Yazlığa geldiklerinde ortalık çoktan temizlenmiş ve hazırlanmıştı. Önce Hyunjin ile Felix duş almış, sonrasında da Minho duş alarak kendini bebeklerinin yanına yatağa atmıştı.
"Magazinciler, daha fazla konuşmaz değil mi?"
Felix'in sorusuyla Minho derin bir iç çekmiş ve Hyunjin ile aralarında yatan bebeğinin saçlarını okşamıştı.
"Sen bunları düşünme bebeğim, magazinciler asla susmaz ancak biz de geri adım atmayacağız"
"Herkes senin bizim bebeğimiz olduğunu bilecek ve asla sana yaklaşamayacak"
Hyunjin de yanağını okşayarak konuşmuştu Felix'in.
"Çok yorgunuz, uyuyalım hadi. Yarın çıkar sahili gezeriz biraz. Sonraki gün zaten büyük gün"
Minho'nun konuşmasına kıkırdamıştı Felix.
"Jinniem 29 mu oluyor... çok büyüdün"
Felix'in dudağını büzmesiyle Hyunjin karnını gıdıklamıştı.
"Ben mi çok büyümüşüm bebek seni"
"Tanıştığımızda 21 yaşındaydın..."
Minho elini uzatarak okşamıştı Hyunjin'in yanağını. Hyunjin de elini tutarak avuç içine öpücüğünü kondurmuştu.
"Berader büyüdük sevgilim"
"Bensiz çok zaman geçirmişsiniz, kıskanıyorum"
Felix'in kollarını bağlamasıyla kahkaha atmıştı ikisi de.
"Sen daha miniciksin, bizimle beraber büyüyeceksin.. yavaş yavaş açacaksın yapraklarını"
Konuştuktan sonra eğilip öpmüştü Felix'i Hyunjin. Kısa yumuşak öpüşmeden sonra Felix gözlerini Minho'ya dikmiş, Minho da isteğini anlayarak eğilip o da öpmüştü bebeğini. Felix ikisinden de kaptığı öpücükle gülümsemiş ve gözlerini kapatmıştı.
"Hadi uyuyalım artık"
***
Sabah olduğunda uyanıp kahvaltılarını yapmışlar ve sonrasında sahile inmişlerdi. Henüz Mart ayında olduklarından hava serindi ancak bu onlar için önemli değildi. Onların içini ısıtan kişiler yanlarındaydı zaten.
Dışarıdaki satıcılardan atıştırmalık şeyler alarak yeni tatlar denemişlerdi. Felix aldıklarını yerken sosları ağzına yüzüne bulaştırmasıyla gülerek temizlemişlerdi yüzünü.
Bu uzun zamandır geçirdikleri en güzel gündü.
"Üşüdüm"
"Battaniye getirelim mi bebeğim?"
Güneşin batışını izlemek için sahile oturmuşlardı. Felix'in başını sallamasıyla Hyunjin ayaklanıp yandaki kafeden örtü istemeye gitmişti.
"Kendini hazır hissediyorsun değil mi, biliyorsun eğer istemezsen yapmak zorunda değiliz"
Minho Hyunjin gittikten sonra konuşmuştu kısık sesiyle. Felix bakışlarını denizden ona çevirerek göğsüne doğru yaslanmıştı.
"Hayır, hazır hissediyorum. Yapmak istiyorum"
Minho da başını sallayarak onaylamış ve yumuşak saçlarının arasına öpücüklerini kondurmuştu Felix'in. Hyunjin de kafeden getirdiği örtüyü bebeğine sardıktan sonra dizlerine yatmış ve manzarasının keyfini çıkarmıştı. Hayır hayır manzarası güneş batan deniz değildi. Alttan izlediği bebeğiydi.
***
Gece boyunca film izleyerek şarap içtikleri için sabah oldukça geç bir saatte uyanmışlardı. Bugün Hyunjin'in doğum günü olduğu için manzaralı ve ferah bir yerde yapacaklardı kahvaltılarını. Bu Hyunjin'in geçirdiği en güzel doğum günü olmalıydı.