22

383 25 8
                                    

eve geldiğimiz de ortak salondan geçerken kimseyi görememiştik. natasha bize biraz zaman vermek için kendi odasına gidip duş alacağını söylemişti.

o gittiğinde biz de kimse olmadığı için matt ile ortak salondaki koltuklara oturmuştuk.

"neler oluyor mads? açıklayacak mısın artık? ben neden buradayım?"

"en baştan başlayayım, klinikten çıktığımdan beri bu fikir zaten aklımda vardı. ama seni görmeye geldiğimizde ve seni o şekilde gördüğüm de...bir şeyler yapmak zorunda olduğumu hissettim. çünkü aynı şeyi ben de yaşadım. kimsenin yaşamasını istemediğim bir şeyi yaşadın ve ben buna katlanamadım." dedim ve duraksayıp devam ettim "ben de gittim ve annenle babanı tehdit ettim. seni oradan çıkartmazlar ise onlara dava açacağımı söyledim."

"ne? ne davası?" diye sordu matt kafa karışıklığıyla

"burası biraz karışık ama burnumu kırdım ve eğer o imzaları atmazlarsa babanın bana saldırdığın söyleceğimi ve natashanın da bana bu konuda katılacağını söyledim." dedim mahçup bir sesle

matt beklemediğim bir şekilde gülüp "sen delisin amınakoyayım!" dedi

bu tepkisiyle güldüğümde kafamı salladım. "beni oradan çıkarttın, bu çok güzel bir şey ve ben sana bunun için minettarım. ama seninle yaşamamı isteyemezsin benden. sana daha fazla yük olamam" dedi matt bir anda ciddileşerek

"matt farkında mısın bilmiyorum ama şuanda avengers kulesindesin, ne yük olmasından bahsediyorsun?"

"olabilir ama ben kendimi rahat hissetmem ki" dedi masum sesiyle

ben tam söze girecekken natasha öksürdü ve elinde ki beyaz havluyla ıslak saçlarını kurularken yanımıza oturdu.

"bu kulede yaşayan bir insan olarak söylüyorum ki eğer burada kalmaya başlasan kimse farketmeyecektir bile. eğer kendini rahat hissetmeyeceksen ortak yemek saatlerinde odanda olman yeterli" dedi natasha şaşırtıcı bir şekilde matt'in burada kalmasını desteklercesine

matt natashaya bakıp "ben çok teşekkür ederim ama sorun ortalıkta dolaşmam değil. kendi hakkım olmayan bir yerde yaşamam." dedi mahçup sesiyle

"o zaman biz de ayrı eve çıkarız" dedim sohbete katılarak

"ne?" natasha ve matt aynı anda aynı tepkiyi verince gülümsedim ve matt'e bakarak "sen ve ben ayrı eve çıkabiliriz, küçük bir ev kiralarız kiranın yarısını sen yarısını ben veririm." dedim

"güzel düşünce ama parayı nerden bulacağız?"

"babam da bolca var. ama biliyorum ki onu da kabul etmezsin. bu yüzden beraber okula başlarız ve okuldan sonrada çalışacak bir yer buluruz. part time çalışarak halledebiliriz bence. ilk başlarda babamdan azıcık yardım isteriz ve sonra ona geri öderiz olmaz mı?"

matt ne diyeceğini bilemeyip gülümseyip "seni hakedecek ne yaptım ki ben?" diye sordu.

ben de gülümsediğimde sarıldık. natashaya baktığımda kaşlarını çatmıştı. ayrıldığımızda natashanın sinirli sesini duyduk "bana bak çocuk, senin yüzünden madisonın bir yere gitmesine izin vermeyeceğim! o yüzden ya burada kalıyorsunuz, ya da burada kalıyorsunuz!"

matt biraz korkarak baktığında yüz ifademle şaka yapıyor demeye çalıştım. her ne kadar anladığını anlamasam da bir şey demedim.

"acaba babamlar nerede?"

"bildiğim kadarıyla görev yoktu, belki acil bir görevdir" diye açıkladı natasha

kafamı sallayıp peter ve wade'e buraya gelmelerini dair mesaj attım.

madison stark/natasha romanoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin