Haiii, ben geldiiim. Obsessed özlemişim aww<3 Çok hızlı yazdım bölümü, yazım yanlışlarım varsa affoluna.
Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! xX
**
Bel boşluğuma dolanan ellerinden birini enseme yükselterek başımı onun yüzüne yeterince yakın değilmişim gibi biraz daha yanaştırdığında dudaklarıma fısıltısını bıraktı.
"Seni güvende tutabilmemin tek yolu bana yakın olman, fazlasıyla yakın."
Omuzlarından sıkıca tutunurken, onun bedeninden destek alıp doğrularak dudaklarımızın arasındaki mesafeyi çoğalttım.
Kaşlarım çatılmış bir vaziyetteyken, dudaklarımı konuşmak adına araladım. "Ne yani sen kuyruk gibi peşimde mi dolanacaksın hep?"
Çanta gibi her gittiğim yere benimle birlikte mi gelecekti Tanrı aşkına...
Ensemden yakalayarak aramıza açtığım mesafeyi tek bir hamleyle kapatarak dudaklarını dudaklarımın ortasına bastırdığında nefesim tekledi.
"Kuyruk demeyelim ona da, gölge desek daha güzel bir tanım olabilir. Gölgenden bile sana yakın olacağım." Sıcak nefeslerini dudaklarıma salarak konuştu. Ensemden tutup beni kendi dudaklarına yakın tutmaya devam etmesi nedeniyle her bir kelimesinde dudakları dudaklarıma sürtündü.
"Şimdi biraz daha dinlen." Ensemdeki parmakları bu kez yüzümü boynuna gömmemi sağlamak amacıyla baskı uyguladı.
Bu hamlesiyle omuzlarından tutunan ellerim başının iki yanına, yastığına doğru kayarken, dudaklarımdan ufak bir inilti fırladı.
Elleri belime sıkıca dolanırken, nabzımın deli gibi hızlandığını fark ettim. Garip bir heyecan sarmıştı içimi.
Tenine gömülmemin etkisiyle kokusu burnumu esir aldığında beynimden vurulmuşa döndüm. Çok güzel kokuyordu ve kucağı Tanrı şahit, inanılmaz rahattı.
Onu itmek için herhangi bir hamlede bulunmak yerine, üstünde kıpırdanarak iyice kucağına yerleştim.
Kıpırdamamla bacaklarım onun bacakları arasına kaydığında, ayakları yılan gibi tenime dolanıp bacaklarımı kıstırdığında kısık sesle inledim boynuna doğru soluklarımı salarken.
"Biraz daha kıpırdarsan, üstümde değil altımda olacaksın." dedi hırıltılı sesi, saçlarıma dudaklarını bastırıp sert bir öpücük kondurduktan sonra.
Bu sözleriyle beni deli gibi tahrik ettiğinde,midemdeki kasılmayı soluklanarak geçiştirmeye çalıştım.
Nefeslerimle ısıtmaya başladığım buz gibi tenine yaslanıp gözlerimi yumdum.
**
"Bırak... Bırak onu!" dedim soluk soluğa çırpınırcasına. "Lütfen yapma!"
"Şşşh, sakin ol sakin ol güzelim." Kulağıma tanıdık derin ses dağıldığında, yerimden sıçrayarak uyandım.
Birbirine mühürlenen gözlerim müthiş bir hızla açılırken, Taehyung omuzlarımdan tutarak beni yavaşça yatağa geri yatırdığında bulanık görüş alanıma girerken hızlıca ellerimi boynuna dolayarak ona sarılıp kendime çektim.
"İyisin..." dedim soluk soluğa. Dudaklarımı onun buz gibi soğuk dudaklarına bastırarak.
"Oh siktir." diye hırlayarak başımı yastığa geri gömüp dudaklarımızı ayırdığım anda çenemden tutarak dudaklarıma daha uzun ve sulu bir öpücük kondurdu.
"Kabus mu görüyordun?" Geri çekilip yanıma uzanırken beni de kolları arasına aldığında kolundan tutunup ona yaslanırken başımı olumlu anlamda salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSESSED • TAEKOOK ✓
FanfictionJeon Jungkook'un yeni taşındığı evin hemen arka bahçesinin birkaç metre ötesinde bir mezarlık vardı. Her gece istisnasız o mezarlıktan sesler geliyordu ve Jungkook fazlasıyla meraklıydı. Mini fic, bölümler kısa kısa çerezlik:) Semetae! Ukekook! Yan...