Haiiii, ben geldiiim. Ağğğ çığlıkkk kaç gün sonra ancak gelebildim şükür yaa, günlerdir bu bölümü yazıcam yazıcam bir türlü yazamadım cidden. Neyse, işte geldim buradayım ajajjejwh
Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
**
Derimden usulca kan sızmaya başladığında koşturarak önünde diz çöktüm. Sadece kanımın kokusuyla bile gözleri parladı.
"İç Taehyung." dedim ve avcumu ağzına kapattım. Diline çarpan kanımın tadıyla dişlerinin sivrilen baskısını derimin içine saplanmasını hissetmem bir olduğunda başımı geriye atarak inledim.
Hunharca dudakları avcumu yiyip bitirmek istercesine hırçın hamlelerle kanımı emerken, dişleri damarlarımı patlatacak şekilde baskı sağladı.
"Tae-Taehyung..." diye mırıldandım titrek sesim eşliğinde. Kanımı hiddetle emdikçe, göz bebeklerim uyuşmaya başlarken, kanımın müthiş bir hızla damarlarımdan çekildiğini iliklerime dek hissettim.
Kanımı içtikçe mümkünmüş gibi dişlerinin derinliklerime saplanan baskısı yoğunlaşıp kolumu sarsmaya devam etti.
Kontrol edemeyeceğini söylese de onu kurtarmak için bunu göze almıştım, lakin şimdi gerçekten de durmuyordu... Kana susamış bir şekilde kanımı emiyordu ve benim onu durdurmam gerekiyordu.
"Taehyung dur..."diyebildim güç bela, taşlaşan dudaklarımı zar zor kıpırdatmayı başarırken.
Nabzım gittikçe yavaşlarken, kulaklarımdaki uğultunun baskısı da yoğunlaştı.
Vücudum bir kez daha tanıdık tepkileri verip , vücut uzuvlarım kendini ufak ufak salmaya başlarken, Taehyung göz bebeklerimi cayır cayır yakan kırmızı gözlerini kırpıştırdı ve dişlerini yavaşça derimden çekip boynuna dek bulaşan kanım eşliğinde dudaklarını elimden geri çekti.
Geri çekilmesiyle birlikte bozguna uğramışım gibi zemine yığılıp kaldığımda acı içerisinde inledim. Durmasını söylediğimde ne yaptığını fark edip, beni neredeyse öldürmek olduğu gerçeğiyle yüzleşerek geri çekilmeyi başarmıştı.
Taehyung, vücudunu zeminde tutan zincirleri tek bir hamleyle söküp kırdığı gibi kolunun tersiyle ağzını sildi ve beni müthiş bir hızla beton zeminden kaldırdı.
Çenemden yakaladığı gibi dudaklarımın ortasına yapıştığında kollarının arasındaki bedenim delilercesine sarsıldı. Çok üşüyordum. Çok soğuktu.
Alt dudağımı ağzının içine çekerek emdi. Saniyeler sonrasında göz bebeklerimdeki uyuşma, tenimdeki karıncalanma hissi ve bedenimi esir alan acı yok oldu.
Onun omzunun üzerinden aralık demir kapının önünde bir hareketlilik fark ettiğimde, birinin geldiğini anlayıp başımı geri çekip dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırdım.
"Taehyung!" diye bağırdığımda, adam elindeki silahı bize doğrultana kadar Taehyung gözümün önünden ışık hızıyla ayrılıp kapının ardındaki adamın arkasında belirdi.
Silahı kolundan tutarak yakalayıp ateş etmeden yere atarken boynuna eğilip sertçe ısırdı. Adam, Taehyung'un ısırığı altında , elektrik akımına kapılmış gibi sarsılırken bağıramadı bile.
Saniyeler içerisinde sarsılmaları yavaşladı ve kolları iki yanına düştü. Gözleri kapanırken bedeni kendini saldı.
Adamın kanını öldüresiye içmişti ve şimdi gözleri lazer gibi parlıyordu. Sivri dişlerini geri çektiğinde adamın kansız kalan ceseti kısa süre içerisinde onun ayaklarının ucuna serildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSESSED • TAEKOOK ✓
FanfictionJeon Jungkook'un yeni taşındığı evin hemen arka bahçesinin birkaç metre ötesinde bir mezarlık vardı. Her gece istisnasız o mezarlıktan sesler geliyordu ve Jungkook fazlasıyla meraklıydı. Mini fic, bölümler kısa kısa çerezlik:) Semetae! Ukekook! Yan...