"Kırılıcak sanıcaksın,
ama hep sen başarıcaksın.
içinden yanmayı göstericem
kendini sevmeyi öğreticem."Deniz Kıyısı'ndan 5 sene sonra...
"Sen benim gerçek annem değil misin?" dedi Deniz.
Henüz uyanmadığını sanan Arya ve Ceylin'in konuşmalarına kulak misafiri olmuş, her şeyi duymuştu. Hayal kırıklığı vardı gözlerinde mutfak tezgahına yaklaşırken. Neye uğradığını şaşırdı Ceylin, cevap veremedi. Küçük kızının kapıdan çıkıp gidişini izledi.
"Benim yüzümden. Of benim yüzümden tutsaydım çenemi!" dedi olayın şokundan çıkan Arya.
Koşa koşa çıktı kapıdan. Kapı ağzındaki Deniz'e yetişti Ceylin'i arkada bırakırken.
"Deniz! Deniz dur!" diye seslendi koşmaya devam eden Deniz'in arkasından.
Gözlerinde biriken yaşlar önünü görmesine engel oluyordu Deniz'in. Kaçmaya çalışırken farketmediği taş parçası düşmesine sebep oldu.
"Ah!" dedi kendini yerde bulurken. O zamana kadar dışarı çıkmamış olan Ceylin kızının feryadını duyunca dışarı koştu. Yüreğinde hissetti acısını.
"Deniz!" dedi endişeyle yanına gelirken.
Büyük bir şey yoktu ama dudağı patlamıştı Deniz'in. Cebinden çıkardığı peçeteyi kızının kanlar akan dudağına bastırmak istedi ama Deniz geri çekildi. Ona dokunmasını istemiyordu.
"Annecim iyi misin?" diye sordu Ceylin sesi titrerken.
Kızıyla birlikte onun da gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Başını salladı Deniz.
Peçeteyi elinden alıp Deniz'in dudağına tuttu Arya. Onun dokunuşundan kaçmamıştı.
Ablasından kaçmamasından cesaret aldı ve titreyen elini kızının omzuna koydu Ceylin. Elinin omzuna değmesiyle boşluğa düşmesi bir oldu."Dokunma bana!" diye bağırmıştı Deniz geri çekilirken. Kimseye tutunmadan kalktı ayağa.
Güven verici bir bakışla baktı Arya Ceylin'e. Hep bu kadar güzel mi bakardı Ceylin'e? İçine su serpildiğini hissetti Ceylin. Kızının tıpkı ona benzeyen gözlerinin büyüsüydü bu. İnsanın içini ferahlatıyor, güvende hissettiriyordu. Ellerini kardeşinin omuzlarına koydu Arya. Annesine döndü.
"Ben hallederim. Biz biraz yürüyelim, konuşalım. Söz çok geç kalmayız. Ararsan da hemen açıcam merak etme tamam mı?" dedi Ceylin'e.
Çaresizce kabul etti Ceylin. Arkasını dönüp Ceylin'e baktı Deniz. Bir yabancıya bakar gibi. Boğazı düğüm düğüm oldu Ceylin'in. Arya'nın kardeşini alıp uzaklaşmasını izledi.
Hep böyleydi Arya. Sorumluluk almaktan kaçınmazdı, çözüm odaklıydı. Babasına benziyordu bu yanıyla. Konu kardeşi olduğunda onu herkesten iyi tanır, neye ihtiyacı olduğunu her zaman çok iyi bilirdi. Çok farklı bir bağ vardı Deniz'le aralarında. Sadece abla kardeş değil iki sırdaşlardı da aynı zamanda. Kardeşinin bu sefer sadece gerçekleri duymaya ihtiyacı vardı ve o da ne kadar canını acıtacak olsa da bunu ona verecekti.
Uzun uzun yürüdüler Arya ve Deniz. Her kaldırımında bir anılarının olduğu, büyüdükleri sokaklardan geçtiler. Üzerine basıp geçtikleri her taşta bir düşüş, bir hayal kırıklığı, sıcacık bir gülüş, kalpten bir öpüş vardı. Sahil kenarında denize düşecek mesafeye geldiklerinde durdu Arya. Yanıbaşındaki banka oturdu Deniz'le birlikte. Önce önündeki durgun maviye, sonra yanındaki patlamaya hazır maviye baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzünü Dökme Küçük Kız | IlCey
FanfictionGülümsedi Ceylin çoktan dolan gözleriyle. "Senin gibi gülsün böyle. Her güldüğünde huzur dolsun içime." Elini Ceylin'in kalbine koyup öptü. "Senin gibi çok güzel bi' kalbi olsun." "Çok güçlü olsun annesi gibi." "Sana benzesin." dedi Ceylin'in iki e...