10

582 40 17
                                    

Yazardan
.
.
.
tony laboratuvarında oturarak elinde kahvesiyle birşeyler araştırıyordu.

"bay stark bay alexander sizi arıyor." jarvisin ani sesiyle korksa da "sonra onu arıyacağımı söyle jarvis." dedi

"tabii efendim."

"efendim bay alexander çok önemli olduğunu söylüyor, bayan starkla ilgiliymiş."

tony bunu duyunca kaşlarını çattı ve jarvise alexandırın çağrısını kabul etmesini söyledi

"tony madison beni aradı bir çeşit atak geçiriyordu sanırım bir anda sesi kesilde ne yapıcağımı bilemeyip seni aradım. eğer evdeyse git ve kontrol et." alexandırın telaşlı sesi odayı doldurunca tony bir hızla kalktı ve yukarıya çıktı

ortak salondan hızlıca geçerken madisonın odasına gitti. kapıyı birkaç kez tıklattı ses gelmeyince içeri girdi ama kimse yoktu. tekrardan ortak salona geldiğinde herkes sorugulayıcı bakışlarıyla tony'e bakıyordu.

"madisonı gören varmı? onu bulmam gerek." diye konuştu hızla

ortak salonda bulunan wanda, vision ve clint kafalarını iki yana sallarken steve "en son spor salonuna gidiyordu, ona eşlik etmek istedim ama tek kalmak istedi." dedi ve ardından "bir şey mi oldu tony?" diye ekledi

tony cevap vermeyerek hızlıca arkasında duran asansöre yöneldi ve içine bindi spor salonunun olduğu kata inen tusa bastı.

asansör kapısı kapanmadan steve hızlıca tony'nin yanına gelmişti.

steve "tony iyi misin? neler oluyor?" dedi

"alexander aradı, madison atak geçirirken onu aramış sonra bir anda sesi kesilmiş." tony durumu kısaca açıklarken asansörün kapısı açılmıştı.

ikisi birden içeri girdiğinde sol tarafta oturma yerlerinin orda gözleri kapalı bir şekilde yerde yatan madison'ı görmüşlerdi.

ikiside aynı anda hızlıca madisona doğru koştular ve yanına çömeldiler. tony madison'ın nefesini kontrol ederken steve çoktan kucağına almıştı.

hızlıca asansöre ilerleyip yukarı çıktılar ve çıkışa doğru koştular. tony'nin arabasına binip alexandırın çalıştığı hastaneye doğru gitmeye başladılar.

tony arabanın haporlerine bağlı olan telefonundan alexandırı aradı "alex madisonı bulduk, spor salonunda baygın haldeydi nabzını kontrol ettim ama hiçbir bok anlamadım. şimdi onu senin hastaneye getiriyorum." dedi telaşlı sesiyle

alexandır "sakin ol tony,bekliyorum." dedi.

en sonunda hastaneye vardıkların da arabadan indiler ve kapının girişinde onları bekleyen alexandırla karşılaştılar.

steve alexandırın yanında duran sedyeye madisonı koydu ve hızlıca içeri doğru yürümeye başladılar.

madisonı bir odaya aldıklarında tony ve steve dışarda kalmışlardı. alexandır tony'e hızlıca sarılmış ve kulağına "o iyi olacak, bana güven." diye fısıldamıştı.

alexandır da hızlıca odaya girerken steve tonye destek olmak için kolunu tutmuş ve arkalarında duran koltuklardan birine oturtmuştu.

yanyana otururken tony dolan gözleriyle kafasını stevin göğsüne koymuştu. steve tony'nin bu hareketiyle şaşırsa da bozuntuya vermedi ve tonye sarıldı.
.
.
.

gözlerimi açtığımda bembeyaz tavanda duran ışıklarla gözlerim kamaşmıştı. gözlerimi açmayı başardığım da etrafıma bakınmaya başladım.

en son hatırladığım şey bir ezik gibi bayıldığımdı. sanırım şuan bir hastene odasındaydım.

etrafı incelerken kapıdan giren alexandır "uyanmışsın güzellik." dedi yüzünden hiç düşürmediği gülümsemesiyle.

madison stark/natasha romanoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin