Hoşgeldin tatlı okuyucumuz yorumlarını bekliyoruz ❤️
Jooheon son kez kısaca düşünüp tarttı ve sadece ceketiyle anahtarını alıp çıktı evden. Changkyun ile beraber otoparka indiler ve arabanın kilidi açılınca Changkyun şoför koltuğuna, Jooheon da yanındaki koltuğa oturdu.
Changkyun yol boyunca konuşmadı sadece aklındaki yere doğru arabayı sürdü. Jooheon da yolu seyretti bir şey söylemeden.
Yolculuk bittiğinde bar tarzı ama sessiz sakin bir yere geldiler. Kendilerine uygun köşede bir masaya oturdular ve çok geçmeden garson yanlarına geldi. Changkyun Jooheon'a baktı.
"Ne içersin?"
Jooheon direkt olarak garsonla iletişime geçerek viski siparişini verdi. Changkyun da çok sevdiği yeşil peri isimli alkollü içkiden söyledi. Birkaç dakika sonra siparişleri geldi ve bu sürede de hiç konuşmamışlardı. Changkyun sessizliği bozmak istedi.
"Neden konuşmuyorsun?"
Jooheon içkisinden bir yudum aldı ve masaya bıraktı. "Konuşacak bir şey var mı? Varsa sen konuş, ben de katılırım."
Changkyun normalde o içkiye yapılmayacak bir şey yaptı ve shot attı. Garsonla göz göze gelip yenisini istedi. Sonra Jooheon'a döndü.
"Bana neden sinirlisin? İşimi yaptığım için mi?"
Jooheon'ın yüzünden bu konuyu konuşmak istemediği anlaşılıyordu. "Konu üzerine konuşmak istemiyorum. Kendini haklı buluyor olabilirsin." Etrafta gözlerini gezdirdi.
Changkyun onun bu hallerini de sevmişti, her istediğini sorgusuz yapacak bir partnerden ziyade aynı hırçınlık seviyesinde olmayı tercih ederdi. Masanın üzerinden Jooheon'ın kulağına yaklaştı.
"Fazla gerginsin. Rahatla diye burdayız."
Geri çekildiğinde gözlerini Jooheon ile buluşturdu tekrar. Jooheon cevap vermeye hazırdı bile.
"Beni tanıdığını söyleyemezsin, aksine gayet iyiyim. Aklımda sadece kızım var, onu düşünüyorum. O kadar.""Babasının yanında. Babası ona zarar vermez, zarar gelmesine de izin vermez. Bunu biliyorsun değil mi?"
"Bu kızımı düşünmemem için bir sebep değil. Endişe duyuyorum demedim sadece düşünüyorum."
"Ama bazen kafanı boşaltman lazım." İçkisi bittiğinde garsonu çağırdı ve tekila shot istedi Changkyun.
Jooheon çok fazla alkol aldığı için uyarma gereği duydu, az önce bitirdiği iki bardak onu çoktan sarhoş etmeliydi. Alkol oranı en yüksek içkilerden biriydi içtiği şey.
"Araba kullanacaksın asker, biraz yavaş mı içsen?"
Changkyun umursamadı çünkü kafası hâlâ yerindeydi ama bunu Jooheon'ın bilmesine gerek yoktu.
"Senin ehliyetin yok mu?"
Jooheon kaşlarını kaldırdı şaşkınlıkla. "Bana mı güveniyorsun?"
"Bir şey olmaz sakin ol."
"Bir taksiye biner giderim ben zaten sorunum yok ve sakinim."
"İlla üzerime zorla atla der gibisin Jooheon." diye düşündü içinden. "Beni sürekli terslemenin bir sebebi var mı?"
"Boşu boşuna kimseye böyle davranmam emin olabilirsin. Sinir bozucu birkaç söz yetiyor terslemem için. Başta böyle değildim onu da fark etmişsindir umarım."
"Ettim. Benden nefret mi ediyorsun?" dirseklerini masaya koydu ve masaya yaklaştı Changkyun.
"Bu kadar büyük bir duygu için fazla kötü şey yaşadığımız söylenemez, yani hayır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker - JooKyun ✔️
RomanceÖzel Harekat Timinde görevli Im Changkyun ve yeni boşanmış bir baba Lee Jooheon ile kızı Lee Olivia'nın tatlı, tuzlu, romantik ve kaoslu hikayesi.