Akşam yemeği yenildikten sonra Hyunjin'e telefon gelmişti. Sergide bi sorun çıkmıştı ve hemen gelmesi gerektiği söylenmişti. Hyunjin de apar topar hazılanmış sevgilisiyle bebeğinin saçlarına birer öpücük bırakarak ayrılmıştı evden.
Akşam yemeği hiç de Felix'in korktuğu gibi geçmemişti. Arada kızarıp bozarsa da Hyunjin bu konu hakkında hiçbir şey dememiş ve herhangi bir imada da bulunmamıştı. Felix çok müteşekkirdi bunun için ona yoksa aksi takdirde utançtan bayılabilirdi.
Şimdi de salondaki büyük koltuklara oturmuş ve izlemek için bir şeyler arıyordu. Minho da elindeki atıştırmalık tabaklarıyla gelmiş ve sehpaya bırakmıştı.
"Seçebildin mi bir şeyler ne izliyoruz?"
Felix, akşam yemeğinden önce yaşananlardan dolayı hala çekiniyordu Minho'dan. Adamın sevgilisiyle öpüşmüştü yahu!
"Animasyon filmi izlesek olur mu?"
Minho ufacıkça kıkırdamış ve "Bebeğim animasyon filmlerini çok mu seviyormuş? İzleriz tabiiki aç istediğini."
Kolunu Felix'in omzuna atarak göğsüne doğru çekmişti onu filmi başlattıktan sonra. Felix de beline sarılarak yer edinmişti kendine. Frozen izleyeceklerdi.
Felix, bulunduğu yerde oldukça rahat hissediyordu kendisini. Minho bir eliyle saçlarını okşuyor diğer eliyle de atıştırmalık veriyordu ağzına.
"Çikolata var mıydı evde? Canım çekti."
"Sabah marketten almıştım senin için. Koş bak atıştırmalık dolabına istediğini al."
Felix, ufak adımlarla koşturmuştu mutfağa. Atıştırmalık dolabını açmış ve en sevdiği çikolatayı alarak geri dönmüştü yerine -Minho'nun göğsüne-.
Minho'ya iyice yaslanmış ve keyfini çıkartarak yiyordu çikolatasını. Minho onun bu haline dayanamamış ve ufak bi öpücük kondurmuştu burnuna. Bu küçük oğlan sevgilisiyle beraber en önemli yer konumundaydı şu an hayatında. İkisinin de üzülmesine izin vermeyecekti.
"Yarın pazartesi olduğu için şirkete gitmem gerek. Ama istersen dans stüdyosuna bırakabilirim seni."
"Yarın Jinnie'yle resim atolyesine gideceğiz. Ona geçen gün söz vermiştim."
"Pekala o zaman işim erken biterse yanınıza uğrayabilirim ben de. Bakayım yüzüne çikolata bulaşmış"
Felix "hani neresi" diyerek kaldırmıştı kafasını yasladığı yerden. Diliyle dudaklarının etrafını yalamaya çalışıyordu.
Minho kıkırdamış ve "dur dur orası değil" diyerek durdurmuştu Felix'i.
Yüzünü Felix'e yaklaştırmış ve dilinin ucuyla yalamıştı çikolata bulunan yeri. Ardından sanki hiçbir şey olmamış gibi gülümsemiş ve kafasından tutarak geri yatırmıştı Felix'i göğsüne.
Hala biraz önce ne yaşandığını kavrayamamıştı küçük oğlan. Derken kapı açılma sesi duyulmuş ve Hyunjin girmişti içeri.
"Jinnie~"
"Bebeğim?" diyerek gelmiş ve yerinden ayaklanmış Felix'e sarılmıştı kocaman.
"Özledim seni"
"Ben de seni özledim miniğim"
"Benimle rahat değil miydiniz beyefendi" demiş ve kollarını bağlayarak sitem etmişti Minho.
Felix, Minho'nun yanlış anladığını düşünerek Hyunjin'den ayrılmış ve aniden Minho'nun kucağına oturarak boynuna sarılmıştı.
"Tabiiki çok iyiydim ama Jinnie'yi de özledim"
Bununla Hyunjin de yanlarına oturmuş ve Felix'i çenesinden tutarak kendisine çevirip ufak bi öpücük bırakmıştı dudaklarına. Ardından Minho da kendine çevirmiş ve o da öpmüştü minik minik dudaklarını.
Felix ne söyleyeceğini bilemez şekilde donup kalmıştı bu hareketler karşısında.
Ardından Hyunjin konuşmuştu
"Felix, gerçekten de bizim bebeğimiz olmak ister misin?"
---
bu bölüm biraz kısa olduğu için gün içerisinde vakit bulabilirsem bi bölüm daha atabilirim, iyi bayramlar dilerim💖
---danceracha'nın bebeği