20

375 25 7
                                    

eve geldiğimizde natasha beni ortak salonda ki koltuklardan birine oturtmuş ve hemen geleceğini söyleyip gitmişti. kate ve yelenayı başıma diktiği için üçümüz oturuyorduk.

kate bana bakıp "sana ne oldu böyle?" diye sordu

"muhtemelen okul da dayak yemiştir" dedi yelena umursamaz bir tavırla

bununla birlikte yelenaya bakıp "kate'in seninle ne işi olduğunu hala çözemedim" dedim

kate gülerken yelena bana kötü kötü bakmaya başlamıştı. "sorumu cevaplamadın?" diye konuştu kate yelena ile bakışmamızı keserken

kate'e bakıp "arkadaşım için yaptım" dedim 

"yaptım? sen mi yaptın bunu kendine?" diye sordu şaşkın sesiyle

kafamı salladığım da yelena da şaşırmış gözüküyordu. "tam ablama layık bir insansın" dedi kısık bir sesle

kate ve ben buna anlam veremediğimizde yelena söylememiş gibi yaparak gelen natashaya bakıp "sonunda" diye isyan etti

yelena'nın neden beni sevmediğine dair bir fikrim olmasa da genel olarak kimsenin beni sevmeyeceğini bildiğimden bir şey demiyordum.

natasha yelenaya kötü bir bakış atıp elinde ki şeylerle birlikte yanıma oturmuştu. ben de natashaya döndüğüm de "ağrın var mı?" diye sordu

"nat, ben iyiyim dedim sana. canım falan da acımıyor" dedim sıkılmış gibi

natasha kafasını tabii dercesine sallayıp "şimdi canın acıyacak ama" dedi ve burnumda ki çıkmış olan kemiği yerine oturttu

bununla birlikte fazlasıyla acı hissetsem de tepki vermemeye çalıştım ve sadece burnumu tutmakla yetindim.

"şimdi de acımıyor mu?" diye sordu natasha bilmiş bir sesle

elimi burnumdan çektim ve natashanın karnına hızlı ama acıtmaycak bir şekilde elimin tersiyle vurdum "haber verebilirdin!" diye bağırdım

natasha güldüğün de "bu o çocuk için kendi canını acıttığın içindi" dedi

natashaya dilimi çıkarttım ve kafamı natashanın kucağına koyup uzandım. ikimiz de öylece birbirimize bakarken yelena'nın öksürdüğünü duydum. bununla birlikte ikimiz de ona baktığımız da kate'in yelenayı cimciklediğini gördük.

"benimle derdin ne anlamış değilim" dedim yelenaya hitaben 

yelena bana sert bir bakış atıp "seninle derdim falan yok, sadece sevmediğim bir kişiliğin var" dedi

"beni tanımıyorsun bile" 

"yeterince tanıyorum. problemlerin olduğunu ve kafanın için de iyi şeyler dönmediğini biliyorum." dedi gereksiz bir acımasız ses tonuyla

bir anlık yüzüm düşse de uzandığım yerden kalktım ve şaşkın bir yüz ifadesine bürünüp "beni gerçekten sevmiyorsun" dedim ve ardından devam ettim "ama merak etme, bunu dert etmiyorum zaten kimse benden hoşlanmaz."

"o seni seviyor sadece kötü adamı oynuyor" diye açıklamaya çalıştı kate sevimli bir ses tonuyla

kate'in bu çabasına gülümsediğim de "ben seni seviyorum" dedi natasha gündelik bir şey söylermiş gibi

natashaya baktığımda gülümseyip "benim odama gidip okula geri dönmek için hazırlanmam gerek, sonra görüşürüz." dedim ve ayağı kalkıp odama gittim.

odama girdiğim de kapımı kapattım ve yatağıma oturup öylece duvara bakmaya başladım. bir süre sonra koridordan fısıltılar  geldiğini duydum.  bununla birlikte ayağı kalktım ve kapıya yanaşıp sesleri dinlemeye başladım.

madison stark/natasha romanoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin