30

227 22 25
                                    

steve ve bucky kaçmayı başarmışlardı. geri kalan herkesi toplamış ve hücreye atmışlardı, ben hariç.

babam her ne kadar bana kızsa da hücreye atılmama izin vermemişti. şimdi ise neresi olduğunu bilmediğim bir yerde oturuyor ve babamı bekliyordum.

hemen önümde hücreleri izleyen kameralar vardı. babam hücredekilerle konuşmak için yanlarına gitmişti.

önümde duran kameraların görüntüsü birden gittiğin de kimse ne olduğunu anlamamıştı. kaşlarımı çatarken bunu babamın yaptığına neredeyse emindim.

bir anda ortama telaş hakim olduğun da yaklaşık 30 saniye sonra kameralar gelmişti. babam oda da yoktu, diğerleri ise hala hücredelerdi.

babamın yanıma gelmesini beklerken gelmemişti. herkes babamın nerede olduğunu anlamaya çalışırken güvenliklerden birisi "efendim, hiçbir yerde yok." demişti.

babamın ne yaptığını anlamaya çalışırken kaşlarımı çatmıştım. "babam burada değilse benim de burada işim yok." demiştim yanımda duram görevliye

adam omuzlarını kaldırdığında çıkışa ilerleyip binadan çıkmıştım. binadan çıktığım da hızlıca babamın benim için yaptığı gözlüğü çıkartıp taktığım da "edith babamın konumunu saptayabilir misin?" dedim

"hoş geldiniz bayan stark. babanızın konumu bulunuyor." mekanik ses kulaklarıma dolduğunda buraya çokta uzak olmayan kuleye doğru yürüyordum.

"konum bulundu." edith'in mekanik sesi tekrardan duyulduğunda önüme babamın konumunu gösteren bir harita çıkmıştı.

hızlıca bir taksiye binip binaya gitmiştim. binaya gittiğim de kimseyi görememiştim.

ehliyetim olmasa da babamın arabalarından en sevdiğim kırmızı renkte ki lamborghini'yi aldığım ve hızlıca babamın konumuna sürmeye başladım.

sonunda konuma ulaştığımda gözlükleri çıkartıp arabanın içine koydum. geldiğim yeri incelerken yürümeye devam ediyordum.

bir yere geldiğim de hemen önümde duran steve, bucky ve babam üçlüsünü görmüştüm.

babam steve'e bakıyordu, gözleri dolmuştu ve üzgün sesiyle "biliyor muydun?" dedi.

steve "hydra'nın etkisi altındaydı tony." dedi babama bakarak

"saçmalık rogers! biliyor muydun?" babam son kelimeleri bastırarak söylediğinde steve "evet" demişti.

neler olduğunu anlamasam da sessiz kalıp onları izlemeyi tercih ediyordum. babam bucky'e doğru bir hamle yaptığın da steve de babama doğru bir hamle yaparak kolunu tutmuştu.

babam steve'in tutuşuyla steve'e bakarken steve "o benim arkadaşım." dedi

"peki ya ben?" diye sordu babam titreyen sesiyle

sonunda kendimi belli etmeye karar vererek onlara yaklaştığımda "baba?" dedim sorarcasına

hepsi bir anlık bana baktıklarında "mads?" demişti steve

babam ani bir hareketle bucky'e saldırırken neler olduğunu anlamamıştım.

babamın bucky'e saldırmasıyla birlikte steve de bucky'i korumak için babama saldırmıştı.

bir anda ortalık karışırken üçü de dövüşmeye başlamıştı. babam bucky'e saldırırken bucky de babama saldırıyordu. bucky'e yardım etmek isteyen steve de babama saldırıyordu.

babam her ne kadar steve ile kavga etmek istediğini belli etse de steve'in umrunda gibi durmuyordu.

steve'in bu tavrına karşılık babamın yüzünü üzgün ama sinirli bir ifade bürümüştü.

madison stark/natasha romanoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin