32

235 23 14
                                    

bruce, wanda, vision, steve, Rhodes ve natasha aynı jetin içinde oturuyorduk. bruce steve'i arayıp dünyanın tehlikede olduğunu söylemişti.

dünyada bulunan ikinci taş yani zihin taşını korumamız gerekiyordu. zaman taşı babamlarla birlikte uzaya gitmişti ve biz onların ne durumda olduğunu bilmiyorduk.

vision'ın kafasında bulunan taşı wakanda teknolojisiyle çıkartmak için wakandaya gidiyorduk.

uzun sürenin ardından natashayı ilk görüşümdü. birbirimizle ne konuşuyor, ne de göz göze geliyorduk.

saçını küt bir şekilde kestirmiş ve sarıya boyamıştı. en sevdiğim yeri olan kızıl saçlarını kestirmiş ve boyatmıştı.

ben arada natashaya baksam da o bana hiç bakmıyordu. en azından ben hiç bana bakarken görmemiştim.

bana kızgındı. babamın sözüyle onu arkamda bıraktığım için. bu her halinden belli oluyordu, çünkü natasha beni görmezden gelemezdi.

jetten durduğunda herkes tek tek inmeye başladı. indiğimizde hemen karşımız da duran kral T'challa, yanlarında duran bir kaç asker ve kardeşi vardı.

Rhodes, bruce ve ben biraz arkadan gelirken bruce'a fısıldayarak "kralın önünde eğilmen gerekiyor." dedim ilerlerken

bunu duyan Rhodes alttan alttan gülse de çaktırmamıştı. biraz ilerlediğimiz de bruce ciddi bir ifadeyle kralın önünde eğilmişti.

"buna gerek yok bay banner." dedi kral t'challa

bununla birlikte gülerken bruce kaşlarını çatmış ve bana bakmıştı. ellerimi ben suçsuzum gibisinden kaldırırken bruce hala bana kötü kötü bakıyordu.

vision ve wanda kral t'challanın kardeşiyle birlikte içeri girerlerken biz wakandayı savunmak için dışarıda kalmıştık.

yanımıza yavaş adımlarla gelen bucky'i gördüğüm de kaşlarımı çatmış ve kafamı hemen geri çevirmiştim.

bucky natasha ve steve ile selamlaşırken bana bakmamak için çaba gösteriyordu.

beklediğimiz gibi gökten sesler yükseldiğin de uzay araçları wakandanın koruma duvarlarının hemen önüne gelmişti.

içerisinden binlerce uzaylı çıkarken çok fazla olduklarını düşünmüştük. içeri giremeyen uzaylılar etrafa yayılmaya başlamıştı.

wakandanın bütün askerleri arkamızda toplanmışken bizler en öndeydik. "koruma duvarı 1'i açmalarını emredin." dedim kral t'challaya

herkes kaşlarını çatarken "eğer etrafa yayılırlarsa onlarla savaşmamız daha da zorlaşır." dedim kral t'challayı ikna etmek için.

kral t'challa biraz düşündükten sonra kulağına dokunup "koruma duvarı 1'i açın." diye emir verdi.

"onlarla savaşmamız imkansız! binlerceler!" dedi bucky itiraz edercesine.

"bayan stark haklı. zaten eninde sonunda onlarla savaşacağız, en azından gelecekleri yeri biliyoruz."

uzaylıların bize doğru koşmasıyla bir anda koşmaya başladım. kral t'challadan emir gelmediği için diğerleri duruyordu. bir kaç saniye sonra herkes koşmaya başlarken bir anda hızlıca yanımdan geçen kral t'challaya ve steve baktım.

ikiside hızla koşarken ben de uzaylılarla savaşmaya başlamıştım. elim de ki sopaları ustuca kullanarak elimden geldiğince savaşmaya çalışıyordum.

bir kaç metre uzağımda olan natashanın üzerinde fazlaca uzaylı olduğunu gördüğümde hızlıca koştum ve koşarken bir sopamı fırlattım.

sopanın etkisiyle robotumsu şeylerin kafası koparken hızlıca koştum ve sopama doğru kaydım.

madison stark/natasha romanoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin