Chapter: 12

129 11 29
                                    

Hoşgeldin sevgili okuyucumuz 🐝💛

Jooheon gittikten sonra Changkyun duşa girdi. Jooheon da kızının yanına gittikten sonra onu oyalayacak bir şeyler verdi ve kısa bir duşun ardından kızıyla birlikte oyun oynadı birkaç saat. Akşam olduğunda üçü birden tekrar bir araya gelip akşam yemeği yediler ve güzel vakit geçirdiler.

Changkyun gecenin sonunda Jooheon ile vedalaşmadan önce Olivia'yı kucağına alıp ona kocaman kokulu bir öpücük verdi ve biraz yüzüne baktı.

"Ne kadar sürer belli değil demiştin, değil mi?"

"Evet sevgilim."

Changkyun, Olivia'yı yere bıraktı yavaşça. Jooheon geldi ve Changkyun'un yüzüne ellerini koyup önce yanaklarından sonra da dudağından öptü ve sarıldı. Changkyun da koklayarak boynunu öptü Jooheon'ın.

"Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."

Vedalaşma bittikten sonra Jooheon ve Olivia eve gitti. Changkyun da hazırlıklarını yapıp uyudu. Ertesi gün sabah erkenden evden çıktı ve göreve gitti.

Jooheon sabahtan biraz işleri ile ilgilendi ve sonrasında Olivia ile dışarıda vakit geçirmek için evden çıktılar. Düşünmemeye çalışıyor ve oyalıyordu kendisini.

__

İşleri güçleri ülkenin silahlı kuvvetlerine zarar vermek olan bir suç örgütünün elebaşı G-Dragon, ekibiyle birlikte Changkyun'un da içlerinde bulunduğu grubun kamp yaptığı yere baskın düzenledi. Zarar vermeden asla gitmezdi.

Changkyun hazırdı, daha önceden bu adam ile karşılaşmış, ancak ağır yaralayıp bırakmak durumunda kalmıştı. Yani, kendisi için özel bir ilgi alaka olacağını biliyordu, gelmesini bekledi.

Bir anda sesler yükseldi, önce sis bombalarını atıp ardından içeri girdiler. Changkyun gizlendiği yerde onu arıyordu, gördüğü anda basacaktı tetiğe. Ancak göremedi bir türlü.

"Tak tak... kimler varmış burda."

"Siktir." Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı Changkyun.

"Gözlerim yollarda kaldı."

"Evet tabii, eminim."

Changkyun hızlıca ayağa kalkıp karşısına dikildi. "Nerede kalmıştık?" Vuracak gibi üzerine hamle yaptı.

G-Dragon mesafesini koruyup geri çekildi. İkisi konuşurken küçük bir daire çiziyorlardı.

"Bir yerde kalmadık, yeni başlıyoruz."

"Ben öyle hatırlamıyorum." diyip hızlı bir hamle ile göğsüne tekme atıp yere düşürdü Changkyun.

Adam ise düştüğü yerde kıkırdıyordu. "Ahh... sakin olsana. Canını henüz yakmadım bile."

Changkyun sol eliyle bıçağını çıkartıp adamın üzerine çıktı ve boğazına dayadı. "Benim amacım o ama." Yakın mesafeden konuşuyordu adamla.

"Sen daha çok toysun..."

Changkyun söylediklerini duymazdan gelmeyi tercih etti.

"Normalde düşmanlarıma son dilek hakkı vermem ama sana istisna yapacağım."

"Bir de benim amacımı görmeden olmaz." diyip dizinin arkasındaki hassas yerden yakalayıp fırlattı Changkyun'u. Bu sırada kalkmak için fırsat buldu ve kalkar kalkmaz, kendine gelmeye çalışan Changkyun'un karnına tekme atıp sırt üstü yatmasını sağladı ve anında kasıklarına sıktı arka arkaya. Sonra da arkasına bile bakmadan mekandan çıkıp gitti.

Asker - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin