3

1.6K 124 19
                                    

Merhaba arkadaşlaar :D 1K olduk :D Çok mutluyum ama keşke oyları ve yorumları görebilsem :( Lütfen oylayın ve yorum yapın.Her bir yorumunuz, oyunuz ayrı ayrı önemli benim için.Merakla bekliyorum arkadaşlar.Keyifli okumalaar :D

Playlist : Skylar Grey - Words

Ben araknofobi* hastasıydım ve onun elindeki kavanozun içinde kocaman bir örümcek vardı.Nefes alış verişlerim düzensizleşmişti.Panikle beynimin içindeki kelimeleri toplamaya ve düzene oturtmaya çalıştım.

"Bak onu hemen uzaklaştır benden.Araknofobim var benim.Götür onu burdan!Gelme!Gelme git uzaklaş! GİT!" Avazım çıktığı kadar bağırmaya ve oturduğum yerde çırpınmaya başladım.

O ise hala bana doğru yaklaşıyordu ve benim bağırmalarımdan, çırpınmalarımdan bir nebze bile etkilenmemişti.Ama ilk defa bana bakmıyor, gözlerimle temas kurmamaya çalışıyordu.Bense çıldırmış gibi elimi ayağımı sıkıca bağlanmış iplerden kurtarmaya çalışıyordum.Ellerim iplere sürtünmenin etkisiyle büyük ihtimalle yüzülmüştü ve sızlamaya başlamıştı.Fakat bu benim umrumda değildi, çünkü o önümde durmuş ve kavonozun kapağını açmaya yeltenmişti.

Oturduğum yerde daha çok debelenmeye ve ona yalvarmaya başladım:

"Getirme lütfen getirme.B-ben ç-ç-ç-ok kor-ku-ku-yor-r-r-u-m."

O is hala yüzüme bakmayarak kavonozun içinden örümceği çıkardı ve bacağıma koydu.Acı dolu çığlığım yankılandı odada.Gözlerimden sicim sicim gözyaşları dökülmeye başladı.Bacağımı hareket ettiriyor, deli gibi çırpınıyordum fakat örümcek yerinden bile kıpırdamıyordu.

Şokun etkisiyle artık konuşamıyordum bile.Nefesim daralıyordu.Belimden soğuk terler boşalıyordu ve titremeye başlamıştım.Bunalıyordum.Hırıltılı nefesler çekmeye çalışıyordum ama nafile bir çabaydı.Kalbim sanki ağzımdan fırlayıp gidecek kadar fazla yerinden hoplayarak atıyordu.Otokontrolümü yitirmiştim artık.O kadar deli gibi çırpınıyordum ki sandalye benim şiddetime dayanamamış, soğuk zeminle bütünleşmişti.Bense hala gürültülü şekilde titreyerek garip ve hırlamaya benzer sesler çıkartıyordum.

O anda biri yanıma geldi ve beni deli gibi omuzlarımdan sarsmaya başladı.Ama ben o kadar çok soyutlanmıştım ki oradan, ne omuzumdaki sarsıntılardan haberdardım, ne kendimden çıkan hırıltılı sesleri işitebiliyordum, ne de tişörtümün terden sırıklam olup belime yapıştığını hissedebiliyordum.

Sonra bir anda bir şey oldu.Kulaklarıma ulaşan cümle beni soyutlandığım ortama geri döndürdü, bilincimi yerine getirdi.Şeytan benim kulağıma durmadan "Sakin ol ufaklık."diye fısıldıyordu.Bir anda değişik hissettim.Sanki bu anı daha önce yaşamışım gibi.Dejavu gibi.O an şeytan ilk defa tanıdık geldi yüzüme ve bir anda zihnime bir görüntü düşüverdi.

O ve ben etrafı ağaçlarla çevrili yeşillik bir yerde beraber dolaşıyorduk.O bana gülümsüyordu, ben ona gülümsüyordum.Mutluyduk.Huzurluyduk.Sonra ben çimenlikle rahat bir şekilde oturuyordum ve başımı ağacın gövdesine yaslıyordum.O da yanıma kuruluveriyordu.O bir anda arkamda bir yere odaklanıp tedirgin bir şekilde oturduğu yerde kıpırdanıyordu.

"Arsen sakın kıpırdama." diye fısıldıyordu.

"Niye ? Ne oldu ki ?" deyip rahat bir şekilde arkama dönüyordum ve dönmemle birlikte koskoca ormanda yankı yapacak kadar büyük ağız dolusu çığlığı koyuveriyordum.Telaşla kollarımın onun boynuna sımsıkı sarıp kendimi zorlayarak konuşmaya çalışıyordum.

"B-ben çok korkuyorum Barlas.Araknofobim var benim! H-hala kafamda mı ? Al onu başımdan!"

Sesimi kontrol edemiyordum, kendimi kontrol edemiyordum.Sadece onun kucağında, kollarım sımsıkı boynunda tir tir titriyordum.O ise benim saçlarımı okşuyor, sırtımı sıvazlıyordu.

KARANLIK GEÇMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin