Sergi günü
Hyunjin sergi yerine erkenden gitmişti son hazırlıkları tamamlamak için. Bütün arkadaşları ve dünyanın her yerinden çeşitli sanatçılar gelecekti sergisine.
Minho ve Felix, şirkette Minho'nun işleri bittikten sonra hazırlanıp akşamüstü geçmişlerdi sergi yerine.
Sergi, deniz kenarında ahşap bir köşkte sergileniyordu. Bu gece Hyunjin eserlerinin en az yarısının satılacağından emindi.
Neredeyse bütün konuklar geldiğinde açılış yapılmış ve ikramlar sunulmuştu.
Hyunjin konuklarının sorularını cevaplarken eserlerinin anlamlarından bahsediyor, arada kaçamak bakışlarını sırt dekolteli özel bir tasarım giyen bebeğinin üzerinde dolaştırıyordu.
Felix, Minho'nun yanından bir saniye bile ayrılmazken üzerinde yargılayıcı bakışları hissedebiliyordu. İnsanlar kendisine bakarak aralarında fısırdaşmaktan çekinmiyorlardı.
Felix'in rahatsız olduğunu hissettiği an elini beline yerleştirmiş ve dekoltesinden dolayı açıkta kalan yeri baş parmağıyla okşamıştı Minho. Felix'in bununla biraz da olsa gevşediğini hissederken eserlerinden bahseden sevgilisini gururla dinlemeye devam etmişti. Sevgilisi, tanıdığı en yetenekli iki kişiden bir diğeriydi.
"Bu çocuk geçen magazin sayfasında Lee Minho ve Hwang Hyunjin'in metresi diye geçen çocuk değil mi?"
Felix, duyduklarıyla yerinde put gibi kesilirken Minho tek kaşını kaldırarak dönmüştü arkasına. Bu, Hyunjin ve Felix sahil yürüyüşü yaparken karşılarına çıkan magazinci herifti.
Adamın söyledikleriyle etraftaki fısıldaşmalar artarken Hyunjin Felix'in gerildiğini hissederek sesini yükseltmişti.
"Buraya sanat için geldiğinizi sanıyordum bayım, yoksa amacınız insanların özel hayatına karışmak mıydı?"
Hyunjin'in güvenlik görevlerine işaret vermesiyle dışarıya çıkartılmıştı. Adam dışarı çıkarıldığı sırada Hyunjin ve Minho saniyelik olarak göz göze gelse de, o an birbirlerinin kafasından geçenleri anlamışlardı. Bu adamın vadesi dolmuştu artık.
Hyunjin son eserini göstermeden önce duraklamıştı. Geriye dönüp bebeğine ve sevgilisine bir bakış atarak tekrar anlatmaya devam etmişti.
"Son ve en değerli eserim"
Salondan beğeni mırıltıları yükselirken Felix'in gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Bu, bu kendisiydi?!
"Bir periye benziyor"
Sanatçılardan birinin nidasıyla Hyunjin içindeki kıskançlık hissini bastırarak gülümsemişti. Hayır kimse bizden başka kimse bebeğimize peri diyemez gibi bir toksiklik yapmayacaktı şu an.
"Benziyor değil, o gerçek bir peri"
Hyunjin tekrar kendisini dinleyen sevgililerine dönmüş ve gülümseyerek bir göz kırpmıştı.
"Bebeğim, sevgilim. Buraya gelir misiniz?"
Minho başını sallayarak Felix'in elinden tutmuş ve kendisiyle beraber ilerletmişti. Hyunjin'in yanına geçtiği zaman dudaklarına bir öpücük kondurmuştu.
"Tüm bu sergiyi iki sevgilime ithaf ediyorum, teşekkür ederim. Siz olmasaydınız burada olamazdım"
"Ne?!"
"Üçlü ilişki mi yaşıyorlar gerçekten?"
"Birbirlerine çok yakışıyorlar!"
"Bu iğrenç"