madison stark/natasha romanoff

33

5 yıl sonra

natasha masada oturuyor ve hemen önünde duran kişilerle görüntülü konuşuyordu.

konusma bittiğinde herkes tek tek giderken Rhodes "natash-"  diye söze girecekti ki natasha onun sözünü kesip dolmuş olan gözleriyle burnunu çekti ve "yalnız kalmalıyım." dedi

Rhodes bir anlık duraksamadan sonra başını sallayıp gitmişti. natasha Rhode'in gitmesiyle arkasına yaslandı ve dolmuş olan gözlerine ellerini koyarak akan göz yaşlarını sildi.

madison'ı son gördüğünde ona kızgındı ve yüzüne bile bakmıyordu. yüzüne bakmadığı her an için çok pişmandı natasha.

toz olmanın ardından iki sene kendine gelememişti ve bütün günlerini içerek geçiriyordu. içtiğinde bazen madison'ı gördüğü için durmadan içiyordu.

bir zamandan sonra ise kate buna bir son vermiş ve natashayla ilgilenmişti. yelena gittiğinden beri o da iyi olmasa da yelenanın üzülmesini istemeyeceğini biliyordu. bu yüzden kendini tutmuş ve hayatına devam etmeye çalışmıştı.

natasha ağlamamak için derin bir nefes alırken elleri hala yüzündeydi. içeri kate'in girmesiyle yüzünü silip gülümsemeye çalıştı.

"bana numara yapmana gerek yok nat." dedi kate uzun süredir hiç değişmeyen mutsuz sesiyle.

ikiside aşık olduğu kadınları özlüyorlardı. herkesin toz olmasından bu yana çok şey değişmişti. yelena ve madison'ın gitmesi ise en çok bu ikiliyi kırmıştı.

"herkes zamanla geçer diyor, neden geçmiyor öyleyse?" dedi natasha üzgün sesiyle

kate'in yüzünde küçük bir tebessüm belirirken "asla geçmeyecek." dedi

natasha bununla beraber tekrardan sessizce akan gözyaşlarını sildi.

kameralardan gelen sesle birlikte ikiside ekrana bakmıştı. ant-man diye bilinen adam kapıda durmuş, bağırıyor, kapıları açmalarını söylüyordu.

natasha bir tuşa bastığında kapı açılmıştı. kapının açılmasıyla içeride ki güvenlikler adamı natashaların olduğu tarafa yönlendirmişlerdi.

adam natasha ve kate'in yanına geldiğin de natasha kısık sesle "scott?" demişti.

scott "size anlatmam gereken şeyler var!" dedi heycanla

natasha kaşlarını çattığında "ben toz olmuştum. sonda kendimi bir anda minibüsün arkasında buldum. dışarı çıktığımda direkt evime gittim. 5 yıl...5 yıl geçmiş."  diye konuştu scott

"ne demek istiyorsun?" dedi kate çatık kaşlarıyla

"ben...tanrım bu çok çılgınca ama sanırım zamanlar arasında yolculuk yaptım." dedi scott bir ileri bir geri yürürken

natasha gözlerini kısıp "zamanda yolculuk yaptığını mı söylüyorsun?" dedi şaşkınlıkla.

"hayır ben...evet zamanda yolculuk yaptığımı söylüyorum." dedi scott sona doğru kısılan sesiyle

natasha şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdığında kalbi teklemişti. "yani, kaybettiğimiz insanları geri getirebilir miyiz?" diye sordu natasha

scott kafasını sallayıp "yardım almamız gerekiyor." demişti

natasha tebessüm edip "yardımı nerede bulucağımızı çok iyi biliyorum." dedi.
.
.
.

"hayatım şekerimiz kalmadı mı?" diye bağırdı stephen tezgahta bir şeyler yaparken.

stephen'ın sesiyle gülümseyerek ona gelen tony stephen'ın arkasından ellerini beline dolayınca stephen irkilmişti.

kafasını yana çevirip tony'e tony'nin hayran kaldığı gülüşlerinden göndermişti. tony stephen'ın yanağına öpücük bırakırken "bu görüntüye asla alışamayacağım galiba." arkalarından gelen harley'in sesiyle birlikte ona dönmüşlerdi.