+18 ögeler barındırmaktadır
_________________Sevgilisine belinden sıkıca sarılmış ve burnunu saçlarına daldırmıştı. Ara sıra ensesine öpücük kondurmayı ihmal etmiyordu. Aldığı koku ona huzur veriyordu. Zihninde sadece ona yer veriyordu. Tıpkı kalbi gibi.
Bugün izin günündeydi ve bunu en iyi şekilde değerlendiriyordu. Sevgilisiyle beraberdi. Onunla sadece sarılıp uyumak bile cennetteymiş gibi hissettiriyordu. Tanrı'ya inandığı nadir anlardan birindeydi.
"Namjoon bebeğim... Çok güzel kokuyorsun. Sarhoş ediyorsun beni."
Seokjin'in fısıltısıyla gülümsedi Namjoon. Bu ânları o da çok seviyordu. Gerilimi yüksek bir ilişkileri vardı ve bu zamanları özlüyordu. Belindeki kolların sıklaştığını hissediyordu tıpkı aralarındaki düğümün sıklaştığı gibi.
"Ne güzel işte Jinnie. Şartlar eşitlenmiş olur." Seokjin aldığı cevap karşısında gülmüştü. Çok hoşuna gitmişti bu cevap. Etkilendiği kadar sevgilisini etkilemeyi de seviyordu. Bu hislerle yaşayanın sadece kendisi olmadığını bilmek onu tatmin ediyordu.
"Demek seni sarhoş ediyorum haa. Daha fazla sarhoş olmak ister misin Joonie?" Burnunu karşısındaki boyna sürterek fısıldadığı kelimeler Namjoon'un kalbinin hızlanmasına sebep olmuştu. Pekâlâ hareketlenen tek şey kalbi değildi kesinlikle. Kasıklarının ısındığını hissedebiliyordu.
Karşısındaki adam onu çok fazla etkiliyordu. Elinde değildi. Kalçalarını Seokjin'e doğru bastırdı ve o da fısıldayarak konuşmayı tercih etti. "Kesinlikle daha fazla sarhoş olmalıyız Jin."
Seokjin hissettiği baskıyla hafifçe inlemişti. Bunu beklemiyordu. Sevimli sevgilisi bazen onu şaşırtıyordu ve Tanrı aşkına onun her haline bayılıyordu. Dirseğinden aldığı destekle yükseldi ve Namjoon'u altına aldı. Dudaklarına yaklaştı. Dolgun dudakları birbirine sürttü ama öpmüyordu.
"Yeterince sarhoş olmadığımı mı düşünüyorsun? Gamzeli, sevimli, güzel mi güzel bir beyefendiye rastladığımdan beri sarhoşum zaten." Dudaklarını sürterek konuştuktan sonra usulca öpmeye başladı sevgilisini. Anında karşılık alması onu gülümsetmişti.
Usulca öpüyorlardı birbirlerini. Tüm sevgilerini karşı tarafa hissettirmek istiyorlardı. Mümkünmüş gibi. Namjoon'un kolları sevgilisinin boynuna dolanırken Seokjin de ellerini onun kalçasına indirmiş ve sıkmaya başlamıştı. Bu hamle Namjoon'un inlemesine ve öpüşmenin tutkulu bir hâl almasını sağlamıştı.
Seokjin duyduğu inlemeyle daha fazla dayanamayacağını anlamış ve tadına bayıldığı dudaklardan saniyelik olarak ayrılmıştı. Koltuğa oturmuş ve Namjoon'u kucağına çekmişti. Namjoon ise bayık bakışlarıyla kucağına yerleşmişti. Öyle bir haldeydi ki Seokjin ne isterse yapabilirdi.
Seokjin dudaklarını tekrar birleştirmiş ve kucağında Namjoon ile ayağa kalkmıştı. Bacakların beline sarılmasını sağlamıştı. Kalçasını avuçluyor ve merdiveni çıkmaya çalışıyordu. Namjoon ise dudaklarını ayırmış onun bu haline kıkırdıyordu. Gerçekten sarhoş olmuş gibiydi. Karşısındaki adam onu sarhoş ediyordu.
Yatak odalarına girip kapıyı kapattıktan sonra Namjoon'u yatağa yatırdı ve kendi üzerindeki gömleği bir çırpıda çıkardı. Etrafa saçılan düğmeler umrunda değildi. Elini Namjoon'un tişörtüne attı ve aceleyle onu da çıkardı. Seokjin bu gece yavaş olmak istemişti ama Namjoon'a karşı dayanamıyordu.
Nefessiz kalana kadar tekrar öpüşmeye başladılar. Çıplak göğüsleri birbirine çarpıyordu. Birbirine bu kadar yakın olduğunu hisseden kalpleri birbirine kavuşmak ister gibi atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sil baştan | namjin
Фанфик"Keşke hiç tanışmasaydık!!' Seokjin nereden bilebilirdi öylesine söylenmiş bir cümlenin gerçekleşeceğini? Seokjin'in kalbi yine ona aitti peki Namjoon için de aynı durum geçerli miydi? *** semejin ve ukejoon içerir!