Hoşgeldin sevgili okuyucumuz 💜
Saatler sonra Changkyun uyandı ve yavaşça Jooheon'ın üzerinden kalktı. Duşa girmek istedi. Henüz salondayken üzerindekileri iç çamaşırı kalana kadar çıkarttı ve kıyafetlerini yanına alıp diğer eşyalarını masanın üzerine bıraktı. Odasına gidip giyeceği temiz kıyafetleri salona getirdi. Banyoya gitti ve kıyafetlerini sepete koyup tamamen soyunarak duşa girdi. Çıkınca belindeki ve boynundaki havlusuyla salona geldi. Jooheon hâlâ uyuyordu. Yanına yaklaşıp biraz yüzünü inceledi, sonra baş parmağını yanağında gezdirdi.
"Sevgilim..."
Jooheon yavaşça gözlerini açtı. "Ne zaman gittin sen? Duş bile almışsın." Doğrulurken gözlerini ovuşturdu.
"Yarım saat oluyor. Çok kirliydim duş almak istedim. Dışardan yemek söyleyelim mi?"
"Söyleyelim."
"Ne söyleyelim?"
"Pizza. Seviyorsun değil mi?"
"Severim."
Jooheon telefonundan siparişi verdi ve sevgilisinin ıslak vücudunu izledi bir süre. Masada gördüğü temiz kıyafetlerden yanında giyineceğini anladı. Changkyun onu izlediğini görünce hafifçe güldü.
"Sen beni mi izliyorsun?"
"Evet."
"Neden? Beni mi özledin?"
Jooheon gülerek ağzından cık sesi çıkardı.
"Özlemedim."
"Özlemedin demek... Peki." Changkyun masaya ilerledi ve iç çamaşırını giyindi.
"Şaka yapıyorum. Bırak onları ve gel lütfen."
Changkyun da kısa bir süre bakıp, elindeki tişörtü yerine bıraktı ve iç çamaşırı ile Jooheon'ın yanına gitti. Jooheon kucağına yan oturmasını sağladı ve kollarını sardı sevgilisine. Kafasını boynuna gömüp bir bebek gibi olan kokusunu içine çekti.
"Sanki yıllardır görmedin beni."
"Sanki... Bağımlı oluyorum ama farkında değilim."
"Vakit ayıramayana bak sen..."
"Evet. Özür dilerim beklettiğim ve üzdüğüm için."
"Dileme. İyi ki varsın." O sırada kapı çaldı. "Kapıyı açman gerek. Cüzdanım masanın üzerinde." Changkyun üzerinden kalkınca Jooheon da ayağa kalktı ve kapıya giderken söylendi. "Doğru, benimki evde kaldı." Kapıya gidip ödedi ve paketi alıp geri salona geldi.
"Sana cüzdanın nerde ya da öde demedim bebeğim. Ben üzerime şunları geçireyim, üşüdüm."
O giyinirken Jooheon da içecekleri bardaklara koyup kutuları açtı ve sehpaya koydu. Birlikte oturup yemeye başladılar. Changkyun hızlı yiyordu çünkü günlerdir bir şey yememişti. Yemeklerini bitirdikten sonra Changkyun koltuğa yaslandı ve bir süre karını ovuşturdu.
"Şiştim. Dışarı çıkalım mı? Biraz hava almak istiyorum. Aklıma getirmek istemiyorum. Gözümün önünden gitmiyor."
"Çıkalım. Tamam canım."
"Hadi sen giyin gel."
Jooheon kafa salladıktan sonra evden çıktı. O çıkınca Changkyun salonu topladı ve üzerine dışarısı için uygun kıyafetler giyindi. Jooheon da giyinip kapının önüne çıkmıştı. Bir an yine Changkyun'da takılı kaldı gözleri. Altında siyah dar pantolon üzerinde siyah tişört ve deri ceketi vardı. Silahı ise her zamanki yerindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker - JooKyun ✔️
RomanceÖzel Harekat Timinde görevli Im Changkyun ve yeni boşanmış bir baba Lee Jooheon ile kızı Lee Olivia'nın tatlı, tuzlu, romantik ve kaoslu hikayesi.