24

316 25 18
                                    

gözlerime vuran fazlasıyla aydınlık ışık yüzünden gözlerimi açtığımda bir kaç saniye ışığa alışmaya çalıştım.

gözlerim alıştığında yattığım yerden doğrulup oturur pozisyona geçtim. aklıma gelenlerle birlikte kaşlarımı çattım.

karşımda ki koltukta birbirlerine yaslı bir şekilde uyuyan harley ve matt'i gördüm. etrafıma bakındığım da kimse yoktu ve hava kararmıştı.

yerimden kalkıp odaların olduğu koridora doğru gitmeye başladım. en son natashayla koltukta uyuduğumuzu hatırlıyordum.

koridorun sonlarında olan natashanın odasına kapıyı çalmadan girdim. kimse yoktu ve yatağı bozulmamıştı.

odadan çıktığım da karşımda duran ikiliye baktım. wade ve peter öylece durmuş bana bakıyorlardı.

"natashayı gördünüz mü? en son beraber uyuyorduk." dedim onlara bakarak kafa karışıklığıyla

"şey...aslında tam olarak öyle değil" peter konuştuğunda ona anlamsız gözlerle baktım

"madison natasha şuan revirde ama durumu iyi endişelenme, sen natashanın durumunu öyle görünce kötü oldun bu yüzden harley senin sakinleşmeni sağladı." diye açıkladı peter

"ne? revirde mi? neyi varmış?" diye sordum hızlıca asansöre ilerlerken.

onlarda arkamdan gelirken hızlıca asansörün tuşuna basıyordum. asansör gelirken çıkardığımız sesten dolayı uyanmış olan matt ve harley'de yanımıza gelmişti.

asansöre bindiğimde diğerleri de beni takip edip asansöre bindiler. revirin bulunduğu katın tuşuna bastığım da sabırsızca beklemeye başladım.

asansörden indiğimizde direkt karşımızda olan bir oda ve kenarlarda duran sandalyelerde oturmuş avengers ekibi vardı.

camdan görünen, yatakta öylece yatan natashayı gördüğümde bir an nefessiz kaldığımı hissettim. asansörden inip yavaş adımlarla cama doğru yaklaştım.

diğerleri de bizim gelmemizle bize bakmışlardı. kimseye bakmadan doğruca natashaya bakarak cama doğru ilerlemiştim.

en sonun da cama geldiğim de elimi natashanın üzerine denk gelecek şekilde cama koydum.

gözlerimin dolduğunu hissetmemiştim fakat gözümden bir damla yaş akmıştı. gözlerim kanlı ellerime takıldığında elimi camdan çekip ellerime bakmaya başladım.

yavaş yavaş tam olarak neler olduğunu hatırlarken gözlerim daha da fazla dolmaya başlamıştı.

ellerimi incelemeyi bırakıp tekrardan natashaya baktım. yüzü bembeyaz olmuş dudakları kurumaya yüz tutmuştu. ayaklarımın boşaldığını hissettiğim de ağlayarak yere çökmüştüm.

yere çökmemle babam yanıma gelmiş ve beni tutmaya çalışmıştı. "mads, durumu iyi, merak etmeni gerektirecek bir durum yok." demişti babam beni ikna etmek istercesine

hızlıca kafamı iki yana salladığım da daha da şiddetli bir biçimde ağlamaya başlamıştım. yalan söylüyorlardı, iyi olan bir insanın yüzü öyle görünmezdi.

babam bir şeyler söylerken onu dinlemiyor kafamı iki yana sallamaya devam ediyordum.

kafam sıkıca bir çift el tarafından tutulduğunda kapalı olan gözlermi açtım. görüş açıma giren yelena "o benim ablam, sence iyi olmasa bu kadar sakin olabilir miyim?" diye sordu yumuşak sesiyle

yelenanın yüzünü incelerken ilk defa bana bu kadar sevgi dolu ve yumuşak bir şekilde baktığını görmüştüm.

sakinlerken kafamı iki yana salladım, yelena gülümseyip bana sarıldı. onun sarılmasıyla şaşırsam da hemen sarılmasına karşılık verdim.

madison stark/natasha romanoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin