1| aldırmayış

825 61 261
                                    


Seokjin hastaneye varmak üzereydi. Bugün işe geç kalmıştı çünkü sevgilisi yine tartışma çıkarmıştı. Namjoon bazen fazla kıskanç olabiliyordu ve Seokjin'in üzerine çok gidiyordu. En azından şu an sinirli bir şekilde araba kullanan Seokjin'in fikri bu yöndeydi.

Seokjin onun neden bu kadar abarttığını anlamıyordu. Yakışıklı birisiydi ve elbette dikkat çekiyordu. Onun suçu neydi?

Arabayı hastanenin kapalı otoparkına park ettikten sonra hızla hastaneye doğru yol aldı. Kendi servisine geldikten sonra odasına girdi.

Seokjin onkologtu. Hatta Namjoon ile de bu sayede tanışmıştı. Namjoon'un yakın arkadaşı Jimin kanserdi ve Namjoon sürekli onunla birlikteydi. Onu asla yalnız bırakmıyordu. Belki de Seokjin ilk olarak onun iyi yüreğine vurulmuştu.

Arkadaşı için Seokjin ile konuşan da o olmuştu. Onunla Seokjin'in ilgilenmesini istemişti çünkü yaptığı araştırmalarda onun iyi bir onkolog olduğunu fark etmişti. Seokjin Namjoon'un isteği üzerine arkadaşını muayene etmişti ve onunla ilgilenmeyi kabul etmişti.

Zaman geçtikçe Namjoon'a vurulmuştu. Arkadaşı iyileştikten sonra onunla iletişimini kesmemişti ve işte şimdi aynı evde yaşayan bir çiftlerdi. Gerçi hâlâ bir çiftler miydi Seokjin emin olamıyordu.

Hızla bugünün programına göz attı ve hasta kontrolü için odasından çıktı.

--------------

Evde ise işler pek yolunda değildi. Namjoon gereksiz kıskançlık yaptığını düşünmüyordu. Tanrı aşkına iş arkadaşı Minji resmen Seokjin'e yürüyordu ama Seokjin buna rağmen onunla arasına bir mesafe koymuyordu. Bunu nasıl doğal karşılayabilirdi ki?

Sabah kahvaltı sırasında Seokjin'e onunla mesafeli olması gerektiğini söylemişti ama elbette Seokjin Namjoon'un her zamanki gibi gereksiz kıskançlık yaptığını ve abarttığını söylemişti. Namjoon ise dayanamamış ve sesini yükseltmişti. Normalde kendisi asla böyle bir insan değildi. Karıncayı bile incitmezdi o. Ama elinde değildi. Konu Seokjin olunca kendine pek hakim olamıyordu.

Şimdi ise bilgisayar başında tamamlaması gereken metni yazmaya çalışıyordu. O bir metin yazarıydı. Seokjin'in isteği üzerine evden çalışmaya başlamıştı. Bir de Namjoon'a kıskanç diyordu.

Namjoon hiçbir şey yazamayacağını fark ettiğinde bilgisayar başından kalktı ve arkadaşı Hoseok'u aramaya karar verdi.

Eline telefonu aldı. Duvar kağıdında Seokjin ile olan fotoğrafını gördüğünde iç çekti ve arama yapmaktan vazgeçti. Seokjin'i kırdığını biliyordu. Onun kırgın olduğunu bildiği sürece içi rahat etmeyecekti.

Öğle arasında hastaneye gitmeyi planladı. Birlikte yemek yerlerse onun gönlünü alabileceğini biliyordu. Hem Seokjin ona kıyamazdı.

Sonuçta onlar ne olursa olsun günün sonunda birbirlerinin kolları arasında olan bir çiftlerdi değil mi?

---------------

Seokjin odasında hasta dosyalarıyla uğraşırken kapı tıkladı ve o daha gel demeden kapı açıldı. Kafasını kaldırıp baktığında ise meslektaşı Minji'nin geldiğini gördü.

"Sen miydin? Geç otur Minji."

"Aslında bir şey sorup gitmem lazım. Öğle yemeğini birlikte yemeye ne dersin Seokjin? Hem ne zamandır oturup konuşamıyoruz."

Seokjin bu sorunun altında bir art niyet görmedi. Namjoon kesinlikle abartıyordu.

"Pekâlâ. Çıkmadan önce odana uğrarım o zaman."

"Ahh çok iyi. Sana iyi çalışmalar o zaman."

Suratında kocaman bir sırıtmayla odadan çıktı. Seokjin ise bu konu üzerine fazla düşünmedi ve dosyalarla ilgilenmeye devam etti.

sil baştan | namjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin