Medya* Teoman-Bana Öyle BakmaBir yerde bu şarkının bir eşcinsel aşk için yazıldığını okumuştum. Doğru mu değil mi bilemem ama sözlerine iyice dikkat edince doğruymuş gibi geldi. Zaten daha sonra bir daha öyle değilmiş gibi dinleyemedim.
Bana öyle bakma,
anlayacaklar
İkimize karşı bu dünya, bizi
anlamıy'caklar
Bana öyle yaklaşma, bana öyle
dokunma
İkimize karşı bu dünya bizi
anlamıy'caklarİyi okumalar🌈
________________"Merhaba."
Seokjin duyduğu sesle kulaklarına inanamadı. Gözlerini kırpıştırarak açtı ve karşısında duran Namjoonie'sini gördü. Kalbinin inanılmaz derecede hızlandığını hissedebiliyordu. Ağzı beş karış açık kalmıştı. Gözlerini gözlerinden çekemiyordu. Ona karşılık vermek istiyordu ama konuşamıyordu.
Bu hallere düşmesine sebep olan diline şimdi söz geçiremiyordu.
Göğsünün sol tarafı acıyordu. Kalp atışları çok hızlıydı. Karşısına geçip onunla konuşmasını beklemiyordu. Çok şaşırmıştı. Sendeleyerek ayağa kalktı. Başı hafifçe dönüyordu. Bayılacağını hissediyordu. Karşısındaki meleğe karşılık vermek istiyordu.
"M-merha-
Namjoon'un kollarına doğru düşerken tek düşündüğü bu kolların bayılmak için harika bir yer olduğuydu.
------------
"Ben... Özür dilerim."
Yoongi özür diliyordu. Onu öptüğü, ona karşılık verdiği için özür diliyordu. Elbette onu öptüğü için pişman değildi. Hem ilk hamleyi Hoseok yapmamış mıydı? Öyle olmamış olsaydı bile pişman olmazdı. Olamazdı.
Şimdi odasındaki banyonun kapısında içerde sessizce ağladığını duyduğu Hoseok'tan özür diliyordu. Eğer onu memnun edecekse dilemeye devam edebilirdi.
Neden böyle olduğunu anlamamıştı. Birden öpüşmeyi kesmiş ve odadaki banyoya koşup kendini oraya kilitlemişti. Yoongi hıçkırıklarını duyuyordu ve duydukça kahroluyordu. Buna sebep olduğu için kendisini dövmek istiyordu.
"Yo-yoongi git lütfen."
Yoongi zar zor duyduğu kısık ve boğuk ses karşısında gözlerinin dolduğunu hissediyordu. Onu yalnız bırakmak istemiyordu. Zor anlarında onun yanında olması gerekmez miydi? Onu seviyordu ve iyi olması için elinden geleni yapmalıydı.
"Hoseok ben-
"Git. Lütfen."
Git. Yoongi bu kelimeyi duydukça kalbinin dağlandığını hissediyordu. Onun yanından gitmek, ondan gitmek istemiyordu. Nasıl gidebilirdi ki? Hoseok istiyorsa gidebilirdi pekâlâ. Nasıl olsa ne zaman isterse yanındaydı. Bir kelimesi yeterliydi. Biraz önce can bulmuş dudaklarını yaladı ve oradan ayrılmadan önce konuşmaya başladı.
"Peki Hoseok gideceğim ama unutma, pişman değilim."
Derin bir nefes aldı ve kendisini konuşmaya zorladı. Avuçlarıyla kapı pervazına tutundu ve alnını kapıya dayayarak gözlerini kapattı.
"Senin nasıl hissettiğini bilmiyorum ama ben pişman değilim Hoseok. Ne saçlarını okşadığım için, ne sana sarıldığım için, ne seninle uyuduğum için, ne de seni öptüğüm için."
Hoseok yere çökmüş, sırtını kapıya dayamış şekilde nefesini tutmuş ve Yoongi'yi dinliyordu. Başını kapıya yasladı ve elleriyle dizlerini sardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sil baştan | namjin
Fiksi Penggemar"Keşke hiç tanışmasaydık!!' Seokjin nereden bilebilirdi öylesine söylenmiş bir cümlenin gerçekleşeceğini? Seokjin'in kalbi yine ona aitti peki Namjoon için de aynı durum geçerli miydi? *** semejin ve ukejoon içerir!