BÖLÜM 5

4.7K 393 172
                                    

Alışveriş için büyük bir AVM'ye gelmişlerdi ve neredeyse 3 saattir alışveriş yapıyorlardı. Hyunjin Felix'i oradan oraya sürüyerek bir sürü kıyafet ve ihtiyacı olacak diğer eşyaları almıştı ona. Felix her ne kadar Hyunjin'in kendisi için bu kadar çok para harcamasından dolayı mahcup olsa da Hyunjin çok mutluydu. Minho, yarım saat önce onların yanından ayrılmış ve evin diğer ihtiyaçları için AVM'nin zemin katında bulunan markete gitmişti.

"Lixie! Şuna bak"

Hyunjin heyecanlı sesiyle çığırarak konuşmuştu yine.

"Şu güzel kedi kulaklarına bak! Hadi deneyelim eminim benim minik kediciğime çok yakışacaklar!"

Felix'i yine çekiştirmiş ve standın yanına getirmiş ve tek tek hepsini deniyordu saçları arasında. Beğendiklerini kenara ayırmış ve "Hey! Bunları alıyoruz!" diye seslenmişti mağaza görevlisine. Ödemeyi yaparken mağaza çalışanının kulağına eğilmiş ve kedi tasmalarından da istemişti sessizce. Mağaza çalışanı fark ettirmeden zilli tasmalardan da geçirmiş ve poşetlemişti hepsini.

"Teşekkür ederiz, kolay gelsin" diyerek ayrılmışlardı bu mağazadan da. Hyunjin, Felix'in elinden tutarak yürütmüştü onu. Kendi elinin içinde kaybolan bu minik el bile çıldırmasına yetiyordu.

"Acıktın mı? Bi yerde oturup bi şeyler yiyelim bence."

Felix, Hyunjin'i başıyla onaylamış ve "Çok yoruldum Jinnie, dinlenelim biraz da" demişti.

Sonrasında ikili Minho ile haberleşmiş ve otoparka inmişlerdi arabalarının yanlarına. Eşyaları bagaja yerleştirirken Minho da gelmişti ve ayrılmışlardı hep beraber bulundukları yerden.

Yemek yedikten sonra eve gelmişlerdi ve Felix yorulduğunu ve duş alması gerektiğini söyleyerek odasına çıkmıştı. Duştan sonra sarı bornozuyla beraber yatağa uzanmış ve telefonuna bakarken uykuya yenik düşüp gözlerini kapatmıştı.

Akşam olduğunda Minho akşam yemeğini hazırlamıştı ve sevgilisine seslenmişti.

"Hayatım Felix'i çağırır mısın akşam yemeği olmak üzere sofrayı kuruyorum"

Hyunjin, Minho'ya seslenerek onaylamış ve yukarı kata ilerlemişti. Felix'in kapısına geldiğinde hafifçe tıklatmıştı ancak ses gelmemişti. Kapıyı açıp odaya girdiğinde gördüğü görüntüyle olduğu yerde tepinmişti sessizce. Bebeği sarı bornozu içinde uyuyakalmış, civciv gibi görünüyordu adeta. Bornozunun bağrı açılmıştı ve sol göğsü görünüyordu. Bembeyaz bacakları da ortadaydı.

Hyunjin bu görüntü karşısında dayanamamış ve artık zamanı da geldiğini düşünerek yavaşça yaklaşmıştı Felix'e.
Önce açıktaki göğsüne bi öpücük kondurmuş ardından boynunu öpmüştü hafifçe. Boynunda bi müddet oyalanarak Felix'in bebek kokusunu çekmişti içine. Kafasını kaldırarak yüzüne gelmiş ve dudaklarını kalp şeklindeki dudaklara bastırmıştı.

Kafasını geri çektiğinde Felix'in kaşları çatılmıştı ancak hala uyuyordu. Hyunjin bu görüntü karşısında çok da hafif olmayan bi şekilde kıkırdamıştı. Hyunjin'in kıkırdama sesine Felix hafif mırıldanarak gözlerini kırpıştırmıştı.

"Hmmmm Jinnie~"

Hyunjin'in boynuna kollarını dolamıştı ancak hala tam uyanmamıştı. Hyunjin kafasını eğmiş ve Felix'in çillerine öpücüklerini bırakarak "Uyan artık~ akşam yemeği hazır" demişti.

Felix bununla uyanmış ve saatin kaç olduğunu sormuştu boğuk sesiyle.

Hyunjin yine kıkırdamış ve akşam sekiz oldu hadi kalk artık diyip öpmüştü tekrar. Felix yüzüne bırakılan minik öpücüklerle kıkırdamış ve ayılmıştı artık.

"Tamam dur- ahahahahah huylanıyorum Hyun~"

Hyunjin geri çekilmiş ve Felix'in yüzüne bakmıştı parlak gözleriyle. Felix'in kolları hala Hyunjin'in boynuna dolalıydı. Yüzlerinin birbirine çok yakın olduğunu fark edince sıcak basmıştı Felix'i.

Felix, Hyunjin'in bakışlarının dudaklarına kaydığını fark etmişti ve kendisinin bakışları da Hyunjin'in dudaklarına kaymıştı bununla. Jinniesinin dolgun dudakları çok öpülesi duruyordu.

Hyunjin'in yüzünü kendisine yaklaştırmasıyla heyecanlanmıştı ve kendisi de kafasını hafifçe kaldırarak buluşturmuştu dudaklarını. Hyunjin, dudakları kadifeyi andıran dudaklarla buluştuğunda kalbinin eridiğini hissetmişti.

Öpüşleri ilk başta sadece baskıdan ibaretti ancak Hyunjin dudaklarını aralayarak üst dudağını kavramıştı Felix'in. Bununla Felix de Hyunjin'in alt dudağını kavrayarak hareket ettirmişti pembeliklerini. Dudakları ahenkle dans ediyordu sanki. İkisinin de kalbi öyle hızlı atıyordu ki yerinden çıkacakmış gibi hissediyorlardı. Kısa öpüşmenin ardından Hyunjin ayrılmıştı ve alnını Felixinkine yaslamıştı.

"Hadi inelim artık Minho bizi bekliyor."

Felix hala olayın heyecanını atlatamamış ve sakinleşememişti. Kalbi maratona çıkmış gibiydi. Sakince başını sallamıştı.

"Tamam sen in üzerimi giyinip geliyorum"

Oldukça utanıyordu şu anda. Aşağı inip de Minho ile karşılaşınca nasıl davranacağını bilemiyor ve Hyunjin'in yüzüne utanmadan nasıl bakacağını düşünüyordu.

Bunları düşünürken yine sıcakladığını hissetmiş ve banyoya giderek soğuk suyu çarpmıştı yüzüne.

Ardından odaya dönerek üzerine şort ve tişört geçirmiş ve aşağı adımlamıştı.

---
öpüstürdüm ben bu hyunlixi 🐣🥟

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BABYDOLL | HyunHoLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin