Haiii, ben geldiim. Ah cidden tozlanmış buralar, çok özlemişim bu fici. Ama ilham gelmeyince de yazamıyorum ne yapayım. Beklettiğim için üzgünüm. Çatkapı finalle gelebilirim, 25 tahmini final olur diye düşünüyorum ama uzayadabilir. Bilginiz olsun <33
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
**
Ellerimle onun bedenini sıkıca sarmalayarak başımı göğsüne gömdüm. "Sen canavar falan değilsin ve bana bile isteye zarar vermezsin." dedim ve başımı göğsünden ayırıp boynumu geriye kaydırarak yüzüne baktım.
Soluklarımız birbirine karışırken, bir kez daha dudaklarımı konuşmak adına araladım. " Senden korkmuyorum vampir Kim Taehyung."Ona bu şekilde seslenmek hoşuna gitmiş gibi dudakları beğeniyle büküldü.
Sözlerimin kendimden emin bir tavırla dudaklarımdan dökülmesini başarmamın üzerine, sorgulayıcı bakışları özenle yüzümü ve gözlerimi taradı.
Onun bacakları arasına girip, çıplak tenimi kumaş engelleri üstünden bedenine iyice abanacak şekilde yasladım. Tek elimle geniş omzundan tutunurken, boşta kalan elimi boynuma getirdim.
Parmak uçlarımla şah damarımın olduğu noktaya hafifçe vuruş yaparken, göz kontağımızı bir anlığına dahi ayırmadım.
"Buna ihtiyacın varsa iç ve sonra benimle seviş." dedim son derece kararlı bir sesle, gözlerinin içine baka baka.
Sözlerimi duymasıyla kaşları havalanırken, ağzı bir karış aralandı. Dişleri dudakları arasından görünürken, burnundan sert bir nefes çekti içine.
Soluk ten rengine rağmen ışıldayan o çakmak gözleri bir cam görevini üstleniyordu. Kendi yansımamı onun gözbebeklerinde capcanlı bir şekilde görüyor olmak, onun bana arzuyla bakan gözlerine aynı şekilde karşılık vermek hoştu.
"Siktir sen ciddisin." dedi hırıltılı sesi, bakışmalarımız gittikçe daha çok derinleşirken.
Boynumdaki parmaklarımı tenimden çekmeden başımı hafifçe olumlu anlamda salladım. "Hem de hiç olmadığım kadar."
"Bana güveniyorsun?" Bu bir sorudan ziyade, emin olmak istediği, konu gibi değindiği bir nokta olmuştu.
"Güvenmemem mi gerekli?" Soruyla karşılık vermemin üzerine alt dudağını ısırarak uzandığı yastıktaki başını hafifçe oynattı. Dağınık saçları elektriklenerek, bu hamlesiyle birlikte alnından kayarak yastığa beceriksizce döküldü.
"Bilirsin, seni kendime yakın tutmak için çabalarken korkutmuştum. Seni kafaya takmıştım, ama o sırada en büyük düşmanım ortaya çıkınca işler epeyce karmaşaya sürüklendi. Tek amacım seni korumaya çalışmak oldu."
Uzun cümlesinin ardından duraksadığında parmaklarımı yavaşça boynumdan indirip göğsüne yasladım.
"Bu konuda sana epeyce öfkelenmiştim, bu yalanlanamaz bir gerçek. Ama bu hayatımı defalarca kurtardığın gerçeğini değiştirmiyor. Senin beni kurtardığın gibi ben de seni o vampir avcılarının elinden kurtardım. Çünkü o kafede de bana zarar verileceğini düşünüp beni korumaya çalışmıştın."
Başını yattığı yerde hafifçe olumlu anlamda salladı. "İlgimi o kadar çektin ki, sadece etrafımda olmanı istedim. Baktığım her yerde olmanı istedim, ama seni kendimden uzak tutmam gerektiği gerçeğiyle de zıtlaştım bu evrede. Sana en büyük zararı vermekten korktum çünkü." dedi ve duraksayıp parmak boğumuyla yanağımı okşadı.
"Seojun senin zayıf noktama dönüştüğünü fark etti. Bu yüzden seni hedef aldı. Sadece... Kendi kendimi denedim Jungkook, bir insana ilgi duyacak kadar üzerimde yarattığın o etkiyi sorguladım. Kaçıp bana gelmeni sağlayan ben olsam bile... Bu garip bir şekilde hoşuma gitti. Senin bana sığınmanı, beni limanın, beni koruyucun olarak görmeni isterken buldum kendimi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSESSED • TAEKOOK ✓
FanfictionJeon Jungkook'un yeni taşındığı evin hemen arka bahçesinin birkaç metre ötesinde bir mezarlık vardı. Her gece istisnasız o mezarlıktan sesler geliyordu ve Jungkook fazlasıyla meraklıydı. Mini fic, bölümler kısa kısa çerezlik:) Semetae! Ukekook! Yan...