12

16.4K 1.9K 1.7K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Ağğğ bu fici çok seviyorum cidden. Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Çünkü hızlı yazdım ehehe. Keyifli okumalar yavru vampirlerimXx

**

"Tae-Taehy-" İsmini bile sayıklayamayacak hale geldim. Dudaklarım taş gibi sertleşmiş, dilim ağzıma sığamayacak şekilde ağırlaşmıştı. Beynimde öyle yoğun bir zonklama, kulaklarımda öyle mutlak bir çınlama vardı ki, kafatasım patlayacakmış gibi baskı hissettim.

Her şeyin bittiğini ve gerçekten ölümle burun buruna geldiğim gerçeği acımasızca yüzüme çarparken, tam da o anda boynumdaki baskı kayboldu. Tenimi parçalarcasına derime işleyen o sivri dişler geri çekildiğinde beynim uyuştu.

Geri çekilmesiyle bacaklarım infilak etmiş gibi, vücudumun ağırlığını çekemeyip yere yığılmaya hazırken, belimde sıkı bir tutuş hissettim.

Göz kapaklarıma oturan o ağırlığa, beynimdeki ve boynumdaki sancıya rağmen, birbirine yapışan gözlerimi güç bela titreterek aralamayı başardım.

Puslu ve kısık görüş alanıma Taehyung'un girmesi ile eğilip ağzıma dudaklarını bastırması bir olduğunda acı içerisinde inledim. Çok canım acıyordu. Boynumdan süzülen kanları hissettikçe başım dönüyordu.

Alt dudağımı ağzının içine çekerek sertçe emdiğinde onu gördüğüme ilk defa bu kadar sevindiğimi fark ettim. Beynim pekmez kıvamına gelmiş, ayakparmak uçlarıma akacaktı sanki.

Beşik gibi sallanıyordum kolları arasında. Dudaklarımın üstünde kıpırdayan buz gibi soğuk olan dudakları saniyeler içerisinde boynumu ve bedenimi esir alan acıyı def etti. Gerçekten de beni öperek iyileştiriyordu. Tıpkı dakikalar önce hafızamı sildiği ve bana anlatıp görmemi sağladığı o anıda olduğu gibi...

Beni öperken, arkasından yaklaşan Seojun'u görmemle birlikte gözlerim irileşirken, Taehyung'da onun geldiğini fark ederek ağzıma mühürlediği dudaklarını ıslak bir sesle geri çekti.

Belimden bıraktığı gibi arkasından sinsice yaklaşan Seojun'a dönerken öyle bir tekme attı ki, Seojun zemine kapaklanarak kaldırım boyunca betonda sürüklendi.

Dizlerim deli gibi titrese bile, zemine çakılmaktan kıl payı kurtuldum. Dizlerim delicesine titriyordu. Yaşadığım dehşet anları beni ele geçirmişti.Başım hâlen daha dönüyordu, çok fazla kan kaybetmiş olmalıydım.

Taehyung sıktığı dişleri arasından tısladığında düşüncelerime bir balta gibi saplandı derin sesi. "Eve geç, çabuk. Koş!" Kaşıyla kendi evini işaret ederken sertçe yutkundum.

"Jungkook!" Kolumdan tutarak  beni sarstığında başımı olumlu anlamda salladım. Öyle bir arbedenin içerisine sürüklenmiştim ki, kendime gelemiyor, sözlerini algılamakta güçlük yaşıyordum. Zihnim bataklık sularından beter durumdaydı.

Zeminden kalkıp sırıtarak bize yaklaşan Seojun'dan bakışlarımı ayırdığım gibi dediğini uygulamak üzere arkamı döndüm. Ve sonrasında bacaklarıma hükmederek çıplak ayak tabanlarımı zemine vura vura Taehyung'un evinin bahçesine koşturmaya başladım.

Bacaklarım lastikten yapılmaymış gibi adımlarım koştukça savsaklıyor olsa bile yere çakılmadan Taehyung'un bahçe kapısına koşmaya devam ettim.

Tam bahçe kapısına vardığım anda, önüme Seojun çıkarak yolumu kesince adımlarımı güç bela durdurmayı başarıp çığlık attım.

Sonra aniden kolunu kaldırdı ve ben geri kaçma fırsatı dahi bulamadan, ışık hızıyla elindeki yüzüğü göğsüme sürttüğünde müthiş bir acı hissettim. Ağzım kocaman açılırken, gözlerim dehşetle irileşti. Elini indirmesiyle gözlerim yırtılan kazağımın altından sızan kana kaydı. Yüzüğü bir bıçak gibi göğsümü parçalamıştı. Tanrım!

OBSESSED • TAEKOOK  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin