Bu bölümün kitabın akışıyla alakası yoktur. Yargı'nın 28. bölümü ve sahnenin devamı için yazdığım alternatif bölümdür.
Telefondaki konuşmalarından sonra Ceylin aklına gelen fikirle evi Ilgaz'ı beklemeden tutmuş, balkonlarını çiçeklerle donatmış, Ilgaz'a sürpriz yapmak için duvarların boyasına bile başlamıştı.
Geleceğim, diyen Ilgaz saatler geçmesine rağmen ortalıkta yoktu. Akşam olmuş, Ceylin iyice merak etmişti. Derken sevgilisi kapının zilini çalmış, yeni evlerinde romantik bir gece geçirmişlerdi.
"Ceylin." diye seslendi Ilgaz keyifle etrafı toparlayan sevgilisine.
"Söyle." dedi Ceylin sıkıntıyla Ilgaz'a dönerken. Söyle de kurtul.
Geldiğinden beri Ilgaz'da bir şeyler olduğunun farkındaydı. Ilgaz kapıda sarıldıklarında özür dilemiş, içeride de bir türlü huzurla sarıp sarmalayamamıştı Ceylin'i. Bunlar Ceylin'in şüphelenmesi için yeter de artardı. Ama yeni evlerindeki ilk gecelerini bozmamak adına sesini çıkarmamıştı. Madem artık söylemeye karar vermişti, söylesin de kurtulsundu.
"Ceylin." dedi Ilgaz bir kez daha.
"Dinliyorum." dedi Ceylin gülümsemeye çalışarak.
Ilgaz ellerini Ceylin'in omuzlarına koydu.
"Söyliyceğim şey, çok üzücek seni. Hatta yüzümü dahi görmek istemeyebilirsin." dedi başını yere eğerken.
"Ilgaz söyler misin artık?" dedi Ilgaz kıvrandıkça sinirlenmeye başlayan Ceylin.
Ilgaz sıkıntıyla nefes verdi. Bu, hayatının en zor konuşmasıydı. Sevdiği kadını, her şeyini alacaktı belki de ondan. İnsanın her şeyi gidince yaşaması için geriye ne kalır? Artık Ceylinsiz bir hayat düşünemiyordu Ilgaz. Ama eğer söylemeyip saklarsa, Ceylin'i kaybetmesi kesindi. Saklamayı seçerse başka olasılık yoktu. Ceylin onu asla affetmezdi. Ama şimdi söylerse, belki de gitmezdi. Boğazının yandığını hissetti. Konuşmak için dudaklarını araladı.
"Babanı, Çınar öldürmüş Ceylin. Babamla dedem de saklamasına yardım etmişler." dedi.
Dondu kaldı Ceylin. Midesine kramplar girdiğini, başının döndüğünü hissetti.
"Nasıl?" dedi güçlükle.
"O gün, babanın Yavuz'u salıp mezarlığa gittiği gün. Çınar da yanındaymış. Çiçek satan kadın görmüş. Çınar kaçıp otobüse binmiş, baban gelmiş arkasından. Görüntüleri var. Babanın elinde silah var Ceylin. Bi' depoya gitmişler. Arbede çıkmış aralarında. Muhtemelen baban Çınar'ı vurucakken, Çınar babanı vurmuş. Babamlar da saklamış." dedi Ilgaz.
"Hayır." dedi Ceylin kabul etmek istemezcesine. Başını iki yana salladı. Bayılacak gibi hissetti. Sevdiği adamın kardeşi, babası bunları yapmış olamazdı. Doğru olamazdı.
"Hayır ya!" diye bağırdı öfkeyle.
Ağlamaya başlamıştı. Ölmek istedi o an orda. Keşke ölseydi de, bunları duymasaydı. Babam dediği, onunla birlikte babasının katilini arayan adam bunu yapmış olamazdı. O katil olamaz dediği, kardeşim dediği çocuk babasını öldürmüş olamazdı.
"Hayır, hayır yapmadı. Çınar yapmadı de Ilgaz!" diye bağırdı Ceylin çaresizce Ilgaz'ın üstüne yürürken.Göğsündeki ellerini tuttu Ilgaz.
"Özür dilerim Ceylin..." dedi çaresizce.
Ilgaz'dan ayrıldı Ceylin.
"Ya ben babam dedim! Kardeşim dedim ya! Adam kalktı, babamın katilini aradı benimle! Yardım etti ya bana! Tabutunu taşıdı ikisi de. Tabutunu taşıdı ya babamın! Gözümün içine baktı, başsağlığı diledi bana." dedi öfkeden yerinde duramazken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzünü Dökme Küçük Kız | IlCey
FanfictionGülümsedi Ceylin çoktan dolan gözleriyle. "Senin gibi gülsün böyle. Her güldüğünde huzur dolsun içime." Elini Ceylin'in kalbine koyup öptü. "Senin gibi çok güzel bi' kalbi olsun." "Çok güçlü olsun annesi gibi." "Sana benzesin." dedi Ceylin'in iki e...