SAKLI KLAN • CHANLİX

~ Öp ya da git ~

|Yazar

"Bu işe yaramaz! Ne kadar denerseniz deneyin olmaz.. Kurdu teslim alınan kişi ancak onu teslim alan kişinin sözünü dinler."

Bilmiş bir ifadeyle odanın içinde dolanırken konuştu Ga On. Chan'ın söylediği şeyler her yönden mantıksız geliyordu ve bunun imkansız olduğuna net bir şekilde kanaat getirmişti.

"Yine de denemeye değmez mi?" Chan kaşlarını çatarak sorduğunda He Ran endişeleyle konuşan ikilide gezdiriyordu gözlerini. O da oluşan ortam yüzünden en az Felix kadar gergindi.

"Hayır Chan!" Dedi Ga On birden ona dönüp başını olumsuz anlamda sallayarak. "He Ran'a zarar gelebilir. O bir beyaz omega ve daha güçlerini kontrol edemiyor bile! Hem seni hem He Ran'ı tehlikeye atamam!"

Sözleri net ve bakışları sertti alfanın. Kararından vazgeçmeyecek gibi duruyordu..

"4 senedir denemediğimiz şey kalmadı ve elimize bir fırsat geçti. Neden denemeyelim ki-"

"Chan!" Ga On birden sözünü kesti liderin. "Tek bir sözle kurdu azad etmek görülmemiş bir şey! Her ne kadar Felix'in yönetme gücü olsa da böyle bir şeyi daha önce kimse denemedi ve başımıza neler gelir bilmiyorum.. He Ran zarar görebilir, daha kötüsü sen bile bundan etkilenebilirsin! İkinizde ölebilirsiniz!"

"Ölürler mi?" Dedi Felix endişeyle oturduğu koltuktan kalkarak. Geldiğinden beri sadece olanları izliyor ve abisiyle aynı çatı altında bulunmanın garip hissiyatını yaşıyordu. Ne tek kelime etmiş ne de ses çıkarmıştı ama az önce abisinden duyduğu sözler onu meraklandırdığı için konuşmak zorunda kalmıştı. Sonuçta bu fikri ortaya atan oydu..

Ga On, Chan'ın He Ran'la ikisini lider köşküne çağırdığını duyduğunda Felix'in orada olacağından haberi yoktu ve bu durum onu olduğu kadar He Ran'ı da şaşırtmıştı ama He Ran'ın aksine o Felix'i görür görmez ona sıkıca sarılamamıştı..
Her ne kadar bunun için can atsa da Felix'in ona söylediği son sözler hep onu kendinden geri çekmesine sebep oluyordu ve öylece kardeşinin bu duruma alışmasını bekliyordu..

Öyle ki şimdi kardeşinin o günden sonra ilk kez onunla konuşması bile kalbine tuhaf bir heyecan vermişti...

"Evet.." dedi şaşkın bir ifadeyle kardeşine bakarak. İçindeki gidip ona sarılma isteğini zar zor bastırıyordu ve bu durumda umarsızca konuşmak onu zorluyordu, yine de boğazını temizleyerek devam etti. "Yani.. bu en kötü senaryo.. Güçlerin hakkında hiçbir şey bilmiyoruz ve kurdunu henüz tam olarak kontrol edemiyorsun.. yani omegan uyurken bu konuda çok yeteneklisin ama uyanınca kontrol tamamen onda oluyor... Yani kendini kontrol edemezsen bu plan çok kötü bir sonuç verebilir."

"Hayır.." dedi Chan başını olumsuz anlamda sallayarak." Felix beyaz omegayı kontrol altına alabiliyor.. Ben buna şahit oldum. O gün Changbin'in üzerine yürürken durmayı başardı. Hem de daha ilk kez güçlerini kullanmış olmasına rağmen.. Bu defa da başaracak. Ben eminim!..." Sonra da bakışlarını Felix'e çevirip "Ben ona güveniyorum." Diye ekledi.

Chan artık bu durumdan en az He Ran kadar kurtulmak istiyordu. Felix'in onu zincirlerinden kurtaracak tek kişi olduğunu biliyordu ve şimdi bu durum gerçekleşiyordu...

Felix duyduğu sözler yüzünden gelen baskı üzerine bakışlarını iki alfadan da çekip derin bir nefes aldı. Bu planı yaparken bu kadar kötü bir sonuç getireceğini bilmiyordu ve birden bu durumla karşılaşmak kafasını oldukça karıştırmıştı.

'Chan'ı öldürebilirim.' diye geçiriyordu içinden endişeyle. Bakışlarını He Ran'a çevirip kendi kendine konuşmaya devam etti. 'Ve canımı borçlu olduğum ablamı öldürebilirim.'