Arabasına geçip oturdu Seokjin. Böyle bir şey olamaz diye düşündü. Ne yani sinirle ağzından kaçırdığı birkaç cümle gerçekleşmiş miydi? Yok daha neler diye söylendi. Ama etrafında olup biten her şey bunun gerçekleştiğini gösteriyordu. Hastaneye gitmeye karar verdi. Bundan emin olmanın tek bir yolu vardı.Kayıtları inceleyecekti. Dört yıl önce Jimin kanser olduğu için karşılaşmışlardı değil mi? Hastene kayıtlarında yer almalıydı. Evet emindi. Gidip kayıtlara bakacak ve bu saçmalığın gerçekleşmediğini görecekti.
Tabii öyle bir kayıt varsa görebilirdi.
------------
Jimin Jungkook'un uyanmasını bekliyordu. Namjoon onları park gezisine davet etmişti ve Jimin çoktan hazırdı ama ev arkadaşı Jungkook hâlâ uyuyordu. Geçen gece hastanede nöbete kaldığı için çok yorulmuştu ve Jimin onu erken kaldırmaya kıyamamıştı.
Jungkook altıncı sınıf tıp öğrencisiydi ve gece kaldığı nöbetler onu ciddi anlamda zorluyordu. Jimin onun çocukluktan beri bu kadar yorulduğunu gördüğünü hatırlamıyordu. Dostunun çok fazla emek harcadığını görüyor ve onu takdir ediyordu. Uykusunu almasını istediği için onu uyandırmamıştı. Parka onun da gelmesini istiyordu çünkü sürekli ev hastane arasında gidip geliyordu ve onun bunalmasını istemiyordu.
Namjoon ile Jimin yakın arkadaşlardı aynı zamanda iş arkadaşıydılar. Tanınan bir tur şirketinde tur rehberliği yapıyorlardı. Jimin Namjoon'un ev arkadaşlarıyla Namjoon'un onu eve çağırdığı bir gün tanışmış ve onlarla iyi anlaşmıştı. Yoongi Hoseok'a göre biraz daha soğukkanlı olsa da ikisini de sevmişti. O da Yoongi'nin Hoseok'a olan bakışlarının farklılığını fark etmişti. Anlaşılan bunu fark etmeyen tek kişi Hoseok'un kendisiydi. Belki de görmezden geliyordu kim bilir?
Jimin aynanın karşısında kendini son kez kontrol ettikten sonra Jungkook'u uyandırmak için odasına doğru gitti.
-------------
Yoongi sürücü koltuğunda, sağ tarafta Hoseok arkada ise Namjoon parka doğru yol alıyorlardı. Namjoon'un ağzı kulaklarına varmıştı. Arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi çok seviyordu. Yanaklarındaki gamzeler ise bunu kanıtlar nitelikte açığa çıkmışlardı. Günün sonunda aynı evde olsalar bile Yoongi ve Hoseok ile çok vakit geçiremiyordu. Kendisi geziyor olabilirdi ama sonuçta iş için bunu yapıyordu ve arkadaşlarıyla olsa daha mutlu olacağını biliyordu. Dolayısıyla bugün fazlasıyla neşeliydi.
Yoongi'nin gözleri yolda olsa da aklı yan koltukta oturan kişideydi. Hoseok ile Mickey sayesinde tanışmışlardı. Hoseok onu aylık bakımı için Yoongi'nin kliniğine götürmüştü. Sohbet sırasında Hoseok'un veteriner hekimlik fakültesinde son sınıf öğrencisi olduğunu öğrenmişti. Onunla iletişimini kesmemişti ve mezun olduğu zaman kendi kliniğinde staj yapabileceğini söylemişti. Güneşin her gün kliniğinde doğmasını istemişti. Hoseok bunu düşüneceğini söylemiş mezun olduğunda ise Yoongi'nin ısrarı üzerine onun kliniğinde staja başlamıştı. Yaklaşık dört aydır ise stajı sürmekteydi. Yoongi ona stajı bittikten sonra klinikte çalışması için teklifte bulunmayı düşünüyordu.
"Aman Tanrım! Yoongi Hyung burası çok güzel bir yere benziyor."
Namjoon'un gözleri parlarken kurduğu cümle diğer ikisinin yüzlerinde bir tebessümün oluşmasına sebep oldu. Yoongi'nin gözleri anlık olarak sağ tarafa kaydı ve içine sıcaklık yayılmasına sebep olan gamzelerin ortaya çıktığını gördü. Yüzündeki tebessüm daha da genişlerken tekrar önüne döndü ve araba için park yeri aramaya başladı.
Bu iki gamzeli melek hayatında olduğu sürece yüzündeki tebessümün hiçbir zaman silinmeyeceğini biliyordu.
-------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sil baştan | namjin
Фанфик"Keşke hiç tanışmasaydık!!' Seokjin nereden bilebilirdi öylesine söylenmiş bir cümlenin gerçekleşeceğini? Seokjin'in kalbi yine ona aitti peki Namjoon için de aynı durum geçerli miydi? *** semejin ve ukejoon içerir!