☆3.BÖLÜM☆

801 273 30
                                    

Taksiye binince derin bir nefes aldım. Sinirden ellerim titriyordu ne kadar iğrenç bir gündü. Yavaşça başımı cama yasladım sadece biraz dinlenmek istiyordum. Gerçekten bugün çok yorulmuştum yani benim yerimde kim olsa bu tepkiyi verirdi. Herneyse siz şimdi ben neden döndüm diyorsunuz dimi.

Bana telefon geldiğinde hattın karşısında babam vardı ve bana Büyükbabam'ın çok hasta olduğunu durumunun gerçekten ağır olduğunu çok defa beni görmek istediğini söylemiş  ve ben de ona birşey olma korkusu yüzünden eve döndüm. Çünkü onu gerçekten seviyordum küçükken ailemden çok onun yanında kalırdım bana hep o bakmıştı .

Ama işin tuhafı ben giderken hiçte hasta değildi ve aslında bu beni işkillendirmişti ben ikilemde kalınca kararımı zorda olsa vermiştim geri dönecektim ve öylede yapmış geri dönmüştüm ama sadece bunun doğru olup olmadığını görmek için dönmüştüm .

Doğru mu değil mi bilmiyordum ama her neyse bu önemli değildi planlarımda onunla kalmak yoktu. O yüzden onunla konuşup geri Kore'ye dönücektim. Eğer doğru ise gerçekten çok üzülürdüm . Onun emeği benim üzerimde çok büyüktü o yüzden sadece onun için buraya gelmiştim.

Planım 1 yada 2 gün kalıp geri dönmekti abim beni alacağı için çok hızlı olucaktım , ama bilin bakalım kim beni havaalanından almayı unuttu. Sinirden ellerimi sıkmıştım. Planlarımın dışına çıkmak nefret ettiğim şeyler arasındaydı.

Düşüncelere dalmışken yavaşça taksi durdu ve şoför bana "Geldik Beyefendi" dediğinde söylediği kadar parayı çantamdan çıkarıp adama uzattım adam aldığı an taksiden indim , şoförün açtığı bağajdan valizimi aldım. Adama teşekkür ettikten sonra eve yürüdüm ve dış kapıdan içeri girdim.

Maddi durumumuz yerindeydi güzel şık bir evimiz vardı. Annem evine düşkündü ve evine bakmayı çok severdi üstelik bu zaten evin dışından belli oluyordu.

Yavaşça bahçeye girdim ve yol boyunca yürüdüm. Çiçek kokusunu içime çektim o kadar özlemiştim ki anlatamam. Taşlı zeminin kenarları baştan sonra kadar çiçeklerle dizayn edilmişti . Yavaşça gerildim ve bahçenin güzelliğiyle büyülendim. Küçüklüğümden beri bu bahçe beni hep kendine çekip büyülemiştir. Ama tabiki büyülenmem yarım kalmıştı çünkü çok yorgundum ve yorgunluğumu kelimeler ile anlatamazdım.

Kapıyı çaldım biraz bekledikten sonra annem kapıyı açtı beni görür görmez gözlerini büyüttü ve daha tek laf etmeme izin vermeden direk üstüme atladı. " Tine oğlum hoşgeldin . " dedi. Güldüm ve bende ona sımsıkı sarıldım gerçekten çok özlemiştim bir süre öyle kaldık birbirimizin özlemini giderdik.

İçeri girdim ve tam tahmin ettiğim gibi herkes burdaydı beni görünce tabi ki onlarda annem gibi üstüme atladılar herneyse selamlaşma faslı bitti ve birbirimize olan özlememizi giderdik.

Bu süre zarfında da onları ne kadar özlediğimi fark etmiştim. Babamın yanına oturdum ve konuşmaya başladık beni baya bir soru yağmuruna tutuyordu o sırada da annem birşeyler hazırlamak için mutfağa gitmişti.

" Eee ne yapıyormuş benim oğlum nasıl gidiyor ."

Tabiki sorularına gülmeden edemedim. Biraz Kore'den falan bahsettim , arkadaşlarımdan , sevgilimden falan yani bildiğiniz klasik şeylerden bahsetmiştim. Babamla bir saate yakın konuştuğumuzu fark etmiştim elimi yavaşça babamın omzuna koydum ve hafifçe kalktım." Ben çok yorgunum baba biraz yatacam bugün çok şey yaşadım ve uçak yolculuğu zordu. "

Başını hafifçe salladı ve saçımı okşadı. İşareti aldığımda sürüne sürüne yukarı çıktım ve kendimi odama attım o kadar yorgundum ki büyük babamı sormayı unutmuştum. Neyse yarın sorar giderim yanına demiştin . Yatağa üstümü değiştirmeye bile tenezzül etmeden uzandım ve derin bir uykuya daldım.

BAŞ BELAM{B×B}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin