri de çekilmemişti. Dudaklarımı geri çekecekken belimi tutup kendine yaklaştırdığında kaşlarım havalandı. Gözlerimi açıp baktığımda gözleri kapalı ve kaşları çatıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN TANRIÇAYIM
FantasyYunan mitolojisine olan hayranlığınla biliniyordun ve bir sabah gözünü açtığında mistik tanrı ve tanrıçalarla aynı odadasın Bir dilek hakkın var neyi seçersin? Geri dönmeyi mi? Yoksa tanrı ve tanrıça dostlarına yardım etmeyi mi? Hikaye konusu bana a...