fikrinizi belirtirseniz sevinirim çünkü gidişat hakkında pek emin değilim :')
iyi okumalar ♡
________"Hep o Jimin dolduruyor seni, değil mi?"
"Jimin'in konumuzla ne alakası var Seokjin?"
Seokjin elleriyle saçlarını savurdu ve derin bir nefes aldı. Oldukça gergin ve sinirliydi. "Ne alakası mı var? Benimle dalga mı geçiyorsun Namjoon? Ne zaman aramız iyi olsa tekrardan bir pürüz çıkmasına sebep oluyor."
Namjoon yine stresliydi. Artık bu kavgalardan, her bir kavgadan sonra tekrardan aynı şeyleri yaşamaktan bıkmıştı. "Arkadaşım bir pürüze falan neden olmuyor, uyduruyorsun."
"Uyduruyor muyum? Basbaya da oluyor. Neden o zaman sen onunla her görüştükten sonra biz tartışıyoruz, aramızda bir sorun çıkıyor?"
"Neden sorunu onda arıyorsun?"
Seokjin son duyduğu cümleyle şaşırmasına engel olamamıştı. Namjoon ile sık sık tartıştıklarının elbette farkındaydı ama genelde sevgilisi alttan alan taraf olurdu. "Bu da ne demek, kimde aramalıyım?"
Namjoon kollarını bağlamış ve karşısında oturan sevgilisine bakmaya devam etmişti. Aralarındaki gerginliğin artık bitmesini istiyordu. "Kendinde."
Seokjin'in attığı kahkaha son bulunca konuşmaya başlayabilmişti. "Kendimde mi, şaka mı yapıyorsun Namjoon? Sen o bücürle dışarda görüşüyorsun, benim hakkımda atıp tutuyorsunuz ve daha sonra çıkan sorun yüzünden kendime bakmalıyım, öyle mi?" Kendinde kusur aramaktan nefret ederdi, hele ki sorunun bariz ortada olduğu bir mesele yüzünden dönüp de kendini yargılayacak değildi.
"Dışarda? Başka nerede buluşacaktık? Senin için asıl problem bu, değil mi?"
"Ben öyle bi' şey mi dedim?"
"Evet, dedin! Dışarı çıkma Namjoon, işe gitme Namjoon, kimseyle görüşme Namjoon, onu yapma bunu yapma Namjoon!"
Seokjin böyle bir karşılık beklemiyordu ama altta kalmaya niyeti yoktu. Alttan alması, dilini tutması gerekirken yine düzgün düşünemiyordu.
"Vay bee. Neler neler demişim öyle ben. Ne zaman dedim acaba bunları, hiç hatırlayamıyorum da?"
Namjoon ciddiye alınmadığını fark etmişti ama yine de bu konuşmayı sonlandırmayacaktı. Madem başlamıştı sonunu getirmek istiyordu. "Bunları her zaman söylediğin için dikkatini çekmemiş olabilir ama merak etme neredeyse söylediğin her sözün altında var bunlar."
"Saçmalıyorsun Namjoon."
"Başladık işte. Saçmalamıyorum, yalan mı tüm söylediklerim?"
"Senin iyiliğini düşünmek dışında ne yaptım ben?"
"Ben ben ben! Hep kendini düşünüyorsun Seokjin. Benim kimseyle görüşmememi bile kendin için istiyorsun! Ne zannediyorsun başkasını görünce senden ayrılacağımı falan mı?"
Gittikçe sinirlendiğini hissediyordu Seokjin. Bu konunun bahsinin bile geçmesini sevmiyordu.
"Tabii ki de böyle bir şey düşünmüyorum."
"Öyle mi, neden o zaman tüm bunlar? Niye hep evdeyim ben, niye işi bıraktım o zaman ben Seokjin!"
"Ben-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sil baştan | namjin
Fanfiction"Keşke hiç tanışmasaydık!!' Seokjin nereden bilebilirdi öylesine söylenmiş bir cümlenin gerçekleşeceğini? Seokjin'in kalbi yine ona aitti peki Namjoon için de aynı durum geçerli miydi? *** semejin ve ukejoon içerir!