Kahvaltımızı yaptıktan sonra abim şirkete gitmek için evden ayrıldı. Kapı kapandığı anda ayağa fırlayan Tibet Kaan'ın yakasına yapıştı. Duvara sırtını vurarak parmak uçlarında kalkmasını sağladı.
"Sevgilim ne demek lan? Sen nasıl benim sevgilimin belini tutarsın? Sen öldürürüm Kaan!"
"Ne yapsaydım? Sizi öğrenmesini mi bekleseydim? Kurtardım kardeşim sizi ben."
"Bana kardeşim deme! Ben senin kardeşin falan değilim. Seninle birlikte olduğunu öğrenen Çağlar nasıl laf etmediyse benimle olduğunu öğrendiğinde de etmezdi. Sana mı düştü bizim kıçımızı kurtarmak? Kimsin lan sen?"
"Tibet son kez uyarıyorum seni sakinleş alt tarafı Çağlar yanlış biliyor."
"Kimsin sen de beni son kez uyarıyorsun oğlum?" Yüzüne daha çok yapışıp bağırarak konuşan Tibet'i iten Kaan bağırdı."Abinim lan senin, abin! Ne demek kimsin?"
Tibet'in suratına geçirdiği yumrukla onu yere serdi. Hiçbirimiz yerimizden kıpırdayamıyorduk. Yavaş adımlarla Tibet'in yanına gidip yere çömeldim. Kaan'ın söylediği şeyi hala idrak edememiştim. Yanına eğildiğimde Tibet ağzındaki kanı tükürerek burnundan sızan kanı elinin tersiyle silip yüzüne bulaştırdı. Hırsla ayağa kalkıp Kaan'ın üzerine yürüyecekken bağırdım.
"Yeter!" Tibet ve Kaan hariç hepsi dönüp bana bakmıştım. Onlar hala sinirle birbirlerine bakıyordu. "Kesin kavgayı!"
"Bize bir açıklama yapmayı düşünmüyor musunuz?"
"Hangi konuda?"
"Sence? Tibet ve sen kardeş misiniz?" Sinan'ın sorduğu soruyla Tibet dönüp bana baktı. Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.
"Size açıklama yapmak zorunda değiliz Sinan."
"Kaan bu kadar zamandır bizden bunu gizliyordunuz. Sadece doğru mu duyduk onu öğrenmek istiyoruz." Yavuz'a sinirle döndü.
"Doğru duydunuz. Tamam mı? Oldu mu?"Tibet'e baktım. Bir şey söylemeden arkamı dönüp odama çıkmak için merdivenlere yöneldim. Dolabımın önüne geçtiğim sırada kapı açılıp geri kapandı. Arkama baktığımda Tibet'i gördüm.
"Diğerleri ne yapıyor?"
"Herkes odasına dağıldı."
"Tamam hazırlan sen de. Çıkarız birazdan."
"Sevgilim?"
"Efendim Tibet?"
"Kızgın değil misin?"
"Hangi konuda canım?"
"Kaan'ın az önce söylediği şey konusunda."
"Kardeş olduğunuza mı?" Onaylar gibi kafasını salladı. "Neden kızayım ki? Bizden saklamanızın bir sebebi vardır. Elbet bir gün açıklayacaktınız, o gün bugünmüş işte."
"Gerçekten kızmadın mı?"
"Hayır hayatım. Bu beni ilgilendirmez ki."
"Ne demek ilgilendirmez? Sen benim sevgilimsin."
"Evet canım biliyorum sevgilin olduğumu ama eğer saklamayı seçtiysen ve hala anlatmıyorsan anlatmaya hazır değilsin demektir. Anlatacağın günü beklemek istiyorum çünkü üstelemek ikimize de zarar verir."Yanıma yaklaşıp omuzlarımın üzerinden sıkıca sarılıp saçlarımı kokladı.
"Ben seni hakedecek ne yaptım?"
"Sevdin sevgilim, kendin oldun. Benim için bunlar yeterliydi."
"Seni çok seviyorum Cevza."
"Hadi oyalanma hazırlan." Kollarından ayrılırken beni kendine geri çekti. Alnıma öpücük kondururken fısıldadı."O şerefsiz sana ufacık bile dokunursa parmaklarını kırarım onun."
"Hmm, bence abimin önünde dokunmasını sağlamalıyız ki abim delirsin ve dövdürsün onu. Ne dersin?"
"Hıı, mantıklıymış. Olabilir aslında." Pis pis sırıtıyordu."Şaka bir yana bir şekilde abimin önünde sevgili rolü yapmamız gerekiyor. Ben daha sonra müsait olduğumda ona anlatırım her şeyi." Sabır diler gibi gözlerini kapattı.
"Peki, öyle olsun bakalım. Öpüşmek yok ona göre."
"Yok aşkım ben gidip Kaan'ın dudaklarına yapışacaktım. Hem de Çağlar'ın önünde."
"Cevza!"
"Efendim hayatımın anlamı?"
"Delirtme beni canım."
"Delirirsen ne olur ki?"
"Yatak arkanda sevgilim. Unutma bunu."
"Se-se-sen..."
"Ne oldu? Aklına neler yapacağımız gelince heyecanlandın mı?"
"Sen gerçekten iflah olmazsın Tibet. Ben burda sana neler neler söylüyorum senin aklın hala cinsellikte."
"İkisi birlikte olabilir aslında." Çalan kapıyla kafamı oraya doğru çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ BEN...
RomanceMerhabalar arkadaşlar; Bu aslında benim ikinci kitabım. Normalde Egoist Sevgilim adında bir kitap yazıyordum fakat hesabımı kaybettiğim için ona devam edemiyorum. O yüzden yepyeni bir sayfa açmak istedim. Umarım beğenilir. 😊 Kitabın adı k...