9

331 58 10
                                    

Merhaba sevgili okuyucularıım :D Yeni bölümle karşınızdayım.Öncelikle geçen bölümdeki sahneyi birkaç kişi hayal sanmış fakat o sahne gerçekti ve Arsen bayıldığında geçmişinden o anı hatırlıyordu.Bölümün ilerleyen yerlerinde de değiniyordum fakat bir cümle geçiyordu ve gözden kaçması çok olağan.Evet gelelim şimdiki bölüme, lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin ve beni merakta bırakmayın :) Merakla bekliyorum bölüm hakkında yorumlarınızı :) Keyifli okumalar :D

Playlist - Sia - I'm In Here

Karşımda birkaç gece önce Barlas'ın yanında gördüğüm çocuk vardı.O akşam yüzünü sadece yandan görmüştüm ve aramızda fazlasıyla mesafe vardı.Fakat yapısı ve heybetiyle bir şekilde tanımıştım onu.

"Sen...Sen osun." diye fısıldadım ve sinirle ellerimi başıma koyup hemen ekledim."Neden geldin yanıma ? Nasıl buldun beni ? Ne istiyorsunuz benden hala ? "

Ben kendimden geçmiş bir şekilde sorular sorarken o başımın iki yanına yasladığım ellerimi sakin ama kararlı bir şekilde indirdi ve ellerini omuzlarıma yasladı.

"Arsen, sakin ol ! Şimdi kıyıya geçelim.Ben sana her şeyi anlatacağım tamam mı ? "

Titrek bir nefes aldım.Kararsızca ve biraz da korkarak başımı salladım.Ona güvenmiyordum.Ama korkuyordum.Çünkü ben artık ölümü bile kabullenmiştim.Ama Barlas bana mahşer acısını yaşatabilirdi.Yada yaşattırabilirdi.Arkadaşının bunun için gelmediğini ummaktan başka bir çarem yoktu.Acısız ölüm herkesin tercih edeceği bir şeydi ve bunun tek yolu karşımdakine şimdilik uysal davranmaktan geçiyordu.

Ona karşı gelmeyeceğimi anlayınca tuttuğu kolumu bıraktı ve yavaş yavaş kıyıya doğru ilerledik.Kıyıya bağdaş kurup rahat bir şekilde oturdu ve ben de onla arama belirgin bir mesafe koyarak oturdum rahat kumlara.

Yanımdaki çocuk "Beni hatırlamıyorsun değil mi ? " diye sordu hafif kuşku ve biraz da üzüntüyle.

Bu gerçekten sinir bozucuydu.Gözlerimi devirdim ve "Hiç kimseyi hatırlamıyorum." dedim.

Suyuna git Arsen.Sakin kal.

Kendimi telkin ettikten sonra onun cevabını bekledim.O ise derin bir nefes aldı ve "Hımm.Tanışalım o zaman ! Merhaba, ben Samet ve tanıştığımıza memnun oldum.Senin adını öğrenebilir miyim acaba ?" deyip muzip bir şekilde gülümsedi.

Bense sadece kaşlarımı çattım ve "Arsen." dedim.Sonra sinir bozucu bir kahkaha patlattım ve "Saçmalık bu." diye fısıldadım.

Samet ise kaşlarını kaldırdı.

"Burada hafızasını kaybetmiş tek kişi benim.Sen de beni tanıyorsun.Yani salağa yatman benim trajik durumumun sadece trajikomik hal almasını sağlıyor."

Söylediklerimden sonra yüzünü ciddi bir ifade kapladı."Peki o zaman.Direk sadede geliyorum."

Onaylarcasına kafamı salladım."Seni burada bulmayı gerçekten beklemiyordum Arsen.O yüzden şaşkınım doğrusu."

Kaşlarım meraktan çatılınca "Burası senin sığınağın gibi bir yerdi.Ne zaman düşünmek istesen buraya gelirdin ve sadece burada gerçekten nefes alabildiğini hissettiğini söylerdin." dedi.

Hayat ne kadar acımasız ve komikti.Geçmişimde sığınağım bellediğim, nefes aldığımı söylediğim yerde son nefesimi vermek istemiştim.

Tam konuşmak için dudaklarımı kıpırdatmıştım ki Samet elini kaldırdı ve "Ben bir içimi dökeyim, sonra istediğin soruyu sorabilirsin." dedi.

"İyi.Bekliyorum o halde."

Bu sinirli halim nereden geliyordu bilmiyordum.Belki de bir daha cesaret bile edemeyeceğim işin yarım kalmasındandı.Belki de bütün umutlarımın sadece imkansızlık yığınından ibaret olmasındandı.Bilemiyordum.

KARANLIK GEÇMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin