🌱Sezen Aksu: Köz
🌱 Adamlar: Derine İndikKeyifli okumalar ♥️
! Bir önceki ve bu bölüme oy vermeyi unutmayın lütfen ♥️⭐
Acılar, yaralar olgunlaştırır insanı. Değiştirmiş gibi görünür belki ama her dağın arkasında görünmeyen bir volkan gibi , içinde hala bitiremediği şeyler vardır.
Sevmek ,belki de bu yaşadığımız hayat içinde en tehlikeli şeylerden birisi olabilir. Fakat dönüm noktası da olabilir. Yıllarca sevip, koruyup kollayıp, bir derdini sıkıntısını ya da o insanın anlatmasından önce anlayabiliyorsak eğer bu hem bizim hem de karşımızdaki insanın yararınadır.
Ya da o kadar çok sene severek ,güvenerek yaşayıp sadece iki dudağının arasından çıkan bir kelimeyle saniyeler içinde tüm her şeyini yitiredebilirsin .
Küçükken benden hariç bir oyuncak bebeği olan kız çocuklara hayranlıkla bakar ,oynamalarını izlerdim . Özellikle de kız çocuklarının babalarıyla olan baba-kız ilişkilerine imrenerek bakardım. En çok bir parkta ya da herhangi bir yerde mutlu bir aile gördükçe içimden bir şeyler kopardı.
Hayat insana her zaman iki seçeneğin ikisini de değil, birini seçebilmeyi sunuyordu fakat ben tüm dirayetimle yıllarca kendimle , kendimden büyük güçlüklerle savaşarak kendime sundum o seçenekleri. Ben savaşırken hayat beni yine bir yerden mağlup ederek gerçeği yüzüme vurmuştu. Tam her şey oldu diyecekken , hayatımın , yıllarımın yaşamımın en özel parçasını kaybettim .
Güçsüz kaldım ama güçlendim de . Dökülen her bir gözyaşımda inatla direndim . Düştüm çoğu kez , her defasında acıtsa da kalktım düştüğüm yerden. Ve şimdi;
Her insanın bir şeyleri hayatında hesap edemediği şeyle yüz yüze geldim . Sevmeseydim ya da sevemeseydim ,belki hiçbir zaman itiraf edemeyecektim kendime . Sevdim... Güvendim... Ben onun en çok şefkatini sevdim. Güzel yüreğini , anlayışını sevdim .
Belki incitecek , belki kıracak ama belki de küçükken hep o aradığım sevgiyi ,mutluluğu, huzuru bana verebilecek . Bilemem. Yıllar sürse de hicbir zaman bilemeyeceğim ama bana bakan o gözlerdeki sevgiyi ,ışığı da hiç bir zaman karşılıksız bırakamam. Bırakmam.
Şimdi yanımda masum bir bebek gibi uyuyan adama bakıyorum. Her bir kipriğine yansımış güneşin ışıkları yüzünde daha güzel bir hâl alıyordu.
Yerimde doğrularak saçlarımı toplayıp yüzüne masum küçük bir öpücük kondurdum . Arkamı dönüp yataktan çıkarken karnıma sarınan ellerle irkildim ama ellerimi ellerinin üzerine koyarak arkamı dönerek yüzüne baktım.
- Günaydın .
"Günaydın bitanem ."
- Hadi kalk ,kahvaltımızı yapalım sonra da marş marş işe .
"Beş dakika daha uzansak olmaz mı? Dur bakayım saate ... yetişiriz. Hadi gel bakalım kollarımın arasına. "
Bana açılan sağ kolunun üzerine kafamı koydum. Bir elimi tam kalbinin üzerine koydum . Elimin altında atan kalbinin ritmi bile çok güzel hissettiriyordu .
Kollarıyla belimi sararak saçlarıma öpücük kondurup sıkıca sarıldı. Incitmeden okşuyordu saçlarımı. Elini karnımın üzerine yerleştirip geriye çekildi, yüzüme baktı.
"Duru , daha önce hiç hayal ettin mi ?"
O an ilk defa salağa yatıp anlamazdan gelmeyi diledim ama beceremedim .