Keyifli okumalar dostlarım. Oy verip ,yorum yapmayı unutmayınız lütfen sevinirim .
Zakkum: Seni rast gele sevmedim .
Gripin : Nasılım biliyor musun?Karanlık...
Gözlerimin bile alışamadığı bir karanlıktaydım. Korku bedenimi esir almışken, her bir zerrem titriyordu. Üzerimde yığınla bir ağırlık vardı. Nefes almak hiç bu kadar zor olmamıştı daha önce.
Gözlerim bulunduğum yerin karanlığına alışmak için bir süre kapandıktan sonra yavaşça açtım ve alışmasını bekledim . Hareket alanım o kadar kısıtlıydı ki yerimde zor kıpırdıyordum .
Klostrofobim vardı benim ... Kapalı alan fobisi . Her ne kadar düşünmemeye çalışsam da olmuyordu. Nefes alış verişlerim sıklaşmaya başladı . Yaşadığım korku ruhumu esir alıyordu ve alnımda birikmeye başlayan boncuklar, yavaş yavaş şakağımdan yanaklarıma süzülüyordu.
Elimi sertçe vurdum sağa sola . Fakat o an anladım ki ben kutu gibi bir şeyin içindeydim. Yoksa... Yoksa bir tabut mu ? Tabutun içinde miydim ?
- Kimse yok mu? Yardım edin! Alperen ... Alperen nerdesin sevgilim , duy sesimi kurtar beni ne olur Alperen' diye çığlık attım.
Fakat sesimi duyuramıyordum.
Tekrar yakarışlarım başladı . O kadar çok bağırıyordum ki faydasızca, artık bağırmaktan tahriş olan boğazım yüzünden çokca öksürmüş ve sesim çatallaşmıştı.
Korku bedenimi esir alırken ,çaresizce ne yapacağımı düşünmeye çalıştım ama şu durumdayken bir hayli zordu . Ben nasıl bu hale gelmiştim? Hafızam bomboştu ,hiçbir şey hatırlamıyordum.
Karanlıkta göremeyeceğimi bilsem de elimin yetiştiği kadarısıyla vücudumda hasar var mı diye kontrol ettim fakat acıyan bir yerim yoktu . Ya da varsa bile şu an korkum o kadar ağır basmış olacak ki hissetmiyor da olabilirdim .
Aradan ne kadar geçtiğini bilmediğim bir süre sonra göz yaşlarımı serbest bırakarak çırpınmayı bıraktım. Nefesim yetmemeye başladı. Ağladım... Her ağlayışımda daha çok aktı göz yaşlarım.
Susuzluk dudaklarımı kurutmuş, açlık mideme sancılar vermeye başladı. Acıyla gülümsedim kendi kendime. Nasıl oldu bilmesem bile ,artık sona gelmiştim. Bir yanım yine hüzün , bir yanım ise mutlu .
Geliyorum anne... Yanına geliyorum, kokunu doya doya solumaya , sana sıkıca sarılmaya geliyorum . Sonunda kavuşuyoruz. Kavuşuyoruz ama ben sol yanımı da burada bırakarak geliyorum.