Kulaklarını sağır eden çınlama başlamadan önce son duyduğu şey Ilgaz'ın endişeyle kendi adını bağırması olmuştu. Silah ona doğru tutulduğunda hiç düşünmeden önüne atlamıştı Ceylin. Mermi Ilgaz'ı teğet geçmiş, bir günde nasıl bu kadar bağlandığını bilmediği Ceylin'in karnına isabet etmişti. Yavaşça geriye doğru düşen Ceylin'in karnından kanlar akıyordu şimdi. Ona bunu yapan ise arkasına bakmadan kaçmıştı, çünkü gözündeki öfkeden anlamıştı kaçmasa Ilgaz onu kendi elleriyle öldürecekti."Ceylin!" diye bağırdı Ilgaz. Yerde yatan Ceylin başını bile oynatamıyor, acılar içinde can çekişirken çaresizce tavana bakıyordu. Yere çöküp saçlarını sevdi Ilgaz. Gözyaşının gözünün kenarında çizdiği yolu sildi.
"Seninle... çok.. güzel olabilirdik... savcı." dedi Ceylin son gücüyle. Ilgaz elini yüzüne koydu.
"Şş. Olacağız. Olacağız. Kurtulucaksın." dedi Ilgaz.
Gülümsedi Ceylin.
"Mercan'ın babasının sen olmanı çok isterdim.." dedi gözleri kapanıp bilincini kaybetmeden önce. Ölüyordu, dilediği gibi dürüst olabilirdi.
Alnından öptü Ilgaz ağlayarak.
"Olacağım. Söz veriyorum." dedi. Ceylin'i belinin ve bacağının altından kollarını geçirerek dikkatlice kucağına aldı.
Koşarak arabaya taşıdı onu. Yavaşça arka koltuğa yatırıp kendi de öne geçerek sürmeye başladı.
Bir elini Ceylin'e doğru uzatarak gücü tükenmiş elini güç verir gibi sımsıkı kavradı. Gözyaşlarından dolayı yolu zor görüyordu. Sabah ona tekinsiz gelen, asla birlikte olmam dediği kadını ölmemesi için yalvararak hastaneye götürüyordu şimdi. Yüzü, hareketleri en başından beri çok tanıdık ama bir o kadar da uzak geliyordu. Belki de bu kadar kısa sürede ona karşı böylesine yoğun hisler hissetmesinin sebebi başka bir hayatta tanıdığı biri olmasıydı. Görüşünü bozan yaşlarını silmeye çalıştı.
"Dayan Ceylin. Dayan daha evleneceğiz. Kızımız olacak dayan. Yalvarıyorum dayan." dedi çatallaşmış sesiyle.
Saatler gibi gelen yolun ardından sonunda hastaneye ulaştılar. Hızlıca arabayı park edip Ceylin'i kucaklayarak çıkardı Ilgaz. Acil kapısına yürüyüp "Yardım edin!" diye bağırdı. Sesini duyan birkaç doktor koşarak yanına geldi.
"N'oldu?" dedi kadın doktor.
"Ateşli silahla yaralandı." dedi Ilgaz.
"Ne kadar oldu bilinci kapanalı?"
"Yarım saat kadar." dedi Ilgaz.
"Bildiğiniz bir alerjisi, vücudunun tepki vereceği bir ilaç var mı?" dedi doktor.
"Bilmiyorum." dedi Ilgaz. Ceylin sedyeye yerleştirilirken çaresizce kalakalmıştı. Ona dair hiçbir şey bilmiyordu; alerjisi, ailesi, en sevdiği renk, en sevdiği çiçek, sevdiği yemekler, en sevdiği mevsim... Bildiği tek şey ona duyduğu hisleriydi. Önünde öğrenecek çok şey vardı ve hiçbirini öğrenemeden onu kaybetmek istemiyordu. Ceylin'le uzun bir hayat yaşamak istiyordu. Doktorun sesiyle kendine geldi.
"Çok kan kaybetmiş. Ameliyata alıyoruz. Ek kana ihtiyaç olabilir."
"Ben veririm." dedi Ilgaz.
"Kan grubunu biliyor musunuz?" dedi doktor.
Ilgaz başını iki yana salladı. Bilmiyordu.
"Bilmiyorum." dedi.
"Tamam ameliyatta öğreniriz. Sizinkini söyleyin uyumluysa haber veririz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzünü Dökme Küçük Kız | IlCey
FanficGülümsedi Ceylin çoktan dolan gözleriyle. "Senin gibi gülsün böyle. Her güldüğünde huzur dolsun içime." Elini Ceylin'in kalbine koyup öptü. "Senin gibi çok güzel bi' kalbi olsun." "Çok güçlü olsun annesi gibi." "Sana benzesin." dedi Ceylin'in iki e...