2

2.2K 142 24
                                    

Merhaba arkadaşlar.Kısa sürede eklenen ikinci bölümle karşınızdayım.Okuduğunu görüyorum ve çok mutlu oluyorum.Fakat oy ve yorumlarınızı da görmek istiyorum.Lütfen, hikayeyle alakalı düşüncelerinizi yazın, oylayın.Merakla bekliyorum.Keyifli okumalar :)

Playlist : Avril Lavigne - Nobody's Home

Geceyarısı bir odada gözlerimi açtım.Ellerim ve ayaklarım oturtulduğum sandalyeye bağlıydı.Burası neresiydi? Buraya nasıl gelmiştim? Bir anda karanlık gözler geldi aklıma.Kabusum olan, kabusla kalmayıp gerçeğe dönüşen, ölümümü isteyen karanlık gözler.

En son korkudan bayılmıştım ve şimdi bilmediğim bir yerdeydim. Etrafa bakındım.Karanlıktı her yer.Fakat birkaç dakikaya alışmıştı gözlerim.Odada sadece beni bağladığı sandalye vardı.Neden buradaydım ?Neden kaçırılmıştım ?Düşmanım falan da yoktu ki benim.Zaten tanıdığım insanlar parmaklarımın sayısını geçmezdi.Benden ne istiyordu? Beni öldürecek miydi gerçekten?

Gözlerim dolmuştu.Ellerim ve ayaklarım o kadar sıkı bir şekilde bağlanmıştı ki canım yanıyordu.Ama asıl fırtınalar içimde kopuyordu.Çok korkuyordum.Çok üşüyordum.Çok fazla canım acıyordu. 

Bir anda kapı sert bir şekilde açıldı.O gelmişti.Şeytan şu anda tam karşımdaydı.Yine bakışlarında nefret ve kin vardı.O kadar çok yoğun bir nefretle bakıyordu ki; bakışlarıyla beni aşağılıyor, küçümsüyordu. Korkudan hemen gözlerimi kaçırdım.Başımı yere eğdim.

Adım sesleri doldu kulağıma, yavaş yavaş bana yaklaşıyordu.Bedenim titremeye başladı.Korkudan nefes bile alamıyordum.Botları hemen bir adım önümdeydi.Dibime girmişti.Eğildi yavaşça, elleri sert bir şekilde çenemi kavradı.Beni boğan elleri şimdi de çenemi hedef almıştı.Nefret kokan ses tonuyla fısıldadı.

"Kaldır başını."

Hayır, kaldıramazdım.Kaldırırsam gözleri beni deler geçerdi, teslim olurdum.Kaldırırsam içimde kalan ufacık dayanma gücüm kırılır, parçaları çelimsiz bedenimi saplanır, kanatırdı.

Ona karşı geldiğimi anlayınca sinirlendi.Sert bir şekilde kavradığı çenemdeki baskıyı arttırdı.Çenemi kıracak şekilde sıkıyordu.O kadar çok canım yandı ki ufak bir acı dolu inildeme kaçtı dudaklarımın arasından.Bu onu çileden çıkaran şey oldu.

"Kaldır başını dedim sana!" diye gürledi.O kadar güçlü ve otoriter bir şekilde bağırmıştı ki, olabilirmiş gibi daha da büzüşmüştüm oturduğum yerde.Artık kaçıcak yerim kalmamıştı.Biliyordum.Korku dolu gözlerimi yavaşça kaldırdım ve bakışlarımız kesişti.Yine nefret, hırs, acımasızlık, küçümseme yüklüydü bakışları.Nefesim kesildi.Beni bakışlarıyla bile yerin dibine sokmayı başarabiliyordu .Çenemi kırıcak şekilde tutan baskısını çoktan unutmuştum.Şuan sadece onun gözleri ve benim gözlerim vardı.Onun nefretine karşılık benim korku dolu gözlerim.

Dudaklarımı kıpırdattım.Son bir gayret konuşmaya çalıştım.

"Nasıl getirdin beni buraya ?" diye cılız bir şekilde fısıldadım.Sesim o kadar güçsüz ve kesik kesik çıkmıştı ki ben bile zar zor duymuştum.

"Çok kolay oldu.Bayılman da işime geldi açıkcası.Sessizce ve kimseye farkettirmeden çıktık kafeden."

Bir parça rahatladım.Zafer amcaya birşey olsaydı kahrolurdum.Bana ne olucağı belli değilken başkasını düşünmem saçmaydı belki ama Zafer amca kimse beni düşünmezken, umursamazken görmüştü.O benim ailemdi.

"Benden ne istiyorsun ?" diye çaresizce yakındım.

Dediklerimi duyunca şeytani bir şekilde gülümsedi.Kafasını bana yaklaştırdı.Yüzlerimizin arasında en fazla iki santim boşluk kalmıştı.Ağzı aralandı ve tek bir kelime çıktı dudaklarının arasından.

KARANLIK GEÇMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin