26

274 28 20
                                    

natasha bugün çıkıyordu. en son görüşmemizin üstünden 4 gün geçmişti. 4 gün boyunca natashayla en fazla 10 dakika konuşabilmiştim.

okuldan çıkmış ve eve gelmiştik. neredeyse bütün avengers ekibi ortak salondaydı. ilk önce odama gittim ve üstümde ki kıyafetleri değiştirerek daha rahat bir şeyler giydim.

odadan çıkıp ortak salona gittiğim de peter ve wade koltuklara oturmuş bizi bekliyorlardı.

matt ve harley de odalarına gidip üstlerini değişip geleceklerini söylemişlerdi. peter ve wade asla peşimizden ayrılmadıkları için yine bizimle beraber kuleye gelmişlerdi.

yanlarına gidip oturdum. telefonumla ilgilenmeye başlamışken matt ve harley de gelmişti.

onlar kendi aralarında bir muhabbete dalarlarken ben de telefonumla ilgilenmeye devam etmiştim. her ne kadar telefonla ilgilensem de aklım natashadaydı.

bir süre sonra asansörün sesini duymamla telefonumu bıraktım ve kimin geldiğine baktım.

natashayı, natashanın hemen yanında yürüyen yelena ve kate'i görmemle beraber hızlıca ayağa kalkmış ve natashanın yanına yürümüştüm.

natasha beni görmesiyle birlikte gülümsemeye başlamıştı. ben de istemsizce gülümserken "sonunda çıkabildin!" diye isyan etmiştim koluma girerken

"buna gerek olmadığını söylemişti." dedi yelena bana bakarak.

"sana, yoktu evet ama madison bana yardım edebilir." dedi natasha bana bakarak konuşurken

yelena göz devirirken bizden uzaklaşmışlardı. natashayı oturduğum yere oturttuğum da ben de hemen yanına oturmuştum.

ikimiz tek başımıza bir köşeye otursaydık babam laf edebilirdi. bu yüzden peterların yanına oturmuştuk.

natasha vücudunu bana döndürüp "hiç ziyaretime gelmedin." dedi saçımı kulağımın arkasına atarken

"gelmek istedim! yemin ederim ki o kardeşin olacak ajan izin vermedi!"

"gece falan gelseydin bari." dedi imalı ses tonuyla

bununla beraber yutkunurken etrafa bakmıştım. natashanın arkasında ki bizi uzaktan izleyen babamı görmemle natashayla arama biraz mesafe koydum.

ne ara bu kadar yakınlaşmıştık bilmiyordum ama gerçekten de fazla yakındık.

natasha nereye baktığımı anlamadığı için arkasına bakmıştı. gülerek bana döndüğün de "ne o? korkuyor musun?" diye sordu iddialı sesiyle

"korkmak mı? ben mi? saçmalama!" dedim babamdan gözlerimi çekerken

natashanın dudaklarıma baktığını gördüğüm de "odaklan!" dedim gözlerini dudaklarımdan çekmesi için

natasha gözlerini dudaklarımdan çekip "evet, odaklandım." dedi gözlerime bakarken.

tekrardan dudaklarıma bakmaya basladığın da yalandan öksürmüştüm. kendine gelmek istercesine kafasını iki yana sallamıştı.

"biz niye hiç yalnız kalamıyoruz?" diye sordu natasha

"çünkü gözleri sürekli üzerimiz de bir babam var." dedim sesim sitemli çıkarken.

"boşuna telaş yapıyorsun. bence zaten aramızda bir şeyler olduğunu biliyor, bunu anlamayacak kadar salak değil."

"ya bilmiyorsa? ayrıca bilse tepkisiz kalmazdı!"

"aramızda yaş farkı olsa bile sen reşit bir insansın. abarttığın kadar da yaş farkı yok."

"yok mu? aramızda tam tamına 8 yaş var nat!"

"ben de hiç yok demedim zaten, sadece abarttığın kadar yok dedim." dedi natasha çokta umursandığı söylenemezdi.

natashaya göz devirdiğim de hemen yanımda oturan harley'in "NE?" yüksek sesiyle ona dönmüştüm.

gözlerini sonuna kadar açmış ve ağzı aralık şekilde matt'e bakıyordu. natashayla konuşmaktan ne konuştuklarını kaçırmıştım.

"ne oluyor?" diye sordum endişeli sesimle

wade alttan alttan gülerken peter "matt geçen gün randevuya çıktığı çocukla sevgili olmuş." diye açıkladı

matt'e baktığım da tek omzunu kaldırıp indirmişti. harley'in yüzünde ki şaşkınlık silinirken yerine hüzün oturmuştu.

matt'e her ne kadar sevinsem de harley'e de bir o kadar üzülmüştüm. "bu iyi bir haber, ama bir kaç gün de ona karşı bir şeyler hissetin mi gerçekten de?" diye sordum matt'e

"hayır, bir şeyler hissetmiyorum. sadece iyi bir çocuk, muhabbeti sarıyor. benden hoşlandığını söyleyip, bana çıkma teklifi ettiğinde ne diyeceğimi şaşırdım ve kabul ettim." dedi sıkıntılı bir nefes verirken.

"benim muhabettim sarmıyor mu?" diye sordu harley masum ses tonuyla.

"ne?-hayır. senin muhabbetin tabii ki de sarıyor harley. neden o çocukla kendini karşılaştırıyorsun ki?" diye sordu matt

matt'in harley'e duyduğu ilgi yüzünden o çocukla çıkmayı kabul ettiğini biliyordum. harley matt'e karşı ilgisini belli etmese de o da açıkça ilgi duyuyordu.

"ben...ben sadece şaşırdım. yani sonuçta sadece bir kaç gündür tanıyorsun onu. belki de kötü biridir." dedi harley

"anladım." dedi matt istediği cevabı alamayınca.

"her neyse, ben odama gidiyorum. uykum var sanırım." dedi harley ayağa kalkıp bozulmuş suratıyla odasına giderken.

matt bir süre arkasından bakmıştı. harley'in gidişiyle matt'e yakınlaşmıştım. "matt harleyden hoşlandığını biliyorum. neden sadece gidip konuşmayı denemiyorsun?" diye sordum kısa keserek

"ne? ben ondan hoşlanmıyo-" matt'in cümlesini tamamlamasına izin vermeden "hadi ama! açıkça belli ediyorsun ve farkında mısın bilmiyorum ama harleyde sana karşı boş değil." dedim.

matt konuşmamla bir anlık durup "boş değil mi? peki ben niye bana karşı tamamen boşmuş gibi hissediyorum?" diye konuştu

"en basitinden o çocukla çıkmaya başladığını duyduğunda verdiği tepkiye bak. ilk önce şaşırdı, tamam bu kabul edilebilir bir şey ama morali bozulduğu için odasına gitmesi? besbelli kıskanıyor."

"sence konuşmalı mıyım yani? açık açık?" diye sordu matt kararsız sesiyle.

"geç bile kaldın." dedim gözlerimle gitmesini işaret ederken.

matt bir cesaretle oturduğu yerden kalktı ve harley'in peşinden gitti. matt'in gitmesiyle gülümserken yanımda oturup bizi dinleyen natashaya döndüm.

"sen çok fena bir şeysin." dedi natasha

"aa ayıp oluyor ama, o ne demek şimdi?" dedim elimi göğsüme götürüp alınmış gibi yaparken.

natasha dişleriyle alt dudağını ısırıp "bitiyorum sana." dedi

"nat!" dedim utanarak

"bir de şu utanmaların yok mu! biraz daha devam edersen baban falan umrumda olmaz."

gözlerimle natashayı uyardığım da kolunu omzuma atmış ve beni kendine çekmişti. kafasını kafamın üstüne koyarken ben de kafamı onun omzuna yaslamıştım.

alttan kimsenin göremeyeceği bir şekilde elime uzandığın da gülümseyip elini kavradım.

huzurlu ve sessiz bir şekilde saatlerce oturmuştuk.

final yapıp başka bir hikaye mi yazayım yoksa devam mı edeyim? az kişi okuyor fakat eğer fikirlerinizi belirtirseniz mutlu olurumm. diğer yazacağım hikaye teen wolf veya harry potter evreni halkında olur yüksek ihtimalle ve evet orda da gay olabiliriz sıkıntı yok ahahahslaals

madison stark/natasha romanoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin