Anna tüm haftayı yeni tariflerini deneyerek geçirmişti. Mutfakta olmak ona her şeyi unutturmuştu. Keighleylerin stresle baş etme konusunda kendine has yöntemleri vardı. Will de atları tımarlayarak rahatlardı. Anna onun Eve ile bir sorun yaşayıp kaç gece ahırda kaldığını unutmuştu. Düşünüyordu da... Ağabeyi ve yengesi zor dönemlerden geçip yine de her şeyi atlatmışlardı. Aralarındaki sevgi Anna'nın sahip olmayı istediği şeydi. Tek bir kişiyle...
Düşüncelerinin Henry'e varması sinir bozucuydu. Elindeki hamur iyice yapışkan bir hale gelince öfkesi arttı. Hamurla adeta kavga eder gibiydi.
"Aman ne harika!" diye hayıflandı.
"Yardım ister misin?"
Gözleri şaşkınlık açıldı. "Lily?"
Genç kız üzerine bir mutfak önlüğü geçirdi ve onun yanına gitti. "Ne pişiriyoruz?"
Anna gülümsedi ve önündeki tarife baktı. Daha önce hiç duymadığı baharatlardan söz edilmekteydi. Neyse ki her birinin üzerinde ne olduğu yazıyordu. "Hiçbir fikrim yok."
Lily kıkırdadı. "Ortalarda yoktun."
Anna omuz silkti. "Yalnız kalmak iyi bir fikir gibiydi."
"İyi geldi mi peki?"
Anna kaşlarını kaldırıp derin bir nefes aldı. "Sanırım. Sanırım geldi."
"Henry dün seni sordu."
Anna kalbinin teklediğini hissetti. "B-beni mi sordu?"
Lily, Anna'nın küp şeklinde kestiği minik çikolatalardan birini ağzına attı. "Noah ona rahatsız olduğunu söylemiş. Belli ki ağabeyim ile artık bu meseleyi konuşamıyor. Öğrendiğime göre, Henry'i aranızda hiçbir şey olmadığına ikna etmiş."
Anna rahatladığını hissetti. Balolara gitmemesinin sebebi de buydu. Henry'nin ona en yakın arkadaşıyla evlenmesini söylerken ona katlanamazdı. Bir insan böyle bir işkenceye nasıl razı gelebilirdi ki?
"Lord Calcutt ile ilgilendiğini düşünüyor."
Anna kaşlarını çattı. Gözleri irice açıldı. "Ne düşünüyor?"
Lily güldü. İkinci çikolatayı yemekle meşguldü. "Noah onu buna inandırmış. Sorarken halini görmeliydin. Kazık yutmuş gibiydi."
Anna ne düşüneceğini bilemedi. Kafası önündeki tarif kadar karışmıştı. "Dur," diyerek kızı durdurdu ve elindeki unu silkeledi. "Her şeyi baştan anlat."
***
Henry oturduğu yerde huzursuzca kıpırdandı. Noah sıkıntıyla nefesini verip gazetesini indirdi. Güneşli bir öğle sonrası Binham Malikanesinin bahçesinde vakit geçiriyorlardı ve Noah biraz olsun gazetesinin keyfini çıkarmak istiyordu. Ancak görünen o ki en yakın dostu aynı fikirde değildi.
"Derdin ne?"
Henry benim mi, dercesine etrafına bakınıp kendini gösterdi.
Noah kollarını göğsünde kavuşturdu. "Dökül, Acklam."
Henry güldü. Yine bir şeyleri dalgaya almaya hazırlanıyordu. Noah ise ona dik dik baktı. Henry böylece ciddi bir ifadeye bürünmek zorunda kaldı. Yutkundu. Ensesini kaşıdı ve dudağının içini sıkıntıyla ısırdı. "Merak ediyordum da," Bakışlarını kaçırdı. "Acaba Bayan Keighley'i ziyaret ettin mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakışlarında Saklı (Wattys 22 Kazananı)
Fiksi SejarahWattys 2022 Tarihi Kurgu Kazananı Not: Bu kitap, Acklam Serisinin ilk kitabıdır. "Hatıralarda saklanmış bir aşk..." Henry Acklam, aşkı aramaktan çok uzaktı. Öncelikle ilgilenmesi gereken bir ailesi vardı. Üstelik duygularını gizlemesi gereken kimse...