8

668 43 38
                                    

1 hafta geçmişti ve natasha hala şüphelenmemişti. bana inanıyordu, düzeldiğimi sanıyordu ve ben onu hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ediyordum.

kulaklıklarımı takıp son ses şarkı açıp ortak salonda ki koltukta yatıp tavanı inceliyordum.

kendimi şarkıya kaptırmışken sağ kulaklığımın çıkarıldığını hissettim. yanıma baktıgımda natasha bana gülümseyerek bakıyordu.

bende ona gülümseyip uzandığım yerden kalktım ve oturdum. natasha da yanıma oturduğunda "ne dinliyordun böyle düşünceli düşünceli?" diye sordu hala gülümserken.

"canım sıkıldı yapacak bir şey bulamadım." dedim sakin bir sesle

"oyun oynamak ister misin?"

"oyun mu? seninle mi? ikimiz?" şaşkın ses tonunla konuştuğumda

"neden bu kadar şaşırdın? ben seninle eğlenmeyi seviyorum bir kere!" dedi natasha yükselerek.

gülerek kafamı salladım ve "peki ozaman, ne oynayacağız?" dedim heyecanlı sesimle.

natasha dudaklarımda ki gülümsemeye bakarken birden gülmeye kesti. şaşırdığım için dudaklarımda ki gülümseme yavaş yavaş silindi.

natasha sadece dudaklarıma bakıyordu. ne yapacağımı şaşırmıştım tam söze girecektim ki dudaklarımın üstünde ki sıcaklıkla şaşırdım.

aman tanrım! natasha beni öpüyordu, hatta öpmüyor sanki benden bir karşılık beklercesine dudaklarını öylece dudaklarımın üstünde bekletiyordu.

dudaklarımı beceriksizce oynattığımda natasha vakit kaybetmeden kontrolü ele aldı ve beni öpmeye devam etti.

kalbim çok hızlı atıyordu! bir an natashanın duyabileceğini düşündüm ve duymamasını umdum.

öpüşmemiz derinleşirken natasha koltuğa uzanmamı sağladı. şuan ki durumumuz çok garipti. natasha benim üstümdeydi ve öpüşüyorduk!

ortak salona birinin gelmesi ikimizin de umrunda değildi, en azından benim.

natasha ellerini vücudumda gezdirirken sol kolumda bir acı hissettim ve tıslar gibi bir ses çıkardım.

natasha sesimle aniden dudaklarımdan ayrıldı ve sorarcasına bana bakmaya başladı. hassiktir! 1 hafta önce kestiğim koluma dokunmuştu ve ben anın etkisiyle fark etmeden tepki vermiştim.

hemen söze girip "ben, ben özür dilerim bir an dudağım acıdı."

"dudağın mı? acıtacak bir şey yapmadım ki?" natasha sorusuyla birlikte üstümden kalktı ve koltukta bana dönük bir şekilde oturdu.

bende oturur pozisyona geçtiğimde bir açıklama yapmamı bekliyordu. natasha'nın gözlerine bakamazken gözlerim çoktan dolmuştu.

"hayır, hayır." natashanın sesinde ki kırgınlığı o kadar çok hissetmiştim ki gözlerimde ki yaşlar akmaya başlamıştı.

natasha ağlamamı cevap olarak almış olacak ki oturduğu yerden kalktı ve önümde diz çöktü.

ellerini yanaklarıma koyarak kafamı kaldırmamı sağladı ve gözlerimden akan yaşları sildi.

"mad bana söz vermiştin, her şey yolundaydı."

ben cevap vermezken gözlerinde ki hayal kırıklığı ve hüzünle sözlerine devam etti "özür dilerim madi, koruyamadım seni bu siktimin şeyinden çok özür dilerim."

bu sözleriyle ağlamam daha da artarken "senin suçun değil nat, her şey benim suçum! seninle özel bir an bile yaşayamıyoruz! neden? çünkü ben kendi irademe sahip çıkamıyorum salağın tekiyim işte!"

madison stark/natasha romanoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin