Chapter: 14

118 12 31
                                    

Hoşgeldin sevgili okuyucumuz ❤️

"İyi ki hayatımdasın Jooheon. Perişan olurdum, ben bu halde hiçbir şey yapamazdım."

Jooheon üzülüyordu. "Ben olmasaydım bunları yapacak kimsen yok muydu?"

"Var mı?"

Saçlarına doğru uzanıp öptü Jooheon. Changkyun devam etti konuşmaya.

"Eski komşum ve aynı zamanda şu an başka şehirde olan Kihyun mu baksaydı yoksa yeni evlenmiş ve eşi 7 aylık hamile olan Kun mu? Hangisi olsun?" duraksadı biraz. "Hiçbiri tabii ki, dolayısıyla kimsem yok-tu. Artık her şeyim var."

Jooheon gülümsedi. "Evet öyle. Artık konuşup kendini yorma. Uyuyup dinlenmen gerekiyor canım."

"Olivia beni böyle görmemeli, kötü etkilenebilir."

"Çıplak karnını göstermeyeceğiz tabii ki ama beraber döneceğimizi söylediğimde çok sevindi. Bir şey olmaz o yüzden."

"Karnımı gösteremeyiz ama sürekli yatan bir Changkyun abi onun psikolojisini bozabilir. Neyse, ben elimden geleni yaparım." diyip gözlerini kapattı.

Changkyun uykuya daldıktan bir süre sonra ulaşabildiği yerdeki kumaş parçasını avucunun içinde sıkmaya başladı. Sıktığı şey Jooheon'ın üstündeki pijamaydı. Jooheon uyandı ve baktı bir süre. Zaten kuş uykusundaydı bir şey ister diye. Elini tuttu. Changkyun kıpırdandı ve sıktığı elini açtı sonra tekrar sıktı pijamayı. Nefesleri derinleşti, sayıklamaya başladı.

"Geri dönmem lazım benim... ben geri döneceğim... planım var...."

Jooheon kendinde olmadığını fark edince sakince seslendi.

"Changkyun... bebeğim uyan."

Changkyun açtı gözlerini. "Rüyaydı canım, sakin ol." dedi Jooheon komodinin üzerindeki suyu uzatırken. Changkyun hafifçe kafasını kaldırdı ve bir yudum içip kafasını geri koydu yastığa.

"Ne dedim ben bir şey mi dedim az önce rüyada?"

"Geri döneceğim planım var dedin."

"Plan." Gözlerini açıp kapattı, düşündü. "Planım var evet, hâlâ kafamda var, yapacağım."

"Nedir o?"

"Seninle ilgili. Söyleyemem o sebeple."

Jooheon kıkırdadı. "Peki tamam." Yanağından öptü Changkyun'un. "Uyumaya devam et hadi."

Changkyun kıkırtısında kalmıştı Jooheon'ın. "Tanrım... gülüşünü bile nasıl özleyebilirim birkaç günde..."

Jooheon çok sıkmadan sarıldı yine. "Ben de seni seviyorum güzelim."

İkisi de uyudular sonra. Birkaç saat sonra Changkyun açtı gözlerini. Tuvaleti gelmişti ama Jooheon'ı uyandırmak istemiyordu. Çok, çok yavaş hareketlerle, aynı bir tembel hayvan gibi doğrulmaya çalıştı.

"Nereye?"

Changkyun gözlerini kapatıp omuzlarını düşürdü.

"Kalkabiliyor muyum denemek istedim."

"Sabah da deneyebilirdik bunu."

Changkyun kafasını çevirdi Jooheon'a. Mahçup bir şekilde bakıyordu. "Jooheon..."

"Efendim bebeğim."

"Bir şey söyleyeceğim."

"Dinliyorum." Jooheon telaşlanmıştı. "Kötü bir şey mi var? Kanaman mı var? Dikişlerin mi açıldı? Ne?"

Asker - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin