Haiiii, ben geldiiim. Huhhhh özlediniz biliyorum, arayı birazcık açtığım için üzgünümmm. Özleştik yahuuu. Ama ilhamım yoktu bebeklerim, fice de ilhamım olmadan bölüm yazasım gelmedi, böyle olunca da azıcık bekletmek zorunda kaldım :( Neyse ki kavuştuk eheheh :D
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Bol bol oy ve yorum isteriim, keyifli okumalar dilerim yavru vampirlerim! Xx
**
"Senin sayende oradan kurtuldum. Peki ya kurtardığın bu vampir ile... Biraz yaramazlık yapmak ister misin güzelim?" Oyuncu sesi karşısında kalbim delicesine hızlanırken, içimi müthiş bir heyecan silsilesi kapladı.
Alt dudağımı ısırmaya son verip, "Nasıl bir yaramazlık mesela?" dedim parmaklarımı ensesindeki saçlarına daldırıp hafifçe saç diplerini sıvazlarken.
"Göstermemi ister misin?" Soruma soruyla karşılık verdiğinde keyifle kıkırdayarak başımı olumlu anlamda salladım.
Dudakları beğeniyle büküldü, gözleri memnuniyetle kısıldı. Saniyeler sonrasında, elleriyle sıkıca kavradığı bedenim fırtınaya maruz kalmış gibi sarsıldı.
Saçlarım uçuşurken, gözlerimi kırpıştırarak boynuna sıkıca tutundum. Tenimi yarıp geçen havanın rüzgarı andıran esintisi durduğu anda, onun odasında olduğumuzu algılamam saniyelerimi aldı. Siktir.
Taehyung beni kucağından yavaşça indirip ayak tabanlarımı zeminle buluşturdu.
Sonra da eğilip kulağıma dudaklarını sürtecek şekilde fısıltısını bıraktı. "Şimdi beni bulursan asıl yaramazlığı o zaman yapacağız." Kulağımın arkasına dudaklarını bastırıp geri çekildiğinde kaşlarım çatıldı.
"Nasıl yan-" Ağzımı açtığım anda, gözlerimin önündeki Taehyung kayıplara karıştığında, yüzümü bir esinti savurup saçlarımı uçuşturdu.
"Görünmez mi oldun? Ah hadi ama Taehyung... Yaramazlıktan kastını biliyorum tamam mı?" diye söylendim ensemi sıvazlayarak.
Bana karşı bir cevap vermeyince ayağımı yere vurdum. "O kastettiğin yaramazlık sevişmekse, bu yaramazlığı yapmaya hazırım." dedim ortaya çıkmasını kolaylaştırabilmek amacıyla.
Sesim duvarlara çarparak kulaklarımda dağıldığında, Taehyung yeniden görünür olmayı geçtim, bana karşı cevap bile vermediğinde dudaklarımı şişirerek ofladım.
Bulunduğum noktada ona dair en ufak bir iz bulabilmek amacıyla kısık ve dikkatli gözlerimi etrafta gezdirdim özenle.
Perdelerin arkasında en ufak bir oynama yoktu ve odanın içerisindeki eşyalarda herhangi bir kıpırdama da yoktu.
Kapıya yaslı duran sırtımı oradan ayırıp yavaşça odanın içerisinde ilerledim. Kendi adım seslerim dışında ona dair hiç bir ses duyamamak çok kötüydü.
"Hiç ipucu vermeyecek misin?" diye şikayetçi bir tavırla söylenirken, gardrobunun kapağı oynayınca hızla o tarafa koşturdum.
Soluk soluğa dolabın kapağını açıp kıyafetleri itekleyerek onu bulmayı çalışsamda kıyafetler dışında ona dair hiç bir iz bulamadım.
Arkamda, bir hareketlilik hissedince, gardrobun kapaklarından tutunarak hızla topuklarımın üstünde arkamı döndüm.
Gözlerim şüpheyle etrafımı kolaçan ederken, yavaşça yatağa doğru adımladım. Arkamda hissettiğim hareketlilik sanki yatağın bulunduğu noktadan gelmişti.
Koşarak yatağın başında soluğu aldığım gibi çarşafı tutup hışımla çekerek yere fırlattım. Kıkırdadığını duyunca ona yaklaştığımın farkındalığıyla yerdeki çarşafı kaptığım gibi yatağın üstüne doğru fırlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSESSED • TAEKOOK ✓
FanfictionJeon Jungkook'un yeni taşındığı evin hemen arka bahçesinin birkaç metre ötesinde bir mezarlık vardı. Her gece istisnasız o mezarlıktan sesler geliyordu ve Jungkook fazlasıyla meraklıydı. Mini fic, bölümler kısa kısa çerezlik:) Semetae! Ukekook! Yan...