18. Bölüm: "O Adamı Buldum!"

787 25 250
                                    

Evet sevgili okurlarım.
Yeni bölüm geldi:)
Şimdi siz ekrana dokunduğunuzda sol köşede bi yıldız var.
Siz o yıldıza bastığınız zaman mükemmel derecede parlıyor.
Birde yanında bi kutucuk var ve siz oraya yorum yaptıkça yazarınız çok mutlu oluyor.
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum :)
Desteklerinizi de bekliyorum :)
Multideki şarkıyı kesinlikle dinleyin:)

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum :) Desteklerinizi de bekliyorum :) Multideki şarkıyı kesinlikle dinleyin:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Olsun biraz seveyim seni." Deyip yürümeye devam etti. Eve gelince kapıyı kapattı ve beni koltuğun üzerine bıraktı. Bakışları şehvetle kararmıştı ve ben bu sefer onu nasıl durdururum bilmiyordum...

□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□□

Gözlerimi huzurlu bir sabaha açtım. Başımı soluma çevirdiğimde Cihan'ın hala uyuyor olduğunu gördüm. Onu uyandırmadan yavaşça koltuktan kalktım. Evet dün gece koltukta uyuyakalmıştık ve yukarı çıkmaya üşenmiştik.

Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Aynadan kendime baktığımda gözlerimin içinin ışıl ışıl olduğunu fark ettim. Bunların hepsi Cihan'ın sayesindeydi. O beni mutlu etmek için elinden gelenin en iyisini yapıyordu.

Lavabodan çıkıp doğruca mutfağa gittim fakat karşılaştığım manzara beni kalpten götürecekti. Cihan uyanmış, kalçasını mutfak masasına yaslamış, kollarını da göğsünde bağlamış bana bakıyordu.

"Uyandığımda görmek istediğim manzara senin gözlerin karım, horozların sesi değil." Cihan'ın sitemine gülerken yanına doğru gittim. Beni kollarının arasına alıp alnımı öptü.

"Bir daha yukarı katta ki lavaboyu kullanma. Burada da lavabo var." Deyip eliyle arkasındaki kapıyı gösterdi. "Merdiven inip çıkmanı istemiyorum."

Başımı usulca salladım. "Henüz daha küçücük Cihan. Belli bir aya geldikten sonra merdiven inip çıkmak zararlı olur." Deyince kaşlarını çattı.

"Erken ya da değil. Yine de dikkatli olmanı istiyorum güzelim."

"Peki kocacığım bir şey demiyorum. Sadece şuan çok açız ve bizim karnımızın doymaya ihtiyacı var." Dedim. Cihan saçlarımı tek omzumda toplayıp açıkta bıraktığı boynuma bir öpücük kondurdu.

"Güzelce giyin o zaman karım, dışarıda kahvaltı yapalım ve seni gezdireyim." Dedi. Kocaman gülümseyip başımı salladım ve üzerimi değiştirmeye gittim.

□□□□□

"Bak burası Fırtına Deresi." Diyen Cihan'a baktım. O da bana bakıyordu. Bakışlarımı ondan çekip hırçınca coşan Fırtına Deresi'ne çevirdim. Suyun berraklığı buradan bile görünürken dikkatimi dağıtan horoz ve tavuk sesleri oldu.

"Aaa tavuk. Şu da horoz galiba?" Cihan şaşkın çıkan sesime gülerken elimle koluna vurdum.

"Ya gülme! Canlı horoz ve tavuk görüyorum sanki her gün." Deyip horozun yanına gittim ve yerde bulduğum çubukla horozu peşlemeye başladım.

YARALI KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin