Asker - JooKyun ✔️

Chapter: 5

Hoşgeldin güzellik, yorumlarını bekliyoruz 💜💛

Jooheon Changkyun'u sıkıca kucakladı ve ezbere bildiği yolu hızlıca gitti. Yatağa bıraktı ve üzerine ağırlığını vermeden bir diğer yapmak istediği şeyi yaptı. Boynunu ve yanaklarını yumuşakça öpüp saçlarını kokladı.

"Sensizlikten kurumuş gibiyim Jooheon, hissettirdiklerini anlatmam çok zor."

Jooheon öpücüklerinin arasında gülümsedi Changkyun'a. Changkyun ise ellerini Jooheon'ın sırtında gezdirdi. Jooheon ağırlığını bir koluna vererek diğer kolunu boşa çıkarınca elini Changkyun'un tişörtünün altından sokarak tenine dokundu. O an kesik bir nefes aldı Changkyun.

Jooheon boynunu ve çenesini öperek Changkyun'un dudaklarına ulaşıp romantik bir diğer öpüşmeyi başlattı. Kavga eder gibi değil de su içer gibi öpüyordu onu. Islak sesler dolduruyordu kulaklarını. Daha sonra doğruldu ve Changkyun'un tişörtünü sıyırdı üzerinden. Odanın bir köşesine fırlattı. Önce parmak uçarıyla okşadı çıplak gövdeyi sonra ise kasıklarının oradan başladı öpmeye. Teninin kokusu başını döndürdü ve gözlerini kapattı öperek yukarıya çıkarken. Tadına bakmadığı yer bırakmak istemiyordu.

Changkyun damarlarındaki alkolün etkisi ve taptığı adamın dudaklarıyla uyuşmuş gibi hissetti. Nefesleri kesildi onu seyrettikçe. İnip kalktı gövdesi Jooheon'ın altında. Bir elini Jooheon'ın saçlarına attı ve hafifçe çekiştirdi. Diğer eli yataktaydı. Gözlerini kapattı ve alt dudağını dişledi. İnlemek üzereydi. Kaşlarını çatıyor, burnundan soluyordu. Jooheon Changkyun'un yataktaki elini tuttu ve ikisini birbirine geçirdi. Changkyun kasılmakta olduğu için sıkmıştı hemen elini.

"Jooheon..."

Jooheon dudaklarını altındaki adamın gövdesinden ayırmadan "Hm." sesi çıkardı.

"İstiyorum."

Bu sefer ayırdı dudaklarını istemese de. "Hissedebiliyorum." dedi gülerek. Changkyun'un büyüyen aleti Jooheon'ın göğsüne değiyordu çünkü. Öpülecek yer kalmadığına emin olduktan sonra doğruldu ve Changkyun'un pantolonu ile iç çamaşırını sıyırdı sabırsızca. Kurtuldu onlardan da. Kendi üzerindekileri de çıkardı. Pantolonunun arka cebindeki cüzdanının gizli bölmesindeki yıllanmadan kullanabildiği için içinden sevinç çığlıkları attığı kondomlardan birini aldı. Pantolonunu yere bıraktı ve diğer kondomları ile cüzdanı komodinin üzerine koydu.

Kendi yatağının üzerinde sabırsızlanarak onu bekleyen Changkyun kondomu görünce şaşırdı.

"Hazırlıklısın."

Jooheon Changkyun'un kasık bölgesine yetişebilecek şekilde bacaklarının arasına uzandı.

"Daima."

Kasıklarından başlayarak iç bacağına kadar her yerini öptü ve ağzında olması gereken sertleşmiş aleti aldı. Changkyun ağzına aldığı kısma kadar dirseklerinin üzerinde sabırla izlese de, dudaklarını etrafında hissettiği an gözleri yukarı doğru kaydı ve kafasını sertçe yastığa bıraktı. Kendi dudaklarını dişledi. "Ahh tanrım..."

Jooheon'ın elleri Changkyun'un bacaklarını okşarken bir süre ağzındaki hareketlerine devam etti. Changkyun'un deliği ıslanmış olduğu için orayı da bir sonraki adım için hazırladı. Changkyun kendini kontrol edemiyordu. Seslice inliyordu loş odada. İçindeki mutluluğu yüzünden kalbi patlayacak gibiydi. Gelmeden hemen önce dudaklarını aletten ayırdı Jooheon. Hızlıca taktığı kondomla birlikte Changkyun'un içindeki yerini aldı ve git gellerine başladı. Bacakları omuzlarındaydı. Changkyun'un dudakları kıpkırmızı oldu ısırmaktan. Jooheon'ı izliyordu inlemelerinin arasında.