Hoşgeldin sevgili okuyucumuz. İyi okumalar 💕
"Bu kim?" diye sordu Jooheon.
"Wooyoung, eski sevgilim."
Jooheon'ın kaşları çatıldı. "Yemeğe devam mı edecektin sormasaydım?"
"Başka bir şeye odaklanmazsam zarar veririm."
Jooheon'ın modu tamamen değişti. Artık orada ve Changkyun ile olmak istemiyordur. Changkyun bunu fark ettiğinde çatalını tabağın kenarına koydu ve tek kaşı kalkık bir şekilde Jooheon'a baktı.
"Ne oluyor?"
"Tadım kaçtı."
"Sebep?"
"Önce silah, şimdi bu..."
"İkisi nasıl birleşti anlayamadım. Jooheon bak, ben onu kafamda bitirmeseydim seninle değil sevişmek bir kelime dahi konuşmazdım. Bu sebeple gerilme, beni de germe."
"Olay o değil. Anlamıyorsun... neyse boş ver."
"Kalkabiliriz?"
Jooheon bu cümleden hemen sonra kalkıp mekandan çıktı ve arabaya doğru yürüdü. Changkyun ise ücreti ödedikten sonra rahatça yürüyüp arabanın yanına gitti.
"Neye kızdın?"
"Kapatabilir miyiz konuyu?"
"Tanrım! Şaka gibi... ben planlamadım heralde değil mi?"
"Öyle bir şey söylemedim, ima da etmedim. Farklı yönlere çekme lütfen."
"Jooheon, yalvarırım bu sebeple bana kızma. Ben ister miydim böyle olmasını?"
Jooheon derince aldığı nefesi sertçe bıraktı. "Üzerine konuşuldukça problemin olmadığı yerlere çekiyorsun. Seninle bir ilgisi yok. O IQ yoksunu herifin yanımıza gelip aptal aptal konuşmasına sinirlendim."
"Konuşma demeseydim cevap verecektin yani?"
"Evet?"
"Ne diyecektin peki?"
Jooheon vücuduyla birlikte Changkyun'a doğru döndü. "Neden. Uzatıyorsun. Changkyun?!"
"Beni anladın mı şimdi? O gün ben de aynı böyle hissetmiştim."
"Ben sen istemediğin için burnumu sokmadım ama! O gün sana neden böyle bir şey yaptın buna gerek yoktu dediğimde lafları resmen ağzıma tıktın ve kapıyı suratıma kapattın!"
Changkyun birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı.
"Biliyor musun ilk günümüzü mahvetmeyeceğim. Ne Wooyoung ne de Jaebeom için. İkisi de umrumda değil. Ben seninleyim ve seninle olmaya devam edeceğim. Sen ister kal ister git ama göndermem bunu da bil."
"Evet bence de... tansiyonlar yüksek. Bir süre birbirimizi görmesek daha iyi olur."
Changkyun şok geçirdi duyduğu cümleden sonra. "Birbirimizi görmem- Jooheon ben seni zaten üç buçuk aydır görmüyorum!"
"Birkaç saat sadece, günlerce görüşmeyecek değiliz."
"Ne olacak birkaç saat sonra?"
"Sakinleşeceğiz! Sen konuyu uzatıp üzerine yanlış konuştukça ben sinirleniyorum."
İkisi de arabaya bindi ve eve doğru yola çıktılar. Changkyun arabayı otoparkta durdurdu ama inmedi.
"Hadi Changkyun. Aklımdaki bu değildi ama itiraz etmedim eve gelmemek için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker - JooKyun ✔️
RomanceÖzel Harekat Timinde görevli Im Changkyun ve yeni boşanmış bir baba Lee Jooheon ile kızı Lee Olivia'nın tatlı, tuzlu, romantik ve kaoslu hikayesi.