atc | 10

426 60 37
                                    

The Neighbourhood - The Beach


Hiçbir şey olmamıştı.

Felix peşimden tuvalete gelip beni öptüğünden beri bir bok olmamıştı. O gece gözlerimin içine bakıp istediği başka şeyin ben olduğumu söylerken bir anda beni bırakıp gideceğini düşünememiştim.

Lee Felix gördüğüm en dengesiz insan olabilirdi ve bir öpücükle gelip benim de tüm dengelerimi sikip atmıştı.

Oflayıp oturduğum tabureden kalktım ve elimdeki bitmiş sigarayı küllüğe bastırdım. İki gündür evde sigara içmeme laf eden birisi yoktu çünkü Hyunjin sevgilisinde kalıyordu.

Ne olduysa ikisi aralarındaki bence saçma, Hyunjin için dünyalara bedel olan sorunu çözmüşlerdi. Rahatça hasret gidermek için de Hyunjin, Seungmin'de kalmaya gitmişti. Bu daha önce birkaç kez daha yapmıştı fakat ben ilk defa kendimi bu kadar yalnız hissediyordum.

O gece Felix gittikten ve ben de kendime geldikten sonra peşinden çıkmıştım. Eğer çocuklar Felix'in apar topar gittiğini söylemeselerdi onunla konuşacaktım. Onu kaçırdığım için üzülürken üstüne bir de Hyunjin'i bulamamıştım.

Tüm o kalma mevzusunu sadece mesaj da konuşmuştuk ve ben onu bölüp de Felix'le öpüştüğümü söyleyememiştim.

İki gündür tek başıma evde oturmuş kendimle konuşuyordum resmen. Adamakıllı uyuyamadığım için de ne bir rüya görmüştüm, ne de onu.

Düşününce tüm bu olanların bir hayal olabileceğini gerçeği yüzüme vuruyordu. Belki de o kadar delirmiştim? Lee Felix gerçek değildi ve beni öpmemişti. Ben onu koşarken görmemiş, oturup onunla beraber yemek yememiştim. Tüm bu ihtimaller beni sadece üzüyordu.

Evet belki gerçek Felix rüyalarımdakinden farklı olabilirdi fakat o yine de oydu. Benim perimdi. Bunca yıl benim hayatta tutunduğum tek şey, gerçek olmasını istediğim tek dilediğimdi.

Zihnimde asla susmayan binbir düşünceyle soğuk balkondan çıkıp salona girdim. Hissettiğim sıcaklık birazda olsa vücuduma iyi gelirken yavaş adımlarla koltuğa gidip oturdum.

Saat neredeyse gece yarısı olacaktı ve ben hiçbir şey yememiştim. Cidden evde Hyunjin'in eksilikliği oldukça hissediliyordu.

Eğilip önümdeki sehpanın üzerinde duran telefonumu aldım. Elime almamla birkaç bildirim gelirken tüm bu mesajların bir gruptan geldiğini gördüm. Ne grubu olduğunu bilmiyordum. Ben daha sınıf gruplarında bile yoktum ulan bu grup neyin nesiydi şimdi.

Kilidi açıp uygulamaya girdim ve 'ne olur ne olmaz' adındaki grubu açtım. Bir sürü gereksiz mesaj vardı. Kişiler ise tahmin edildiği üzere Hyunjin, Changbin ve Minho'ydu. Ne kadar bende numaraları kayıtlı olmasa da yazdıkları saçma birkaç şeyden onların olduğunu anlamıştım.

Kişilerde duran bir diğer numara gözüme çarparken hemen yanında yazan Felix Lee yazısı kaşlarımı çatmama sebep oldu. Mesajlarda da birkaç şey yazdığını görmüştüm. Anlaşılan beyefendinin keyfi yerindeydi.

Okula gitmediğim için ne halde olduğundan ya da ne yaptıklarından haberim yoktu ama anlaşıldığı üzere Hyunjin bu süre de onlarla oldukça yakın olmuştu.

Bu yakınlık ise bence tamamen gereksizdi.

Mesajlar hâlâ gelmeye devam ederken hiçbir şey yazma ihtiyacı duymadan gruptan ayrıl yazısına basıp uygulamadan çıktım. Kimseyle uğraşacak durumda değildim, böyle şeyleri sevmezdim de.

Sıkıntıdan telefonda biraz daha oyalanırken ekrana düşen aramayla kaşlarımı çattım. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Tanıdık geliyordu ama bilmiyordum işte.

Aramayı yanıtlayıp yanıtlamamak arasında kalırken fazla düşünmeyip meşgule attım. Bunun üzerine tekrardan çalarken meşgule atmayıp aramanın bitmesini bekledim.

Pes etmeyip tekrar ararken bu arama ısrarına göz devirmekle yetindim. Tam o sırada ise arma sonlandı ve bir mesaj daha geldi. Aynı numaradandı.

-

010******:
Neden aramalarımı açmıyorsun
ve neden gruptan çıktın?

010******:
Felix ben bu arada :)
(İletildi 23.55)



-

itiraf etmeliyim ki, ateşe dayanıklı değilim
bunun beni yaktığını hissediyorum
bunun seni yaktığını hissediyorum
umarım kendimi öldürmem
umarım sana yüklenmem

above the clouds | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin